2 bölüm

168 24 9
                                    


Gök yüzünden yer yüzüne bir kar tanesi düşer
Kimse kirletmeden yok olmak ister saniyler içinde . Tüm güzelliğiyle...

Bir kar tanesi kadar narin ve güzel olan "Min Yoongi'den esinlenen kitabıma hoş geldiniz...

Arkadaşına uğurlayan Jimin bir kaç dakika kapı önünde durarak aldığı sorumluluğu düşünmüştü. Belli bir süreliğinede olsa ona bakması gerekiyordu. Evet bir doktordu ama Yoongi gibi özel bir hastalığı olan biriyle daha önce hiç ilgilenmemişti. Bir kalp doktoru olarak uzman olduğu tek konu kalpti . Ama eski arkadaşına bir can borcu vardı ve borcunu bu şekilde ödemeye karar vermişti .

Jungkook en zor zamanında yardım etmişti Jimin'e . Şimdi sıra Jimin'deydi .

Daha fazla kapı önünde beklemeden salonda oturan bedenin yanına gitmeye başladı yavaş yavaş . Ona nasıl yaklaşacağını bilmiyordu. Tam olarak hastalığının ne olduğunuda bilmiyordu . Bildiği tek şey vardısa oda kimseyle konuşmadığı ve kimseye dokunamadığıydı. Tabi birde bu adamla belli bir süre aynı evde kalacaktı.

Kapı eşiğinde durarak isminin Yoongi olduğunu öğrendiği adama bakmıştı bir kaç dakika. Hala telefonuyla oyun oynuyordu . Pürüzsüz alnı bazen kırışıp tekrar düzeliyordu . Sık sıkta oflayıp dudaklarını büzüyordu. Muhtemelen oynadığı oyun yüzünden olduğunu düşünmüştü Jimin. Daha ilk gördüğünde anlamıştı bu adamın çocuk ruhlu olduğunu. Yüzünü bir kez daha dikkatle incelemişti. Bem beyaz tenine bem beyaz saçları o kadar uyumlu duruyorduki sanki olması gerekende buymuş gibi. Sanki çok normalmiş gibi . Sokağa çıktığında 10 kişiden 5"nin saçı ve teni böyleymiş gibi . Ama değildi . Farklıydı. Saçı ,teni farklıydı. Yüzündeki minik çilleri farklıydı. Oturuşu ve yaydığı auro farklıydı. Koltuğuna bu denli yakışması farklıydı . Her gün gördüğü yüzlerce insan gibi değildi . Hatta bir ara insan olduğundan bile şüphe etmişti . Kar gibi beyaz teni bir insana ait olamayacak kadar güzeldi . Bir melek dünyaya gelmişti sanki . Saniyelikte olsa aklından kirli düşünceler geçtiğinde arkadaşının onu kendisine emanet ettiği aklına gelmişti. Ama aklının bir kenarına ittiği düşüncelerinin hep orada kalacağınıda biliyordu.

Nasıl bir insan bu kadar güzel ola bilir diye geçirmişti içinden. Bir insan nasıl kusursuz ola bilirdi . Evet kusursuzdu ! Küçük yüzünde üçgen gözleri kusursuzdu. Yüzüne göre olan minik burnu kusursuzdu. Hafif aralık olan pembe dudakları kusursuzdu . Ki yalnış olduğunu düşünse bile o ince dudakların kendi dolgun dudakları arasında kaybolduğu kareler gelmişti aklına . Hemen hemen kendi boyunda olan bu adamın kemikli elleri kusursuzdu. Jimin kendi ince beline nasılda yakışacağını düşünmüştü o kısacık anda.
Nasılda güzel tutardı o eller o beli . Ayak üstü röntgenden geçirmişti salonunda oturan bebeği . Daha az önce tanıdığı bu adamın bebekten farkı olmadığınıda biliyordu. Nasıl ola bilirdiki? Yanakları bir bebeğin ki kadar beyaz ve tombuldu . Dişlerini geçirmemek için insanın kendisiyle savaşması gerekiyordu. O üzerine giydiği tulumla başka sıfat uymazdı ki koltuğunda oturan bedene . Daha fazla orada dikilmeden yanına gitmişti .

Merhaba "Min Yoongi ben "Pakr Jimin. Sen bana kısaca "Jimin diye bilirsin.

Direk karşısında durup sıralamıştı kelimelerini hiç düşünmeden . Hatta daha ileriye giderek elini uzatmıştı karşısında oturan bedene . Oysa daha bir kaç dakika önce arkadaşı söylemişti kimseyle konuşmadığını, kimseye dokunamadığını .

Koltuğunda oturan adam önce Jimin'e bakmıştı, sonra uzattığı eline . Jimin'de sanki ne yaptığını sonradan anlamış gibi geri çekilmiş kendini koltuğa atmıştı. Aptallığına içten içe küfür ederken tekrar başını telefona gömen bedene itafen konuşmuştu.

Kar Tanesi {Yoonmin ✔️}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin