Akpınar köyünde yaşanan bir olay herkesi dehşete düşürmüştü. 1992 yılında Araz ailesi gece büyük bir gürültüyle uyanmıştı. Biri kapıya yumruklarıyla vuruyordu. Ama kapıyı açtıkların da hiçbirşeyle karşılaşmıyorlardı. Her gece aynı saatte kapı çalıyordu. Gözleri uykuya daldığı anda kapı yumruklanmaya başlıyordu. Uykuları zehir olmuştu. Biri uyumalarına asla izin vermiyordu. Sabahları ise eşyaların ya yeri değişmiş ya da ters dönmüştü. Artık hayatları çok kötüydü. Bir gün her şey bitecek ümidiyle yaşamaktan bıkmışlardı. Bir gün ailenin en küçüğü 8 yaşındaki Kıvanç lavaboya gittiğinde ellerini yıkayacağı sırada su yerine siyah bir şey akıyordu, bazen de kan.. Ailesi bu durumdan çok korkmuştu. Aslında bu olanların bir nedeni vardı. Ailenin en büyük çocuğu Zehra okulda arkadaşlarından duyduğu Kanlı Mary hikayesini evinde gerçekleştirmişti. Arkadaşlarından duyduğu günün gecesi banyo aynasına koşmuş ve yanına aldığı tek bir mumu yakıp aynanın önüne koymuştu. Kapıyı kapatmış, ve her şey o an başlamıştı. Aynaya doğru bakıp 3 kere Kanlı Mary demişti. Ama hiçbir şey olmamıştı. Sonra arkadaşlarının söylediği aklına gelmişti ve kendi etrafında 3 kere dönmüştü ve her döndüğünde aynaya bakarak Kanlı Mary demişti ama yine bir şey olmamıştı. "Bu büyük bir saçmalık"
sinirlendi ve bağırdı "Sen büyük bir aptalsın Mary" . Her şey sallanmaya başlamıştı. Büyük bir fırtına kopmuştu ve cam hızla açılmıştı. Ayna çatlamıştı, aynaya döndüğünde ise dehşete kapılmıştı. O arkasındaydı, Mary oradaydı. Yüzü ve giysileri kanlı, kocaman gözlü ve yüzü çizikler içinde.. Arkasına baktı hiçbir şey yoktu. Aynaya tekrar baktığında ise Mary oradaydı. Kaçmaya çalıştı ama kapı kilitliydi. Birden kolunda büyük bir acı hisseti. Kolundan kanlar boşalıyordu. Mary gitmeden önce onda büyük bir iz bırakmıştı. Sonra birden kapı açıldı ve her şey normale döndü. Olanları ailesine anlattı ve ailesi de o günden itibaren kapıların yumrulanmaya başladığını, eşyaların yerlerinin değiştini fark etmişti ve şunu anladılar; ARTIK KANLI MARY ONLARA MUSALLAT OLMUŞTU...