Keratin43

13.2K 303 42
                                    

Mert ve Selahattin'i evden göndermiş Selin'i aramıştım. Siteyi satmaya karar vermiştim ve bu fikrimi onunla da paylaşmam gerekirdi.

"Alo"

"Selin,nasılsın?"

"İyidir,site için uğraşıyorum." Selin de en az benim kadar ilgileniyordu siteyle,Mert'in yaptığı onu da çok üzmüştü.

"Uğraşma daha fazla,demiştim sana da yapanı buldum. Siteyi de satmayı düşünüyorum. Bu konuyu yüzyüze konuşmak ister misin?"

"Cansel site senin siten,istediğini yapmakta özgürsün. Sana sat da satma da diyemem. Sadece kim yapmış,nasıl yapmış merak ediyorum. Müsaitsen şimdi gelebilirim,konuşuruz."

"Bekliyorum,gel sen." Zaten olan uykum Mertler yüzünden kaçmıştı. Selin ile konuşmamı şu an yapabilirdim.

Yarım saat içinde Selin gelmiş onunla uzun uzun sohbet etmiştik.

Selin de gittikten sonra Can'a mesaj attım.

Cansel:Keratin'nin açılışında bir etkinlik yapmayı planlıyorum. Benden sonraki büyük ortak sensin bunu konuşalım.

Mesajı yazıp balkona çıktım. Selin ile o kadar uzun süre vakit geçirmiştik ki güneş doğuyordu. Etraf yavaş yavaş aydınlanıyordu.

Güneşin aydınlattığı caddeyi izledim insanlar işe gitmek için erkenden sokaklara doluşmuşlardı. Hızla işe yetişmek için koşuşturuyorlardı. Benim de onlar gibi hızlı olmam lazımdı. Bir an önce Toprak'tan site parasını ve Mert'ten kendi paralarımı almam lazımdı.

Kenara attığım telefonun ekranı yanınca telefona yöneldim.

Can: Ne zaman müsaitim dersen konuşalım,abim Keratin'nin ne zaman açılabileceğini de söyledi.

Cansel: Keratin'nin mutfak anahtarı sende var mıydı?

Can: Bende ve Ali'de var. Mutfak kapısından mı girmeyi planlıyorsun?

Cansel:Ön kapıda mühür var,arkadan gireriz. Hem müşteri almayacağız kendimiz oturucaz bir problem olmaz bence.

Can:Saat kaçta?

Cansel:Şu an çıksam gelsem,sana uyar mı?

Can: Yarım saat sonra görüşürüz.

Canla etkinlik ve Keratin ile ilgi konuşmak istediklerim vardı.

Bugün uyumamıştım ama dinç hissediyordum. Odama gidip üzerimdekileri çıkardım. Şortlu ve ceketli bir takım giyip makyajımı yaptım.

Telefon,anahtar,ruj gibi malzemeleri çantama doluşturarak evden çıktım. Arabaya binip Keratin'nin önünde durdum. Müşteri olmadığından park yeri bomboştu. Tek bir siyah araba vardı o da muhtemelen Can'nındı.

Mutfak kapısının önünde beni bekleyen Can'a seslendim

"Beni beklerken kök salmışsın." Gözlerimle kapının yanındaki devasa ağacı süzdüm. Kökleri kapının ucuna kadar geliyordu.

"Yok ya yeni geldim ben de. Yalnız ilk defa bu kapıyı kullanıcam."

"Ben de. " Keratin'e normal olarak her zaman ön kapısından girmiştim. Can anahtarlarla bir ton kilidi açıp en sonunda kapıyı araladı.

"Bizim buraya niye hırsız gelmiyor anlaşıldı. Bu kadar kilitle uğraşılır mı ya." Can'a gülüp arkasından onunla ilerledim. Kapıyı kapamayı da ihmal etmedim.

Mutfakta en son hazırlanan aperatifler ortada kalmış,tazeliğini yitirmişti. Can onlardan birini eline alıp masaya vurdu. Gelen tak tak sesinden sonra bana döndü.

KERATİN  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin