"Uyuşturucu mu?"
"Evet,arama iznimiz var. Kimlik kontrolu yapılacak. Şüpheli bir durum olması dahilinde mekan sahibi ve şüpheli bize eşlik edicek."
"Beyefendi anlaşılan yanlış bir anlaşılma var eğer-" polis memuru elini dur manasında kaldırdı. Hareketine sinir oldum. Narkotikten gelmesi gerekirken yanlışıkla trafik polisi mi göndermişlerdi?
"Arkadaşlar siz kimlik sorun lütfen."
Yanımdaki Can'a "Abine haber ver,bu işe bir baksın. Hişt,kime diyorum ben?" Can ilerde bir noktaya kilitlenmiş duruyordu. Transa geçmiş gibiydi. En son sertçe dürttüm.
"Hı"
"Abine diyorum haber ver." Kafasını salladı ve mesaj yazmaya başladı. Bu kadar konuşmanın üzerine abisine yazdığını düşündüm,şu anda eski ilkokul öğretmenine yazacak değildi.
Polisler alt kattaki insanlara kimlik sorma işlemini bitirdikten sonra yukarı çıktılar. Her adımlarında daha da geriliyordum. Can hırsla telefonda mesajlaşıyordu hatta bir ara telefonun ekranının kıralacağını sanmıştım. Tolun ise soğuk bir şekilde ciddice duruyordu. Ondan endişeli,şaçma hareketler bekliyordum ama öyle olmadı. Ezgi ve Özge de sandalyeye oturmuş şaşkınca etrafa bakınıyorlardı bense soğuk kanlı kalmaya çalışıyordum.
"Amirim üst katlarda bir problem ile karşılaşmadık. Temiz görünüyor." Umarım odak noktan uyuşturucu diye böyle düşünüyorsundur,şayet asıl olay orada.
Amirim dediği adam kafasını sallayıp bize döndü. Her birimizde gözlerini gezdirerek"Bu sefer yırttınız belki ama bir sonraki ihbarda detaylı arama izni ile gelirim." Polis çıktıktan sonra rahatlamıştık.
Polisten sonra mekandan bir çok kişi ayrılmıştı,tek tük kişi kalmıştı onlarda bir saat içinde yavaşca ayrıldılar. Herkes gidine kadar birbirimizle konuşmadık sanki anlaşmışız gibi.
"Herkes gittiğine göre benim bir şey söylemem gerekiyor." Can'a döndüm. Kafadını eğmiş elleri ile oynuyordu.
"Dün ben biri ile görüştüm."
"Oooo,yenge ile mi yoksa." Tolun inan durum daha ciddi bence.
"Hayır öyle değil. Bir şey satın almak için."
"Kelepçe mi yoksa,olum deseydin önceden ben de iki üç şey isterdim."
"Uyuşturu belasına bizi sen bulaştırdın değil mi?" Sakince sordum.
Akın ve Kaan yüzlerinden anladığım kadarı ile benim gibi düşünüyordu.
"Saçmalama Cansel o kadar da değil."
"Aynen abi,yapmaz Can"
"Ben de sanmıyorum." Özge,Tolun ve Ezgi inanmıyorlardı anlaşılan ama ben emindim.
"Özür dilerim. Zaten içeriye almadım bile,kapıdan aldım sadece. Gören biri olmuş olmalı."
Akın ayağa kalktı"Sen nasıl böyle işlere kalkışırsın Can. İlerisini hiç mi düşünmüyorsun?"
"Sen kendine böyle bir şeyi nasıl yaparsın? Aciz bir insan mısın sen?" Kaan sinirine hakim olamamış bağırıyordu.
"İnanımıyorum sana Can" Özge şaşkınlıktan daha fazla konuşamadı.
"Ben böyle olsun istemedim." Can yüzünü kaldıramıyordu.
Tolun çok sakin bir ses tonu ile sordu"Kardeşim,sen bu denli bir kötülüğü kendine neden yapıyorsun? Neden kendine zarar vermek istiyorsun?"
"Ben sadece biraz daha unutmak,eğlenmek istedim."
"Eğlenmek istedin?" Tolun kafasına iki yana salladı sonra da ayağa kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KERATİN +18
General Fictionİlk bölümden bir kesit: İçeride tamamiyle çıplak bir grup erkek vardı.Ezgi'nin beğendiği uzun çocuk eğilmiş başka birinin penisini yalıyordu. Sarışın başka bir çocuk titreşimli bir oyuncakla masturbasyon yapıyordu. Sağ köşeden inleme sesleri gelinc...