Uyandığımda Deniz yoktu. Dün film izlemiş ardında Youtube'dan saçma sapan videolar izlerken uyuyakalmıştım.
Deniz'i bulamadığım için elim telefona gitmişti. Zaten Deniz'den gelen bir mesajım vardı.
DENİZ:Öğlen bir gibi gelirim hazır ol,bir yerlere gideriz.
Bir saat önce atmıştı mesajı, ben zaten erken kalkıyordum. Erkenden gitmesini gerektirecek ne olmuş olabilirdi ki?
Deniz gelmesine daha vardı. Duş alır ardından da hazırlanırdım ama önce Selin'i arayıp durum raporu almam gerekiyordu. Selin ilk çalışta açmıştı
"Günaydın""Günaydın mı? Saat kaç ki? Oha sabah olmuş. Oyun oynamaktan farkına bile varmamışım."
"Oyun oynayacak vakit bulduysan daha patlamadılar demek ki."
"Yok ya ama bugün yarın kesin medyaya düşer. Bir iki yerden duydum Bizim beklediğimiz asıl yıkılışın öncüsü bu dedikodular. Yakındır yani."
"Oradan ayrılan kumar düşkünleri akıllanmayıp bizim siteye geri dönerler. O saatten sonra daha da dikkatli olurlar. Zaten kârımız da var. Sahte olayını sonsuza kadar kapatmış oluruz." Mert ile olan konuşmalardan sonra kâr payımızı arttırmış kenara koymuştuk. Şu an işler kesat denilecek durumdaydı ama ilerde tekrardan vurgun yapacağımız kesindi.
"Hiç merak etme. Gayet iyi günler kapıda."
"Gözünü yine de ayırma,anında bilgilendirirsin beni tamam mı?"
"Anlaşıldı." Telefonu da ardından kapattım.
Normalde kahvaltı yapmak tarzım değilken bugün canım sağlam bir kahvaltı yapmak istemişti. Yaklaşık bir saat boyunca kendime kahvaltı hazırlamıştım. Bir tek kuş sütü eksikti. Televizyondan sevdiğim bir şeyler açıp uzun uzun kahvaltımı yaptım.
Duş alıp saçlarımı şekillendirten sonra ne giyeceğimi düşünmeye başladım. Süprizler iyi hoştu da ne giyeceğimi bilemiyordum böyle olunca. Üstelik dolabıma da yeni bir düzen lazımdı. Her şey birbirine karışmıştı.
Mini bir etek ve bluz giydim. Altına da tarzımın vazgeçilmezi olan topuklu çizmelerimden giydim. Hemen hemen Deniz'in dediği saatte hazırdım.
Uzun kabanlarımdan birini alıp oturma odasında Deniz'i beklemeye başladım. Zaten yaklaşık on beş dakika sonrasında da Deniz kapıyı çalmıştı.
"Hoşgeldin"
Deniz içeri girdi ve koltuğa oturdu"Hoşbuldum"
"Sabah önemli bir işin vardı galiba?"
"Hem de çok önemliydi tam bir buçuk saat yol gittim." Elinde tuttuğu minik poşeti yukarı kaldırıp salladı.
"O ne?"
"Aç bak,önemli işim o benim." Merakla poşetin içindekine baktım. Kutu şeklinde ambalajı olan bir şey vardı. Kutuyu biraz daha dikkatli inceleyince gülmeye başladım.
"Deniz inanmıyorum sana,sabah ilk işin bunu kovalamak mı oldu?"
"Öyle deme. Bak bunun iki modu var ve telefondan kontrol edilebiliyor. Sen hoşuma gitti değince ben de hemen benzer ve daha eğlenceli bir şey buldum." Deniz minik bir vibratör almıştı. Anladığım kadarı ile bunu kadın içine yerleştiriyordu ve telefondan bunu kontrol ediyordu.
"Deniz diyecek bir şey bulamıyorum." Kutuyu biraz daha inceledikten sonra "Açılmış mı bu?"
"Evet,ben açtım. Kurulumunu yaptım kendi telefonuma. Bak." Telefonundan bir iki şeye bastıktan sonra elimdeki titremeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KERATİN +18
Fiction généraleİlk bölümden bir kesit: İçeride tamamiyle çıplak bir grup erkek vardı.Ezgi'nin beğendiği uzun çocuk eğilmiş başka birinin penisini yalıyordu. Sarışın başka bir çocuk titreşimli bir oyuncakla masturbasyon yapıyordu. Sağ köşeden inleme sesleri gelinc...