Ramazan ayıydı ve herkes gibi oruç tutuyordum. Köye vardığımızda annemler dinlenmek istediler yukarı çıkıp uyudular ben ise bizim yukarıdaki incir ağacının orada iftarımı açmak istedim, çünkü orası serin ve fındık ağaçları ile kaplı. Önünde eski bir ev var tahtadan yapılmış, huzur verici gibiydi. Daha sonra tahtadan masa sandalye falan ayarladım, bir tepsi yemek ayarladım ve oraya gittim. Bekledim 10 dakika kaldı iftara.. Ezan sesini duydum ve başladım yemek yemeye. Yemeğimi yedim, sonra bizimkilerden gizli sigara içmek için eski eve girdim. Sigaramı yaktım, ikinci kata çıktım camdan bizimkilere gizli gizli baktım. Havada kararmıştı zaten, sigarayı içtim ve o evde o karanlıkta olduğumu fark ettim. Ürpermeye başladım, çünkü sigara içerken yakalanmamak için bizimkilerden korkuyordum. Nereye geldiğime hiç dikkat etmedim.Sonra ürpererek hızlı hızlı kapıya koştum. Babam kapının önünde semaver yakıyordu. Üstümü koklar diye arka kapıya doğru yol aldım. 2. kata çıktım çünkü 2 . kattan çıkış vardı. Yan kapıya doğru hızlı hızlı gitmek istedim her yer karanlık, ürpertici, kapıya gittiğimde kilitliydi korkmaya başladım ve girdiğim kapı aniden kapanmıştı her yer zifiri karanlıktı. Korkudan koşa koşa gittim, kapıyı açtım ve arkamda sanki birisi vardı. Arkamı döndüm hiç bir şey yoktu. Daha sonra aşağı iniyordum merdivenlerden aşağı düştüm. Gözlerim kapandı sanki her yer bembeyaz oldu , şimşekler çarparmış gibiydi. İncir ağacının oradaydım ne olduğunu bilmiyordum. İncir ağacının oradan koşa koşa eve gidiyordum. Evde kimseler yoktu kapı kilitliydi korkudan ağlıyordum, komşulara doğru inerken karşıdaki dağda beyaz ışıklar oyun oynuyordu. Gözlerimi kırptım açtım yok oldular. Sonra ses incir ağacının oradan gelmeye başladı ben oraya doğru yeltendim karşıma kap kara birisi çıktı. Arkasında da birileri vardı. Ben olduğum yere bayıldım ve uyandığımda incir ağacının oradaydım bağlı bir şekilde. Çok korkuyordum cebimdeki çakıyla ipleri kestim. Korkudan gece dağa çıktım. Arkamdan simsiyah birileri geliyordu. Ne yapacağımı şaşırdım. Sonra tarlada durdum. Kimseler yoktu sanki bir yere girmişler beni gizli gizli izliyorlar gibi. Yatsı ezanı okundu sanki her yer huzur doldu hemen evin oraya doğru koştum. Baktım bizimkiler evde, eve girdim korkudan başka odaya geçip uyudum.. Sabah olduğunda ise aşağıya indiğimde eski evin orada birisinin beni izlediğini gördüm. Babama yalvardım buradan gidelim diye, "tamam " dedi. Akşam üzeri gidecektik evden aşağıya indim, önüme tavuk ölüsü düştü ağaçtan. Eski evin oraya baktım, ışık yanıyordu. Kapıya doğru yanaştım, kan ile yazılmış Arapça yazısıyla انا ذاهب ولكن سأكون (gidiyorum, ama geleceğim) yazıyordu. Sonra şehire geldik ve her şey düzeldi..
