Mutlu bir şekilde yatağa giren her kes sabahıda mutlu bir şekilde karşılarmış. Bu yüzdendir ki yüzünden silemediği gülüşüyle gözlerini yeni bir sabaha açmıştı doktor Jimin. Çarşafların içinde kaybolan bedenini esneterek uyanmış sabahın erken saati olmadığı için şükr etmişti .
Ne de olsa işi yoktu. Tamda şansına mezuniyeti denk gelmişti. Evinde kalan küçük misafiriyle istediği gibi vakit geçire bilecekti . Silemediği gülümsemesiyle banyodaki işlerini hall edip odasından dışarı çıkmıştı.
Her zaman ki gibi sessiz olan ev artık hoşuna gitmiyordu Jimin'in. Kısa sürede Yoongi'ye alıştığı gibi evde çıkardığı seslerede alışmıştı.
Erken olduğu için kahvaltıyı balkona hazırlamak kararı almıştı Jimin. Birazda dışarıda esen serin meltem ve güneş yüzündendi bu kararı alması . Çiçeklerle kaplı olan balkonunda Yoongi'yi hayal ederek geçirmişti bir 10 dakikaya hiç bir şey yapmadan .
Nasılda yakışırdı oraya . Gözünün önüne Yoongi'nin tulumuyla balkonunda ki salıncakta oturduğu kareler geldiğinde içi ısınmış bu hayalin hayal olarak kalmaması için işe koyulmuştu .
Önüne geçirdiği önlüğüyle dolaptan gerekecek tüm malzemeleri çıkarıp başlamıştı masayı kurmaya .
Yarım saatin ardından tüm her şey hazır olduğunda dün akşam aldığı papatyalarıda vazoyu koyup masaya getirmişti. Her şey hazırdı ama bir şey eksikti .
Yoongi eksikti ve bu bariz belli oluyordu artık . Öyleki yalnız yemeye alışkın olan Jimin masanın diğer tarafının boş olması sinirlerini bozuyordu .
Yoongi'nin uyanıp uyanmadığını bilmiyordu . Biraz tereddütde ediyordu hani kızar diye. Araları düzelmeden bozulsun istemiyordu. Önlüğünü çıkarıp koltuğa bırakmış tam mutfağa gidecekken kapıda gördüğü bedenle kala kalmıştı öyle .
Mecazen değil ,gerçekten kalmıştı olduğu yerde. Aklı uçmuş gitmişti sanki . Ellerini bebek gibi yumruk yapıp gözlerini ovan bir Yoongi Jimin'in kalbine iyi gelmiyordu. Heleki altındaki mini beyaz şortu ve göğsünü açıkta bırakan mini gömleğiyle. Karşısındaki Jimin"den bir haber olan Yoongi bebek adımlarıyla salona gelip hala açamadığı gözlerini ovarken büzdüğü kiraz dudaklarını öpmemek için kendini zor tutmuştu.
Açıkta kalan beyaz bacakları ve gömleğinden görünen teniyle tapılası duruyordu. Uzun uzun izlediği Yoongi sonunda rahatlamış gibi ellerini indirmiş Jimin'le göz göze gelmişti.
Yoongi'nin konuşmadığını bildiği halde ağzını açıpta tek kelime edememişti Jimin. Büyülenmiş gibi izlemişti Yoongi'yi . Saniyeler dakikalar geçmiş sonunda ne yaptığını fark eder gibi kendine gelmişti Jimin. Öyle kaptırmıştı ki kendini Yoongi'nin güzelliğine nefesi kesilmişti.
Ah günaydın kar tanesi. Bende seni uyandırmaya gelecektim. Kahvaltı hazırladım hadi gel .
Heyacanlandığı için terleyen ellerini pantolununa silip bir kaç kelime kura bilmişti sonunda. Kendine şaşıp kalıyordu Jimin. Nasılda bir çocuğun karşısında eli ayağına dolanıyordu . Küçüktü evet . Jimin için çok küçük. Bir bebek gibi haraketleri ve teni vardı . Yüzündeki gülümsemeyle balkona giderken çaktırmadan arkasına baktığında ayaklarını yere sürte sürte gelen Yoongi'yi görünce içten kıkırdamıştı.
Bir şey söylemeden masının başına geçip beklemişti . Jimin'in en sevdiği şey olmuştu kısa sürede Yoongi'nin yabancılık çekmemesi. Sanki kendi eviymiş gibi davranıyordu ve Jimin buna bayılıyordu . En çok istediği şeylerden biriydi Yoongi'nin rahat olması . Bu yüzdendir Yoongi hemen masaya geçip oturmuştu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Tanesi {Yoonmin ✔️}
Cerita PendekSeni iyleştirmeme izin ver "kar tanesi . Mpreg. TAMAMLANDI Mini fic #Dokunamamak 1