KAYIP(GİRİŞ)

112 4 2
                                    

Her çalan telefon hayırla çalmaz. Bazen acı acı çalar telefonlar. Ya bir gece vakti gelir ya da gurbetten. İnsanın içini ürpertir telefonun sesi.
O gece işte öyle çalmıştı telefon.

Bade henüz 6 yaşındaydı. Annesiyle babası bir iş yemeği için dışarıya çıkmış, onu da komşunun çocuklarıyla oynasın diye bırakmışlardı. Erken döneceklerine söz vermişlerdi giderken. Ancak bir türlü gelmek bilmiyorlardı. Bade'nin kulağı kapıdaydı. Bir huzursuzluk vardı seziyordu. Komşuları da telaşlı görünüyordu ama belli etmek de istemiyorlardı.

Birkaç saat sonra telefonun sesine uyandı Bade. Uyuyakalmıştı. Heyecanla koştu telefona. Kübra hanım telefonu açtı ve kalakaldı. Yüzü bembeyaz kesilmişti bir anda. Gözleri dolu dolu bakıyordu badeciğe.

Perihan hanım ve Mehmet bey arabayla bir tırın altına girmiş, oracıkta vefat etmişlerdi. Kızlarına gitmeye çalışırken kızlarından gitmişlerdi.

Sonrası tam bir karmaşaydı Bade için. Apar topar yola çıkmışlardı. Önce bir hastahaneye gelmişlerdi, sonra bir
karakolda onu telkin etmeye çalışan polislerin arasında buluverdi kendisini. Annesini istiyordu. Uykusu gelmişti, huysuzlanmıştı. Ama annesi de babası da gelmiyordu bir türlü. Kızgındı ve yorgundu. Minik bedeni daha fazla bu tempoya dayanamadı.O gece ağlayarak uykuya daldı. 

Sabah gözlerini açtığında yanında teyzesini buldu. Gözleri kan çanağı, yanakları ıslaktı. Acı ve şefkat karışımı bir duyguyla bakıyordu yeğenine. Sımsıkı sarıldı, kokladı, öptü uzun uzun. Şenay hanım sanki kardeşinin acısını dindirmek için bağrına basıyordu yeğenini.

"Annem nerde? Babam nerde? Gelmediler mi daha?" Diye sorunca Şenay hanımın gözlerinden yaşlar ip gibi akmaya başladı. Bir süre öylece baktı yüzüne yeğeninin, sonra doğruldu, elinden sımsıkı tutup " haydi gel Bade, sana annenlerin nerede olduğunu anlatayım" dedi ve bu iki yalnız, yalnızlıklarından bir aile kurmak için yola çıktılar.

Cam tozuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin