dik dur karabas
soobin: taehyun
yeonjunla sinemaya gidicez
sen de geliyosun canım kalkyeonjun: soobin hello kittyli takma tırnaklarım nerede
senin cekmecendeydisoobin: yavrum iyice karıstır oraları
orada olması lazımtaehyun: ben gelemiyorum 🥲
soobin: ne demek gelemiyorum
ayakların mı koptu
YOKSA BIZI ALDATIYO MUSUNtaehyun: beomgyuyu evinden alıcakmısım
haerin taksi ve otobüs kelimeleriyle tanısıoryeonjun: al tabi cocuk bosuna toplu tasımaya para mı vericek
isin gücün mü var eziktaehyun: bi kere sev be
yeonjun: team beomgyuyum ben
hem bu cocuk olmasa hayatına aksiyon gelmicekti
bence sirintaehyun: bas belasından baska bi sey degil
soobin: sen herkesi bas belası olarak görüyosun taehyuncum
yeonjun: beni öyle görmüyo dini taehyun 🥺🥺🥺
degil mi.taehyun: evet.
yeonjun: aferin sana 🥺🥺🥺
soobin: biz bekleriz taehyun
sen beomgyuyu al sonra beraber cıkarız olmaz mıtaehyun: öyle olur ama sizi oyalamak istemiyorum
zaten yeonjunun tadı yok bu aralar
takılın beraber iyi gelir ona dayeonjun: sacmalama
sensiz aglarım bentaehyun: beni seviyosun
yeonjun: her seyden cok.
ama bunu bi daha söylemem
neyse geliyosun sen de
git beomgyuyu al geltaehyun: tamam.
evden cıkınca ararım sizisoobin: tamammm
**
Beomgyu oflaya puflaya yukarı toplanmış tişörtünü düzeltti ve terliklerini yere sürte sürte çöp konteynırına ilerledi. Sabahın köründe çöp atmak için uykusundan uyandırılmış ve daha tek gözünü bile açamıyorken eline çöp poşeti tutuşturulmuştu. Bir kez daha ofladı ve elindeki poşeti sallamaya başladı. Bir yandan da hiçbir anlamı olmayan tamamen kafasından uydurduğu bir şarkıyı mırıldanıyordu. Poşet söylediği şarkıya uyumla sallanırken gökyüzüne baktı ve bir anlığına suratına esen rüzgarla yüzünü buruşturdu. Rüzgar yüzünden taramaya vakit bile bulamadığı saçları gözlerinin önüne düştü ve gıdıklandığı için boşta kalan eliyle kıvırcık bukleleri yukarı atmaya çalıştı.
Ardından saçlarıyla uğraşırken yolunun üzerindeki taşı fark etmediğinden takıldı ve düşme tehlikesi atlattı. Tehlikeyi atlatmıştı atlatmasına ancak parmak arası terliğinin üstü çıktı ve bu sefer de seke seke yürümeye başladı.
"Hay anasını satayım ya neyin karması çıkıyor yine."
Kendi kendine söylenirken, seke seke yürümenin bir anlamı olmadığını düşündüğünden bir saniye öncesine kadar terlik olarak anılan ölmüş terliğini çıkardı ve eline alarak her şeyi boş verip sokakta bir ayağı çıplak yürümeye başladı. Dıştan nasıl gözüktüğünü bilmiyordu ama saçı başı dağılmış, bir elinde boyu kadar çöp poşeti diğer elinde kopmuş terliğini taşıyarak yürüyen birinin nasıl gözüktüğünü tahmin edebiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stacy's brother • taegyu
Fanfiction"eger yalnızsan, gelip benimle birlikte yalnız ol."