herkes selma ablayı soruyor ama kadın ortalarda yok. bir telefon gelmiş sonra. hastaneden... selma abla trafik kazası geçirmiş aysel abladan öğreniyorum ben bunu. duyunca elimdeki içki dolu tepsiyi yere düşürdüm. tuttum aysel ablanın omuzların. hangi hastane hangi hastane diye bağırıyorum. hastaneyi söylediler. nurhan abide geldi koşarak. klubü aysel ablaya emanet etti. birlikte nurhan abinin arabasına atlayıp yola çıktık. hastaneye vardığımızda görevli hemşireden selma ablayı öğrenmeye çalıştık. nerde ? nasıl ? sürekli sorular soruyorum. ve öğreniyorum ki selma abla olay yerinde hayatını kaybetmiş...
olayın şokuyla neye uğradığımı şaşırıyorum. kaskatı kesiliyorum. yanımdaki nurhan abide aynı şekilde. ağlayacağım desem ağlayamıyorum. garip bir durum. içime öküz oturdu resmen. kalbimi biri canlı canlı yerinden söküp fırlatmış gibi hissediyorum. sanki biri bana kan kartalı yapıyor. (kan kartalını bilmeyen piçler araştırsın amk.) içimde derin bir yankı var. sanki kalbimin ortasında yalnız bir adam var ve çığlıkları tüm bedenimde yankılanıyor. diken diken olan tüylerim duvardaki gölgemden bile belli oluyor.
tek kelime konuşmadan hastanenin ortasında sigara yaktım bir tane. nurhan abide yaktı. sigara içmeye başladık. görevli güvenlikler falan gelip dışarı çıkarttılar bizi.ne nurhan abi konuşuyor ne ben konuşuyorum. ikimizde üzgünüz. buradaki tek arkadaşım, ablam, can yoldaşım artık yok. ne yapacaktım ben şimdi ? nasıl olacaktı herşey ? bu kadar yükün üstesinden nasıl gelecektim...
nurhan abiye döndüm. bir süre konuşmadan baktıktan sonra :
-abi götür beni burdan, meyhaneye götür abi, dayanamıyorum abi.
-kalk halidakisperm kalk.
sonunda beklenen göz yaşları gelmişti. üzerime çok ağır gelen bu yükün ilk mahsülleri... gözlerimden ağlamıyordum belki de ilk defa. yüreğimin derinliklerinden geliyordu göz yaşlarım. ekvator yağmurları gibi. içimde sürekli kazanmaya başladığım savaşları kaybetmeye başlamıştım. osmanlı imparatorluğu gibi fetretle sonlanıyordum. benliğim bir kandildi. gözlerimden çıkan ateşler zaten yakmaya hazır bekliyor. tek eksiğim gaz yağımdı. o da meyhanedeki sek rakım olacaktı.
nurhan abiyle meyhanenin yolunu tuttuk. ben sessiz sessiz ağlıyorum. nurhan abi ağladı ağlayacak ama bana abilik yapacak ya, patronum ya benim. egosunu koruyacak ya.. tutuyor kendini. meyhaneye gidene kadar 7-8 tane sigara içmişimdir. vardığımızda bulduğumuz ilk boş masaya oturduk. nurhan abi direk masayı donatın dedi. masa 5 dk içinde hazırdı. 4-5 kadehi şat yaptım sek bir şekilde. zaten kafa hafif gelmeye başlamıştı. nurhan abide aynı şekilde. sonra yavaştan içmeye başladık biz. ben ağlamaya başladım tekrar. nurhan abide kaptırdı kendini o da ağlamaya başlıyor. en az 15-20 kere çiçek aradı. sikimde mi attım telefonu bir köşeye içiyorum.
o gece sabaha kadar içmişim herhalde. sabaha karşı sızmışım. uyandığımda nurhan abilerin evindeydim. nasıl geldim hiçbir fikrim yok. saat 10 civarı nurhan abi beni uyandırdı.
-kalk halidakisperm ,hastaneye gitmemiz lazım. telefonuma baktım telefonum kapanmış. hazırlanana kadar telefonumu şarja taktım. tekrar oturdum ağlamaya başladım. yüzümü iki avucumun arasına koydum. her sabah saat 12 gibi beni uyandıran selma ablam artık yoktu. bu arada telefonumu açtım. 110-120 tane cevapsız çağrı. telefon kapandıktan sonrakileri tahmin bile edemiyorum. hepsi olmasada %80i çiçekten. sikimde değil. çiçekten soğudum bir anda resmen.
neyse hazırlandık nurhan abiyle hastaneye yola koyulduk. yine gidene kadar bi pakete yakın içmişizdir. biri bitmeden diğerini yakıyoruz. artık ciğerler kabul etmiyor. hastaneye vardığımızda bizim klubteki herkes oradaydı neredeyse. çiçek beni görüp ağlayarak boynuma atladı. ben buna hiç tepki vermedim. sonra avukat ,polis ,doktorlar derken yine bir curcuna oluştu. avukat yanımıza gelip seslendi :
-halidakisperm hanginiz ?
-buyrun avukat bey benim.
-seninle özel olarak konuşabilir miyiz ?
-tabi buyrun.
-bak halidakisperm, selma hanım vasiyetinde şu an ki kaldığınız evi ve arabayı sana bırakmış. toplam 3 evi 1 arabası varmış. diğer iki evide karabükteki oğluna bırakmış. imzalaman gereken evraklar olacak. cenaze işlemlerinden sonra ofisime uğra. al bu da kartım.
ben bunu duyunca tekrar göz yaşlarımı tutamamıştı. selma abla ölürken bile son güzelliğini yapmıştı bana. evini arabasını bana bırakmıştı. ağlayarak avukata sarıldım. o da biraz teselli etti beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pezevenklik Anılarımı Anlatıyorum
No Ficciónhttp://www.incisozluk.com.tr/w/pezevenklik-an%C4%B1lar%C4%B1m%C4%B1-anlat%C4%B1yorum/ Halıdakisperm adlı kardeşimden alıntıdır ve tüm hakları ondadır ;)