1. BÖLÜM: "KANLI YAĞMUR"
Audiomachine, We Are Gods.
Karanlık, çocukların korkularıyla beslenir. Tabi onlar gölgelerin sakladığı canavarlardan daha çok korkarlar fakat korkuları karanlığı besleyip, gebe kaldığı canavarı güçlendirir.
Adem oğulları gözlerinin görmediklerinden hep korkar. Tanrı, gözle görünmez fakat varlığına her zaman sonsuz inam ve sonsuz sevgi bahş edilir. Aynı zamanda Yaratıcıya sonsuz saygı gösterilir. Tanrıyı görmesekte Onun merhametine sığınırız. Bizlere daha çocukken Tanrının varlığından bahs edilir ve Onun gazabından uzak olmamız söylenir. Böylelikle Yaradan bizi hep korur ve her duamızda ona sığınırız.
Peki ya neden bazılarımız o küçük bedenlere Tanrıya şükür etmeyi öğretip ardından Onun gazabından kaçmalı olduklarını, korktuklarında Ona sığına bileceklerini anlatmakdansa, uyumadıklarında veya yemek yemediklerinde, tabi en çokta yaramazlık yaptıklarında onları hiç olmadık yaratıklarla tehdit ederler? Çünkü Adem oğulları tehdit etmeyi sever. Bana çocukken canavarlardan değil, Tanrının bu dünyaya insan diğe gönderip, kendilerinin ise canavar olmayı seçtiği insanlardan kendimi ve çevremi korumalı olduğumu öğrettiler. Hayır, korkamazdım, diğer çocukların aksine benim öyle bir lüksüm yoktu.
Gecenin en güzel saatleriydi. Otoparka arabamı park ettim ve yan koltuğa uzanıp küçük el çantamı oradan aldım. Arabadan inip üzerime son bir kez baktıkdan sonra kapıları kilitleyip çıkışa doğru ilerledim. Topuklu ayakkabılarımın tok sesi kulaklarıma mesken edinirken biraz sonra alacağım ödül pekte umrumda değildi açıkcası. Ben oyuncaklarımı ödül kazanmak için değil, kendi amaçlarım için tasarlıyordum. Fakat bu son tasarladığım oyuncağım profosörümün o kadar dikkatini çekmiş ki, benden izinsiz ismimi büyük şirketlerin sponsorluk etdiği yarışmaya yazmıştı. Piç herif, ne hakla bu aptallığı yapmıştı ki? Buda yetmiyormuş gibi projem ödüle layık görülmüştü. Amaya bu kadar ısrarcı olmasaydı asla katılmazdım bu saçma geceye.
Beklediğim asansör sonunda geldiğinde açılan kapılardan lacivert kasket ve tesisatçı tulumu giyen bir adam hızla arabaların çok ama bir o kadar da karanlık olduğu otopark küncüne doğru yürüdü. Boş olan asansöre girdim, kapılar kapanırken aynada avını süzen avcı edasıyla kendime baktım. Elbisem sıfır koldu ve kollarımda dirseklerime kadar uzanan eldivenler vardı, uzun olan elbisemin kasıklarıma kadar uzanan yırtmacıyla aslında sadeydim, fakat hayır, ben en sade halimde bile dikkat çeken elbise giyerdim ve bu elbise dekoltesiyle yeterince dikkat çekiciydi. Saçlarım ensemde küçük bir topuz halinde yığılmıştı, dudaklarımda ki bordo rujumla aynadaki yansımama sinsi bir gülüş atdım. Gecenin hemen bitmesi için dua ediyordum, oysaki gece daha yeni başlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VARTEJ (+18)
Misterio / SuspensoAdem oğullarının kana olan sevdası Habil ve Kabilden sonra Yer yüzünde ebedi olarak mesken edindi. Güçe olan istek, hırs ve doyumsuzluk bu diyardan hiç gitmedi. Çabaladım, güçlü olmak için hırs yaptım ve hırslarım beni doyumsuz biri yaptı, sonra v...