İhanet

954 80 12
                                    

Seneler geçtikçe acılar hafiflemez miydi? Ben neden her gün geçmişimle yüzleşiyordum ki? Sonsuz huzur en çok bana lazımken, en çok bana uzaktı. Biliyordum...
Su ısıtıcısının kapanma sesiyle kendime geldim. Kahve bardağıma sıcak suyu koyup karıştırdım. Uykum yoktu ve canım kahve istemişti. Bugün gündüz olanlardan sonra herkes burda kalmak istemişti. Kahvemi masaya koydum tam oturacakken gelen sesle etrafıma baktım. Oturma odasından ses geliyordu. Mutfak kapısına yavaşça yaklaşıp kapının arkasına geçtim. İçimi korku kapladı. Burayı da bulmuş olabilirler miydi? Kapıyı hafifçe açıp aradan içeri baktım. Biri vardı arkası dönüktü. Kapıyı azıcık açıp mutfaktan çıktım. Arkası dönüktü. Kenardaki vazoyu aldım. Karanlıkta çok belli olmuyordu ama bu sefer çağan değildi. Çünkü bu her kim ise uzun boyluydu. Kalbimdeki korku kat kat arttı. Gözlerim doldu. Yavaşça yaklaşmaya başladım. Vazoyu tam kaldırdığım anda bana döndü. Çığlık attım. Vazo panikle yere düştü.
" dur dur turna ne yapıyorsun?!"
Duyduğum sesle kendime gelip karşımda duran kişiye baktım. Abimdi. Kalbim son hız atıyordu. Koltuğa oturdum.
" iyi misin?" Önüme eğildiğinde elim kalbime gitti. Korkmuştum. Ağlamaya başladım.
" ne oluyor?!"
Duman abinin sesini duydum. Merdivenlerden iniyorlardı. Ayak sesleri geliyordu.
" tuana!" Leya panikle bağırmıştı. Onunda önüme çöktüğünü gördüm. Kafamı kaldırdım.
" yok bişey, korktum sadece." Dedim. Göz yaşlarımı sildim.
" ne yapıyorsun bu saatte ayakta be kızım." Diyen çağan gelip yanıma oturdu.
" uyku tutmadı. Uyuyamayacağımı anlayınca kahve içeyim dedim. Sonra salondan sesler duyunca."
Duman abinin gülmesiyle ona baktım.
" çağanın kafasına vazoyu indirmiştin. Abin ucuz kurtulmuş."
Gülümsedim. Sonra bakışlarım abime kaydı. Ayağa kalkmıştı ama bana bakıyordu. Duman abiye döndüm.
" korktum sadece. Karanlık olunca da kim olduğunu ayırt edemedim." Çağan kolunu omzuma atıp omzumu okşadığında ona baktım.
O sırada bana uzatılan suyla bakışlarımı çektim. Ülkü su uzatıyordu.
" su iç, bembeyaz olmuşsun."
" saol." Diyip aldım. Işıkları da açmışlardı.
" babam geldi sandın." Abime baktım. Yutkundum.
" okulumu öğrendi. Okulda gidip fotomu gösterse burayı da öğrenir. Korkuyorum. Ölmekten değil ama"
Lafın devamını getirmedim. Çağanın omzumdaki baskısı arttı. Biliyorlardı. Beni öldürecek kişinin abim olmasını istemiyordum. Hala abime güvenmiyordum.
" kuşkulanıyorum işte. Sanki her an bulacaklarmış gibi. Sanki kalbimin üstünde bir siyahlık var ve o siyahlık zaman geçtikçe büyüyor. Korkum artıyor."

    Sudan bi kaç yudum içip yere koydum.
" bişeyim yok iyiyim. Uykusuz kalmayın." Dedim.
Korkum hala tazeydi ama belli etmemeye çalıştım. Yavaşça ayağa kalktım.
" bende odama gidip uyuyayım. İyi geceler hepinize."
Daha fazla kalırsam ağlardım. Merdivenlere ilerleyip yukarı çıktım. Odama girdim. Direk yatağıma girdim.
" kimse bulamayacak seni korkma." Dedim fısıltıyla.
" korkarsan hareket edemezsin turna. Yapma bunu."
10 dakika boyunca öylece uzandım. Kapımın tıklatılma sesiyle gözlerimi kapattım.
Kapım açıldı. Adım sesleri duydum ama her kimse konuşmadı. Önce üstüme örtülen örtüyü hissettim.
" uyumadığını biliyorum tuana." Çağandı....
Gözlerimi açtım. Dolu gözlerle yüzüne baktım.
" kay bakalım." Dedi. İtiraz etmeden yatakta biraz kaydım. Gelip boşluğa oturdu. Sırtını yatağımın başlığına yasladı. Kafamı yastığa geri koydum. Kafamı hafif çevirip yüzüne baktım. Elimi tuttu. Sonra parmağını avuç içime koydu. Kalbim tekledi.
" abim değilim ama burdayım tuana. Sana güvende hissedeceğini ve bu sağ elin bir katilin eli olmayacağını garanti ederim." Gözümden yaş aktı. Parmağını sıkı sıkı tuttum. Çağan eğilip yaş akan gözümü sildi.
" ağlama turna." Dedi. Kalbimde bir ağrı hissettim.
" teşekkür ederim." Diyip gözlerimi kapattım. İçim  şuan çok rahattı. Bana bu kadar iyi davranması, belkide farketmeden de olsa yaralarımı sarması beni korkutuyordu.

Tutsak küçük Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin