Herkesten sonra bilgisayar başına geçmiş kendi sistemim için para transferi yapıyordum. Paravan olarak ise Keratin'i kullanıyordum.
Selin'e de bu hafta parasını göndermeliydim. Normalde birkaç gün önceden gelir sürekli kontrol ederdi. Unutmama izin vermezdi fakat bu aralar ondan da ses çıkmıyordu. Bugün bir ara ona uğramalıydım.
İşleri hallettikten sonra direkt eve gittim. Duş alıp uykuya daldım.
________________________
Uyandığımda saat akşam üzeri olmuştu bile. Bir şeyler atıştırıp,hazırlanmaya başladım. Selin'e uğradıktan sonra direkt mekana geçmeyi planlıyordum. Geceye uygun bir elbise giyip,uzun kabanımı giydim.
Uzun süren yolculuğumun ardından Selin'nin takıldığı yere varmıştım. Selin küçük bir stüdyo dairede kalıyordu. Güvenlikler beni tanıdığından sorun çıkartmadan içeri aldılar.
Zile bastım. Selin beni görünce biraz şaşırmıştı.
"Başkasını mı bekliyordun?"Selin'nin önünden geçip sahip olduğu tek koltuğa oturdum.
"Ha-hayır. Komşu falan sanmıştım." Bir şey sakladığı belliydi.
"Dökül ,Selin." tane tane sakince sormuştum.
"Bir şey yok. Ne dökülmesi. Bu arada içecek bir şeyler ister misin?" Konuyu kapamaya çalışıyordu.
"Bir kez daha sorucam Selin,bir daha sormam. Ne saklıyorsun?" Gözlerini yere indirdi, elleriyle oynamaya başladı. Karşımda suçlu bir kız çocuğu vardı sanki.
"Şey..." sessizce bekliyordum. Aklıma ilk olarak paraları aldığı ve gizlediği geldi ama aklı olan biri bunu yapsa kaçmayı da akıl ederdi. Selin bunu akıl edemeyecek kadar salak değildi.
Kollarımı göğüsümde birleştirip arkama yaslandım. Konuşsa iyi olurdu çünkü konuşmadıkça ben de sinirleniyordum.
"Madem konuşasın yok,maaşın da uzun bir süre bende kalır biliyorsun değil mi?" Özel bir sorunu olmadığını düşünüyordum. Resmen bizim site ile ilgili bir problem vardı.
"Haketmiyorum zaten." Büyük bir terslik vardı.
Derin bir nefes aldım sonrasında "Selin,söylemen daha doğru. Beni de sinirlendirmeden söylemelisin bence." diye yumuşak bir ses tonu ile konuştum.
"Ben kendim halledebilirim sandım ama kartopu gibi büyüdü. Hatam olduğunu fark ettiğim gibi kendim düzeltmeye çalıştım,her bir üyenin eksikliğini kendim kapatmaya çalıştım ama -" dizlerinin üzerine çöküp ağlamaya başlamıştı. O hıçkırıkları arasından anlatmaya çalışırken sessizce dinledim
"B-Ben sana en başta söyleseydim mevzu buralara kadar gelmezdi." İç çekti. "Başta bu kadar çok zedelemeye uğramıyorduk. Güvenlik açığını kapamıştım. Sen de paraları ayrı bir yere koymuştun. Sadece minik bir kısmı bendeydi ama bir üye milyonluk parayla geldi. Sanki ne zaman geldiğini biliyorlardı. Para geldiği gibi gitmişti. Fark edemediğim başka bir açık varmış. Ben üyeler her kazandığında kendi bankamdaki paradan verdim ama sadece bu üyemiz yok ki. İrili ufaklı yüzlercesi var. Ben sonradan çok detaylı çalıştım. Her bir sorunu gidermek için ama iş içten geçmişti." Ellerini yüzüne koyup sesli bir şekilde ağlamaya devam etti.
"Ben dışarıda hava alıcam biraz,ben gelene kadar kendini topla." Arkamı dönüp kapıyı çekmiştim.
Geldiğim yol bulanıklaşmaya başlamıştı. Nefes alamıyor gibiydim. Sanki birden fazla el benim boğazımı tutmuş bırakmıyor gibiydi. Önümü tam göremeyerek zar zor kapıdan çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KERATİN +18
General Fictionİlk bölümden bir kesit: İçeride tamamiyle çıplak bir grup erkek vardı.Ezgi'nin beğendiği uzun çocuk eğilmiş başka birinin penisini yalıyordu. Sarışın başka bir çocuk titreşimli bir oyuncakla masturbasyon yapıyordu. Sağ köşeden inleme sesleri gelinc...