aradan 1 ay zaman geçti. gel zaman git zaman ben biraz daha toparlanmıştım. maksimum seviyeye çıkardığım sigara oranımı , günlük içtiğim seviyeye çekmiştim artık. 2 hafta nurhan abi izin vermişti bana. cebime birde 500 tl sıkıştırdı. kral adamdı. nurhan abinin bu davranışından dolayı işlere daha çok sarılmıştım. elim kulağım açık iş takibi yapıyordum. gelen malları , çıkan malları hesaplıyordum. zararımızı, karımızı hesaplıyordum. bunların hiçbiri nurhan abinin gözünden kaçmıyordu tabiki...
nurhan abi bu çalışmalarımdan dolayı beni klubün müdürü yapmıştı. necip'in sayesinde girdiğim işte artık necip'in çok çok üstünde bir mevkide çalışarak devam ediyordum. tabi bunu necip ibnesi yediremedi. aramızda ufak tefek sorunlar oldu, bu piçte işi bırakıp gitti. nurhan abi artık herşeyi bana emanet ediyordu. meğer selma ablanın asıl işi orospulukta değilmiş. selma abla bir yandan bunlarıda yapıyormuş ama ne ara yapıyordu hala kafam almaz. çok akıllı kadındı.
selma ablanın bıraktığı boşluğu özlemleriyle dolduruyordum. çiçekle hiç konuşmuyordum. bir kaç kere yanıma gelse de tersledim. müşterilerin yanında azarlayınca klubte artık gelmiyor. her gece msj bombardımanına tutuyor beni.
günlerden cumartesiydi. kalabalık yoğun bir gün olacaktı. işe her zaman ki geldiğim saatten yarım saat önce gelmiştim. klubte bir tek ben ,garson ve komiler vardı. badigardlar bile yoktu. masalar için yeni bir düzen oluşturdum. böylece orospular daha çok iş yapabilecekti ve garsonların işlerini yapması daha kolay olacaktı. çerez ve mezelerde değişiklikler yaptım. hem müşteriyi memnun edecek hemde bizi daha çok kara geçirecek şekilde düzenlemeler yaptım.
bu şekilde işime konsantre olmuş çalışırken çiçek geldi.
-halidaki biraz konuşabilir miyiz ? (nicki kısalttım piçler * )
-çiçek sadece 2 dk var işimin başına dönmeliyim.
-tamam olur.
-halidaki ben artık bu şekilde olsun istemiyorum. sürekli acı çekiyorum, sürekli ağlıyorum. selma abla öldüğünden beri yüzüme de bakmıyorsun. bugün gelip sizde kalmak istiyorum.
-çiçek bu ikimiz içinde doğru olmaz. seni tam çıkaramasamda selma ablanın acısıyla içimde anca bastırdım. tekrar aynı ızdırabı ciğerlerimde hissedemem.
-eğer bugün size gelmezsem gece bileklerimi keserim.
-aptal aptal konuşma çiçek !!
-tercih senin , kaybedecek bir şeyim yok.
al bir de burdan yak amk. bir de çiçekle uğraşacaktım. zaten yeni yeni unutuyorum amk kızı. kendini bana yamamaya mı çalışıyor nedir diye düşünüyorum. selma ablanında sözleri geliyor bir yandan aklıma. "kızlara güvenme, onlar istediklerini elde etmek için ellerinden geleni yaparlar, onlar şeytandır." selma ablada yoktu yanımda ama fikirlerini ve düşüncelerini aşılamıştı bana. düşünmek için vaktim vardı. avucumu açıp selma ablanın bıraktığı sigara izine baktım. sonrada klube geri girdim.
o geceyi yoğun bir şekilde atlatmıştık nihayet. çıkışta çiçeğin yanına gittim.
-hadi hazırsan gidelim.
bu mutlu bir şekilde, yüzüne takındığı gülümsemesiyle üstüne çeki düzen verdi ve koluma girdi. müşteriler gibi klubten çıktık. artık arabamız yoktu. selma abla kaza yapınca araba haşat olmuştu. taksi çevirip taksiyle eve döndük. yukarı çıkıp eve girdik. evde bazı değişiklikler yapmıştım. selma ablanın bütün kıyafetlerini sağa sola dağıtmış, selma ablayla içtiğimiz chivas şişelerini, selma ablanın odasındaki süslendiği aynanın üzerine dekor olarak yerleştirmiştim. bu arada bende artık selma ablanın odasında uyuyordum. üstümüzdekileri çıkarıp yerleştirdikten sonra ben duşa girip sıcak bir duş aldım. çıktığımda çiçek ikimize de tost yapıyordu. tost demişken : tost benim için çok önemliydi. selma ablayla neredeyse her gece tost yerdik. selma abla kaşarlı tostu çok severdi. hatta arada sana kendimden parçalarla tost yaptım diye taşşak bile geçerdi *
konuya dönelim. kurulanıp üzerimi giyindikten sonra tostlarımızı yedik. çiçek sürekli gözlerimin içine baksa da ben televizyon izliyormuş gibi yapıp gözlerimi kaçırıyordum. ve birden sessizlik bozuldu.
-ne olacak böyle halidaki ?
-ne ne olacak çiçek ?
-biz ne olacağız ? görmüyor musun sana nasıl aşığım.
-çiçek bizim aramızda bir şey olamaz artık. ben sürekli aşık olduğum kadının başkaları altında inlediğini düşünerek yaşamayı istemiyorum.
-ne yapabilirim halidaki ha ne yapabilirim !!! ben mi yazdım kaderimi ?
-kimse kendi yazmaz ama herkes kendisi şekillendirir. selma ablaya verdiğim sözlerim var. kendi hayatıma bakmam lazım. kadınlara güvenmemem lazım.
bunun bir anda gözleri doldu ve yerinden kalktı. ağlayarak gidiyordu. tuttum kolundan "nereye?" dedim. "bırak elimi yüzümü yıkıcam." dedi.
bu elini yüzünü yıkamaya gidince bende derin düşünceler girdabında oradan oraya savrulmaya başladım. ne yapmam gerektiğini hiç bilmiyordum. selma abla benim güneşimdi. ne zaman gözlerimden yağmurlar aksa, sıcak merhametiyle gökkuşağı çıkardı kalbimden şakaklarıma kadar. ama artık onsuz yaşamayı öğrenmek zorundaydım. ya çiçekle çok mutlu olabilirsem ? ya bu diyarlardan gidip kimsenin bizi tanımadığı bir diyarda temiz bir sayfa açabilirsek ? ben bu düşüncelerime devam ederken çiçek geldi.
biraz daha rahatlamış şekilde görünüyordu. gelirken ışığı kapattı. salon artık sadece mumlarla aydınlanıyordu. ikimizde birer sigara yaktık. dolaptan biraları getirdim. elimizde bira, iki parmağın arasına kenetlenmiş sigara ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pezevenklik Anılarımı Anlatıyorum
Non-Fictionhttp://www.incisozluk.com.tr/w/pezevenklik-an%C4%B1lar%C4%B1m%C4%B1-anlat%C4%B1yorum/ Halıdakisperm adlı kardeşimden alıntıdır ve tüm hakları ondadır ;)