Gerçek 1

29 13 27
                                    

Finale son bir bölüm...

Kadın göz yaşlarını silerken aile fotoğrafına bakıp acı bir tebessümün yüzüne yayılmasına izin verdi.
Gün geçtikçe karamsarlığa kapılıyor, içindeki endişe ve korku büyüyordu.
Her gün bakmak zorunda olduğu yüz bir yabancının yüzü olduğu için kendini her zamankinden daha yanilmiş ve çaresiz hissediyordu.

Aralanan kapıyla bakışlarını içeriye giren adama çevirdi.
Onu görür görmez yaşları tekrar boşanırken ayaklanıp kollarını hüzünle açan adama sarıldı.

"Ah Daniel artık dayanamıyorum. Lütfen yardım et"

"Şş sakin ol Linda. Her şey düzelecek, az kaldı biraz daha sabret."

"Daha ne kadar sabredebilirim. Hiçbir şeyi hatırlamıyor işte! Her yolu denedim"

"Hatırlayacak emin ol. Eminim bu kötü anılarını derin bir yere hapsetmiş. Öyle ki kendi ismini bile unutacak kadar derine inmiş. Sakladığı o derin mahzeni bulacağım sana söz veriyorum. Bana biraz güven olur mu?" Diyen Daniel Linda'nın yanaklarını iki yandan kavramış güven verici sesiyle konuştu.
Linda çaresizlikle başını olumlu anlamda salladı.

Marcus o sırada koltuğa uzanmış birkaç dakika önce içinin geçerek uykuya dalmasına bir anlam veremeyerek derin düşüncelere dalmıştı.
Daniel mutfağa gider gitmez başını koltuğa koymuş gözlerini yumar yummaz derin bir uykuya dalıp korkutucu bir kâbusun içine düşmüştü.
Uyandığında Daniel'i başında sakince oturduğunu görmüştü.
Korku ile uyanması onu hiç etkilememiş olacak, uyandırmaya bile zahmet etmemişti.

Bıkkın bir nefes alıp ayaklanarak duş almaya karar verdi.
Banyoya girer girmez küveti doldurmak için suyu açtı.
Suyun dolmasını  izlerken küvetteki suya kilitlendiğini hissetti.
Öyle bir kilitlenmişti ki gözlerini bile kırpamıyordu.
Derin derin nefesler alırken suya Daniel'in gölgesi düştü, lâkin başını kaldırıp bakamadı.

Daniel, Elini Marcus'un omzuna koyarak sakin bir ses tonuyla fısıldadı.

"Derin nefeslerin düzene girerken bedeninin gevşediğini hissediyorsun Marcus. Gözlerini kapatarak suyun seni içine çekmesine izin veriyorsun."
Dediğinde Linda içeriye gözleri yaşlı girerek çaresizce belki de defalarca denedikleri hipnoz yönetimi izlemeye başladı.

"Marcus bana ne gördüğünü anlat"

"Bir arabanın içindeyim. Her yer karanlık, muhtemelen akşam. Ağaç dallarını görüyorum cama yapışmışlar"

"Peki başka, başka ne görüyorsun? Mesela yalnız mısın?"

"Bilmiyorum.. paçalarımın ıslandığını hissederek yere bakıyorum. Arabaya su giriyor" diyerek nefesleri sıklaşan Marcus ile bakışlarını Linda'ya çevirdi.

Linda yine aynı şeyleri duyuyor olmanın bıkkınlığı acıyla göz devirince David tekrar Marcus'a döndü.

"Neden arabaya su sızıyor?"

"Sanırım araba suyun içinde.."

"Bir deniz mi yoksa göl mü? Görebiliyor musun?"

"Bir göl. Çünkü ağaçlık bir yer"

"Yalnız mısın?"
Diye sordu yine çaresiz bir ses tonuyla.

"Bilmiyorum"

"Yan koltuğuna bak Marcus. Yanını görüyor olmalısın."

"Arabaya giren su çoğalmış kapıları zorluyorum ama açılmıyor" dedi Marcus nefes nefese bağırarak.

"Marcus yanında biri olmalı iyi düşün"

Kanlı Yılbaşı +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin