10 bölüm

127 20 3
                                    

Jimin banyonın aynasında gördüğü yüzle bir kaç dakika kendini izlemiş bir gecede nasıl dağıldığına şahit olmuştu . Ağlamaktan ve uykusuzluktan şişen gözleri eskisinden daha çok büyümüştü . Bu görüntüyü hiç sevmezdi şimdide nefret etmişti.  Kar tanesinin gideceği gerçeği canını yakmıştı . Uykusunu elinden aldığı gibi tüm sevincinide almıştı. Sadece bir gecede.  Diğer geceleri düşünemiyordu bile .

Banyodan çıkıp pencereyi açıp temiz havadan içine çektiğinde sokak lambasının yanından evine doğru gelen bedeni görünce dünyası bir kez daha başına yıkılmıştı.   Bu kadar erken gelmese 
olmazmıydı yani ?  Aldığı nefes ciğerlerine ulaşmadan boğazında takılı kalmıştı aynı Jimin'in pencerenin önünde sokak lambasına takılı kaldığı gibi . Belki biraz cesaret gösterse her şey farklı ola bilirdi ama yok kendini kar tanesinin gideceğine o kadar çok inandırmıştı ki gitme diyemiyordu.  Gitme benimle kal .

Bir gece de düşman bellediği adamın kapının önünde olduğunu çalan zilden anlamıştı ama yine santim yerinden kıpırdamadan sokak lambasını izlemişti. Bir şekilde o kapının açılmasını istemiyordu.  Sanki açılırsa içeriye bir gecede düşman bellediği adam girecek ve kar tanesini götürecekti.  Çok şey yapmak istiyordu ama sanki kıpırdarsa daha kötü olacak gibi geliyordu.  Belki birazda kar tanesinin o kapıdan çıkıp gittiğini görmek istemiyordu. Buna dayanmayacağını çok iyi biliyordu.

Bu yüzdendir ki kapının açılması ve kar tanesinin sesini duyunca sağ gözünden bir damla yaş düşmüştü.  Ağır esen meltem ince tişörtün içinden geçip tenini buz gibi yapsada içi yandığı için bunu umursamadan orada beklemişti. 

Ne kadar süre geçmişti artık bilmiyordu . Buz gibi olduğunun bile farkında değildi. Öyleki burnu kıpkırmızı olduğu yetmiyor gibi dudaklarıda kızarmıştı.  Soğuk iliklerine kadar işlemişti ama Jimin'in aklında dolanıp duran tek şey Yoongi'nin gülüşüydü.  Gülerken tek çizgi haline gelen gözleri ve kıpırdayan omuzları.

Belki bir saat ya da daha fazlasıydı bunuda bilmiyordu ama kapının açılıpta içeriye birinin girmesiyle o anın geldiğini biliyordu.  Veda etmek istemiyordu birazda bu yüzden odadan çıkmamıştı.  Hem kar tanesine nasıl veda ede bilirdiki.  Onu nasıl bırakırdı. Onsuz nasıl yaşardı .

Adım adım gelip arkasında duran bedene dönmek yerine sessizce beklemişti.  Korkuyordu . Hemde çok . Yoongi'nin ağzından çıkacak bir çift kelimeden çok korkuyordu.  O kilemeden sonra dünyası başına yıkılacak ve bu evde tek başına kalacaktı.

Jimin?

Saatlerdir soğuğa direnen bedeni Yoongi'nin ismini seslenmesiyle  titremişti . Dolu gözlerini kapatıp bir kaç saniye içinde Yoongi'ye yüzünü döndüğünde gördüğü o nefesini kesen gülümseme bu sefer canını çok yakmıştı . Bu kadarmı çok istiyordu yani gitmeyi?  Bu sevinci bu yüzdenmiydi ? Boğazına oturan yumruyla konuşamadığında Yoongi'nin ağzından çıkacak kelimelere odaklanmıştı sadece.  Sadece bitsin istiyordu artık . Bir şekilde bitsin.  Bencilce geliyordu ama gideceği için bu kadar mutlu olmasını görmek istemiyordu.

Jungkook' geldi .

Bedenini esir alan titreme yok olup yerini bu sefer soğuğa bıraktığında bu sefer gerçekten soğuktan titremeye başlamıştı.  Yorganın altına girip saatlerce ağlamak ve tüm bunların birer rüyadan ibaret olmasını istiyordu.

Jimin hava buz gibi neden pencereyi açtın ki . Buz gibi olmuşsun .

Hemen yanı başında azarlayarak pencereyi kapatıp elinden tutulup yatağa doğru çekiştirildiğinde buna daha ne kadar  dayana bileceğini düşünüyordu Jimin.  Yoongi ellerini elleri arasına alıp ısıtmaya çalışıyordu . Sıcak nefesini üfleyip kendisini azarladıkça dizlerine yatıp ağlamak istiyordu sadece.  Ama bunu bile yapamadığı için sadece ellerinin üstündeki beyaz ellere odaklanmıştı . Onları bir daha görmeyecek olması kalbini bin parçaya ayırırken Yoongi'nin gözlerinin dudaklarına kaydığını gördüğünde onları ıslatmak istemişti ama soğuktan ağzı bile kurumuştu.

Kar Tanesi {Yoonmin ✔️}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin