Keratin5

112K 860 85
                                    

Gözlerimi açtığımda hava daha aydınlanmamıştı. Yatakta oturur pozisyona geldim ve dün gece yaşananları düşünmeye başladım. Beklediğimden daha iyi geçmemişti. En azından ben sadece öpüşüp günü bitirmeyi planlamamıştım.

Normalde insanlarla konuşurken asla gerilmezdim. Kendinden emin bir karakterim vardı. İnsanlarla şakasına flörtleşmekten ya da cinsel şakalar yapmaktan asla çekinmezdim. Fesattım da üstelik bu tarz şakalar her zman aklıma gelirdi ve gülerdim. Ama birinin bana o kadar yakın olması,dokunması çok farklıydı. 

Bence beni bu kadar geren şeylerden biri benim mükemmeliyetçi olmamdı. En iyi sevişen en iyi dokunan en seksi kişi ben olmalıydım. En iyisi olamasam bile kendimi iyi göstermeliydim. Arzulanan biri olmalıydım. Kimsenin beni kötü anılar defterine koymasını istemezdim. Belki kendimi oralara yakıştırmadığımdandı. Belki de başkalarının fikirlerini bilinç altımda istem dışı onaylamamdandı.

Bu saçma düşüncelerimle dün çok gerilmiştim ve ona rağmen Deniz daha iyi olduğumu söylemişti. Beni küçük düşürecek bir bakışta ya da sözde bulunmamıştı. Belki de bunları para aldığı için yapıyordu. O yüzden gülüyor ve iyi davranıyordu.

Benim sorunum tam da bu. Kendimi düşüncelerimle kirletiyordum. Yataktan kalkarken telefonumun alarmı da çalmıştı. Onu kapatıp yataktan kalktım. Elime telefonumu ve oda kartını alıp otelin otoparkına yöneldim. Dün otelde kalacağımı bildiğimden bugün için kıyafetler getirmiştim.

Normalde onu Deniz gelmeden önce dolaba koyucaktım ve bu sabah giyecektim ama Deniz erkenden gelir ve ben o geldiğinde umursamaz bir poz kesemem diye kıyafetleri arabada bırakmıştım. İyi halt etmiştim. Poz kestim de noldu? Sonu gene rezillikle bitti?

Kıyafetlerimi alıp geri odaya döndüm. Üzerimi hemen değiştirip saçlarımı topladım. İyi gözüküyordum. Güzeldim. Kendi paramı kazanmaya başlamıştım ama yine de tam anlamıyla istediğim gibi biri değildim. Dün hakkında en çok korktuğun şey beni aşağı çekmesiydi. İstemeden de olsa kötü düşüncelerle bunu kendi kendime ben yapıyordum.

Arabaya binmiş son ses Serdar Ortaç açmıştım. Günün hangi saati olursa olsun moral bozukluklarına en iyi gelen şeydi onun müzikleri.

______________

'Seni çöpe atacağım poşete yazık,bi sigara yakacağım ateşe yazık. Aşk gidene acımak mı, bu yükü taşımak mı' dileme dolanan bu şarkı ile neşeyle derse gidiyordum. Neşem yerimdeydi. İki yıl art arda kaldığım bu saçma ders bile beni üzemezdi.

Üzerimde dolaşan gözlerden hoşnuttum. Yavaşca okulun merdivenlerinden tırmanıp sınıfıma girdim. En arkalardan tahtayı bile zor gördüğüm bir yere oturdum. Belki de derste kalma sebeplerimden biri de buydu. Bugün sınıf her zmankinden daha kalabalıktı. Kapıdan giren iki kişiyle gözlerimi araladım. Özge ve Can sınıftan içeri giriyordu. Özge benim bir iki sıra arkama otururken Can en önlerden bir yere yerleşti.

Tamam derse çoğu zaman girmiyordum ama Özge ve Canla aynı sınıfta olmadığıma emindim. Şaşkınlığımı attıktan sonra aklıma Can ile yaşadığım minik temas geldi. Bilerek yaptığına emindim.

"Çocuklar fark ettiğiniz üzere bugün sınıfımız biraz daha kalabalık diğer hocamızın rahatsızlığı sebebiyle 3.şubenin bir kısmı bugün bize katılacak." Şimdi anlaşılmıştı onların neden burada olduğu.

"Normalde arkalardan tahta pek gözükmüyor,göremeyenler biraz daha önlerdeki boş yerlere geçebilirler." Aslında bu benim bilinçli yaptığım bir tercihti. Dolayısıyla olduğum yerde kaldım. Sağım ve solum boştu daha ne olsun.

Yanıma gelen kişiyle kafamı kaldırdım Özge'ydi. Bir arka sıradan buraya gelmek görüş açısına pek de bir şey katmazdı. Üstelik kulüp üyelerinin okulda ortak alanlarda birbirlerini tanımamış gibi yapması gerekiyordu.

Özge'nin yanıma gelmesiyle ve hocanın uyarısıyla en arka sıra komple önlere dağılmıştı.

Hoca slaytı açıp okumaya başladı. Her zman yaptığı gibi. Hocanın slaytı olmasa ne yapacağını düşünürken Özge montunu kucağına aldı ve yan bir şekilde örttü. Montunu bu şekilde örtmesiyle benim de bir kısmımı örtmüş oldu. Tam montun altındaki elimi kaldıracakken elimi tuttu.

Hızla ona dönüp bakışlarımla napıyorsun demeye çalıştım. Bana bakmıyordu sanki dersi dinler gibi tahtaya bakıyordu. Elimi tekrar çekmeye çalıştım,bırakmadı. Fazla fevri hareketler yapamıyordum çünkü dikkat çekip yanlış anlaşılmak istemiyordum.

Özge bir süre daha elimi tuttu. Önümüzdekiler yavaş yavaş uykuya dalıyorlardı. Kafaları yatmaya başlamıştı. Özge ise elimi yavaşca eteğinin altına doğru getirdi. Ne yapmaya çalışıyordu bu kız?

Elimi çekmeye çalıştıkça daha da yaklaştırıyordu. En sonunda iç çamaşırı giymediğini anlayacak kadar yaklaşmıştı elim ona. Elini parmaklarıma doğru getirerek kendine dokundurtmaya başladı. Yapmayı kesmesini ima etmek için ona sertçe dokundum. Dudaklarını birbirine bastırıp kafasını yatırdı. Fark etmeden ona zevk vermiştim.

Birisine bu denli zevk verebilmek gururumu okşamıştı. Bundan dolayı bana gelen tatminle hareketlerime devam ettim. Üstelik ders dinleyesim de yoktu.

Elimle yavaş hareketlerle daire çiziyordum. Yer yer bastırarak Özge'yi gözlemliyordum. Özge benim yapmaya devam ettiğimi anlayınca elini çekti ve bacaklarını araladı. Elimi yavaşca vajinasına doğru getirip ileri aşağı hafif hareketlerle okşadım. Islanıyordu. Bunu hissedebiliyordum. Iki parmağımı hızla vajinasından içeri soktum ve geri çıkardım. O anda hızla doğruldu ve çok kısık inleme benzeri bir ses çıkardı. Elimi çekip aniden kalktım ve ona çarpmışım gibi "afedersin "dedim.

Hoca'nın önünden geçerken kısık sesle "pardon dedim ve kapıdan çıktım. İnsanlar muhtemelen benim ani bir işimin çıktığını çıkarken de yanımdaki kıza çarptığımı düşünmelerini istemiştim. Bu şekilde ondan çıkan sesi garipsemiceklerdi. Dersi zaten dinlediğimde yoktu o yüzden dersi kaçırdım diyemicektim.

Kahve almak için okul içindeki kafelerden birine doğru yöneldim. İçimde ise birini sadece ellerimle zevk verebilmenin,inletebilmenin keyfi vardı.

************
Bölüm sonu

KERATİN  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin