(5 gün SONRA)
Artık balayı serüveni bitti. İstanbul’a dönüş için hazırlandık ve uçağa binmek için havaalanına
koyulduk. Tam yarım saat sonra araba durdu. Berat arabadan indi ve kapımı açtı.
“Kucağıma seni almamı ister misin?"
“Olur aslanım “
“Kes sesini iç ses “
“Al al ben izin verdim sana “
“Kes dedim “
“Yok gerek yok aslında ama sen bilirsin. “
“Gel bakalım ufaklık.
“Sağ ol. “
Berat’ın güzel şeftali kokusu içime sinerken içim bir hoş olmuştu. Neden olmuştu? Onun yanındayken kendimi güvende ve huzurlu hissediyorum. Nasıl bir insan hem kendinden nefret ettirip hem de sevdirebilir ki?
Berat’ın kucağında uçağa girdim. Beni yerime oturturdu ve kendisi de yanıma oturdu. Yolculuk
boyunca nasıl olduğumu sorup durdu. İyi olduğumu ve artık sormaması gerektiğini söyledim.
Benimle neden bu kadar ilgileniyor ki? Hani evlenmeye mecburdu? Niye şimdi iyilik meleği kesildi ki?“"Adam seni seviyor işte”
“Ne sevmesi ya “
“Bildiğin seviyor “
“İç ses bana hatırlat da dönüşte klozete sokayım kafanı “
Sabah gözlerimi yeni evimiz olduğunu tahmin ettiğim bir evde açtım. Tahminlerim doğru Berat’ın
babası bize yeni ev tutmuş. Ev yeşil beyaz karışımı dizayn edilmiş. Aynı benim odam gibi. Çok da büyük bir yatak odasına sahipti. 2 kişi koskaca evde nasıl yaşasın daha küçüğü yok muydu?
Berat yanımda yatıyordu. Ona doğru döndüm ve yüzünü izlemeye başladım. Arada kıpırdanıyor bir
şeyler sayıklıyor.
“neden bu kadar kusursuzsun neden bu kadar mükemmelsin hayatıma nereden girdin ve neden
girdiğin bilinmez ama iyi ki girdin bana iyi geliyorsun”
“Ne, sen beni mi izliyorsun? “
“Ne, ne alaka ben yeni uyandım seni falan izlemiyorum. “
“Hım beni izlemek nasıl bir duygu?"
“Seni izlemiyordum. “
“Beni izliyordun. “
“Hayır izlemiyordum. “
“İzliyordun işte itiraf et. “ hafifçe güldü ve sırıtarak baktı.
“İzlemiyordum. “
“Neyse kahvaltı hazır aşağı inelim mi?”“Şey aşağı inmeden bir şey sorabilir miyim? “
“Tabi ki, ne sorucaksın? “
“Beni kim getirdi buraya? “
“Ben getirdim kucağımda sorun mu oldu? “
“Estağfurullah yiğidim ne sorunu olacak sen hep taşı böyle ben bıkmam. “
“Kes sesini iç ses boğacağım seni en sonunda. “
“Yok sadece merak ettim ayrıca beni kucağında taşıdığın için teşekkür ederim. “
“Rica ederim ve ayrıca teşekkür etmene gerek yok bu benim sorumluluğum. “
Ne beni sorumluluğu olarak mi görüyor? Ne alaka şimdi önce zorla benimle evlendiğini söyledi şimdi
de sorumluluğu olduğumu. Ne yapmaya çalışıyor, niye böyle yapıyor? Neden?...
Kahvaltıyı bitirip egzersiz yapmak için bahçeye çıktım. Tekerlekli sandalyem bahçenin tam ortasında
durdu. Berat da yere bez serdi ve beni yere oturturdu . Egzersizimi yavaş yavaş ve nazikçe yaptırdı ve beni tekerlekli sandalyeme geri koydu. Bahçede dolaşmak istediğimi söyledim ve beni kırmadı ve
dolaştırmaya başladı.
“Yürüyüş fikri güzel bir fikirmiş “
“Buna ihtiyacın olduğunu düşündüm. “
“Sağ ol. ““Ne demek, boğaza doğru yürüyelim mi? “
“Olur biraz açık havaya ihtiyacım var. “
“Gel bakalım ufaklık seninle bir dolaşalım. “
Bahçeden çıkıp boğaza doğru dolaşmaya başladık. Açık hava bana bir nebze de olsa iyi gelmişti. Ama üşüyordum. Hava güneşli olmasına rağmen üşüyordum. Acaba beni gezdirdiği için pişman mı,
yorulmuyor mu? Aklımda deli deli sorular acaba sorsam ne der?
“Berat eve gidebilir miyiz? "
“Gidelim de neden durduk yere gidiyoruz ki birini falan mı gördün.”
“Hayır, hayır üşüdüm o yüzden hasta olmak istemeyiz dimi. “
“Haklısın ben düşünemedim. “
“Sorun değil. “
“Hadi gidelim bakalım. “
Eve doğru ilerliyorduk. Gök gürültüsü şiddetle gürlemeye başladı anlaşılan yağmur yağacaktı. Islanmadan eve varmak için umut ediyordum. Ta ki yağmur yağmaya başlayana kadar. Yağmurun
yağması Berat’a etki etmiyordu. Üstündeki hırkayı çıkardı ve usulca üstümü örtü. O üşümüyor
muydu?
“Bu biraz olsun ıslanmanı engelleyecek. “
“Ama sen üşüyeceksin. “
“Bana bir şey olmaz eve 5 dakika var hasta olmam. “
“Peki. “
Eve ıslak ıslak ulaşmıştık. Berat beni kucağını alıp odaya çıkardı. Nazikçe yatağa bıraktı ve eliyle
“Üstündekileri çıkart bende yeni kıyafetler getireyim sana. “ dedi.
“Tamam. “
2 dakika sonra elinde kuru kıyafetler ile odaya girdi. Üstünü değiştirmemiş sadece bana kıyafet
getirmişti.
“Al bakalım ufaklık çabuk ol.”
Ne yapıyor bu neden elini anlıma koydu?
“Salak ateşine bakacak. “
“Ha doğru ya “
“Ateşin var senin hasta olmuşsun sen.”
“Ateşim olması normal ben kendimi iyi hissediyorum bana bir şey olmaz. “
“Gel bakalım sana bir duş aldıralım ateşin iner belki. “
“İstemiyorum uykum var. “
“Uykun yok ateşin var kalk uyku yok. “
“Uykum var bırak beni. “
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞMANDAN AŞKA
Fiksi RemajaBir insan sırf para için kızını o adamın oğluyla evlendirir mi ? Maalesef evlendiriyor. Tanımadığı biriyle evlenmek ne demek ya