Final

1K 85 25
                                        

  Tüm gece uyuyamamıştım. Şimdi ise yurdun yemekhanesinde kahvaltı yapıyordum. Yeni oturmuştum ama uğur abiyi düşünmeden yapamıyordum.

" günaydın." Kafamı kaldırıp karşımdaki kişiye baktım. Oda arkadaşım olan bir kızdı. Diğer korkuttuğum ismi Esra olan kız benimle çok yan yana gelmiyordu. Dün odaya girdiğimde de sinirli olduğumu görünce korkudan arkasını dönüp uyumuştu.

" günaydın." Dedim. Karşıma oturdu. Ağzıma bi kaç salatalık attım.
" aynı odadayız ama hiç konuşamadık."
Kıza baktım.

" konuşmayı pek seven biri değilim."
Kız bana gülümsedi.
" yurtta dedikoduların yayılıyor. Aileni öldürmüşsün falan diyorlar." Alayla güldüm.

" öyle bişey yok." Konuşurken bir yandan da rahatça salata domates yiyordum.
" ailemin öldüğü Doğru ama ben öldürmedim tabiki zaten bi abim var ama o da evlatlık olduğu için beni alamıyor. O yüzden burdayım oda arkadaşımız olan kız çok soru soruyordu durması için öyle biraz korkutayım dedim."

Kız gülüp önüne döndü. Elimi uzattım. Elime baktı.
" ismim turna Yılmaz ama ben Tuanayı kullanıyorum."
Elimi sıktı. Bana baktı.
" eftelya, eftelya Yaman."

O sırada telefonum çalınca hemen cebimden çıkardım. Çağan arıyordu.
" efendim?" Diyerek açtım.
" günaydın, uyuyor muydun?" Kısa bir an eftelyaya baktım bana bakıyordu.
" yok uyumuyorum. Kahvaltı yapıyorum bişey mi oldu?"

Çağanın gülme sesini duydum.
" hazırlan, bende çıkacağım birazdan. Bugün hafta sonu plan yaptım. Çok eğleneceğiz."
Heyecanlanmıştım.
" cidden mi?" Çağan güldü.
" diğerleri de gelecek mi onlarla bayadır doğru düzgün konuşamadım."

"bizde geliyoruz!!" Leyanın sesiyle gülümsedim.
" tamam." Dedim.
" ben hazırlanırım siz gelince bana haber verin."
Çağan telefonu kapattığında ayağa kalktım. Yemekhane tabağımı da elime aldım. Götürüp kirlilerin yanına koydum. Hemen odama geçtim.

 
  " harika!!" Dedim heyecanla.
Lunaparka gelmiştik, ben hayatım boyunca hiç lunaparka gitmemiştim.
" kuşlar bana hiç gitmediğini söyledi. Bizimde aklımıza ilk burası geldi."

Yanımda elimi sıkı sıkı tutan çağana baktım.
" çok güzel." Dedim gözlerim dolduğunda.
Sonra hemen kafamı yukarı kaldırdım. Gözlerim dolsun istemedim.
" neyse" herkese göz gezdirdim.
" hadi gidip eğlenelim. Geldiğinden beri hiç böyle bir şeye fırsatımız olmamıştı." Dedi Mete.

Uraz abi yoktu... içimde bir burukluk vardı.
" Uraz abiyle abim yok." Dedim.
" onlar olmadan içimden gelmedi."
Telefonumu çıkarıp Uraz abiyi aradım. Çaldı çaldı ama açan olmadı. Telefonu cebime koydum.
" iki dakika bensiz  olmuyor değil mi?"

Duyduğum  sesle hemen arkamı döndüm.
Uraz abiyle abim bize doğru geliyordu.
Koşarak  yanlarına yetiştim. İkisine birden sarıldım.
" iyi ki geldiniz!!" Onlarda bana sarıldı.
Geri çekilip Uraz abiye baktım. Derin bir nefes aldım.

" sana saygısızlık yapmak istemedim ama böyle bir şeye asla onayım yok. Böyle bir şeyi kaldıramam. Bu benim için çok ağır bir yük olurdu ve ben diğer yüklerle beraber onu kaldıramazdım. Ben gerçekten nefret ediyorum."

Uraz abi beni kendine çekip sarıldığında bu onun dilinde önemli değil seni anlıyorum demekti biliyorum. Beni anlıyordu, beni görüyordu.

" hadi yaa çok heyecanlıyım gidip eğlenelim!!" Ülkünün bağırmasıyla kahkaha atarken uraz abiden ayrıldım. Hep beraber içeri girdik.
" önce nereye?" Dedi esat. Şöyle bir etrafıma baktım.
" atlı karıncaya gidelim mi?!"

Tutsak küçük Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin