the prettiest dead body | kazuscara

eightht

bu bolumde isler kizisti biraz rahatsiz falan olan varsa gecsin direkt

-

12 Haziran güneşi bilmem kaçıncı defa doğduğunda, Scaramouche ve Kazuha yine buluşmuşlardı. Neredeyse iki hafta geçmişti duygularını birbirlerine itiraf edeli. Sonuç olarak bu sefer her şey daha farklıydı. Bir arkadaştan çok sevgili olarak karşı karşıyaydılar ve bu ikisinin içinde de betimlenemez duyguların doğmasına neden oluyordu.

Bugün Kazuha Scaramouche'u evine davet etmişti. Beraber oturup bir dizi izleyeceklerdi. Televizyonun tam karşısındaki koltuğa oturduklarında Kazuha kumandadaki oynatma tuşundan diziyi başlatmıştı. Bölümler yirmişer dakika olduğundan hızlıca üçüncü bölüme gelmişlerdi.

Ne olaydır ki daha üçüncü bölümden hesapsıza fingirdeşmeye başlayan esas kız ve erkekle karşılaşınca Scaramouche neye uğradığını şaşırmıştı. Kazuha'ya göz ucuyla baktığında Hiç istifini bozmadan izlemeye devam ettiğini görünce kendisinde bir sorun olduğunu düşünmeden edemedi. Elleriyle gözünü kapatsa da tuhaf diyaloglar ve iniltiler Scaramouche'un utanmasına neden oluyordu. Dizi keyiflerini bozmak istemiyordu ancak dayanamayacak duruma geldiğinde Kazuha'yı dürtüklemek zorunda kalmıştı. Kazuha da diziyi durdurup erkek arkadaşına çevirdi kafasını.

"Ne oldu Scara?"

"Bu sahneyi atlamayacak mısın?"

"Hayır."

***

Kazuha altındaki bedene baktı arsızca. Belki hava karanlık olsaydı her şey daha zevkli olabilirdi ancak elden bir şey gelmiyordu işte. Onlara verilen tüm imkanları sonuna kadar kullanacaklarını düşünürken ikisi de bu kadar ilerleyebileceklerini düşünmüyorlardı. Kaybedebilecekleri hiç bir şey yoktu. Ertesi gün her şey başa döndüğünde hiç bir şey olmamış olacaktı.

"O diziyi izlediğimize senin adına sevinmeli miyim üzülmeli miyim bilemiyorum Scara."

Scaramouche Kazuha'nın içinden böyle biri çıkacağını asla beklemiyordu. Hem bulundukları pozisyon hem de Kazuha'nın tahrik edici sesi onun utanmasına neden oluyordu. Kazuha Scaramouche'la uğraşmak için böyle sorular soruyordu. Bir cevap beklemiyordu. Bu yüzden bir elini Scaramouche'un salaş tişörtünden içeri soktu deli edici bir yavaşlıkta. Scaramouche'un göğsü çıplak tenine temas eden soğuk el yüzünden yukarı doğru kıvrılırken ürperdi. Dudaklarını yavaşça Scaramouche'un boynunda gezdirirken erkek arkadaşının çıkardığı kısık inlemeler altında çıldırtacak uyarıların canlanmasına neden oluyordu Kazuha'nın.

Kazuha bir çırpıda çıkardı Scaramouche'un tişörtünü. Karşısındaki gencin üst bedeni tamamen savunmasız kaldığında yüzünden belli belirsiz bir gülümseme geçip gitmişti. Scaramouche'u kendine karşı böyle savunmasız görmek hoşuna gitmişti. Her ne kadar güçlü biri olsa da karşısında sadece yaptıklarına sözleriyle engel olmaya çalışması ve başaramaması, onu kendine ait hissettirmişti.

Elleri onun göğüs ucunda gezdirip yavaş yavaş uyarılar göndermeye başladığında Scaramouche inanılmaz derece de yoğun bir his içerisindeydi. Tarif edemiyordu ne olduğunu, hoşuna gitmişti. Kazuha Scaramouche'u bir iki saniye bırakıp kendi tişörtünü çıkardı.

"Şortunu çıkart."

Scaramouche, Kazuha'nın kendisine emir verirmiş gibi bir tınıda sunduğu isteği ikiletmeden yerine getirdi. Üzerinde onu koruyan tek şey bir iç çamaşırı olduğunda kendini tamamen Kazuha'nın insafına bırakmıştı. Kazuha Scaramouche'un kulağına eğildi ve yine tahrik eden bir ses tonuyla konuştu.

"Seni kurtardığım gün, bir iki hafta sonra altımda inletme derecesine getireceğimi tahmin bile etmedim."

"Fazla mı ahlaksızlaştın sanki?"