2. BÖLÜM: "ENKAZDAN ÖNCE"
Sia, Unstoppable.
Ölümden korkan insanlara hep güldüm. Kitabın son sayfasını bilen okuyuculardan farksızız oysaki. Herkes bu kitabı okuyor, son sayfaya gelenler daha kitaplarını rafa kaldıramadan kütüphanenin tozlu raflarındaki ön sıralarda yerlerini alıyorlar. Tabiki bir müddet için. Unutuldaklarında veya kitabına "veda" eden başka birisi daha raflara eklendiğinde en arkalara doğru süzülüp, hiç varolmamış gibi, anılmadan, örümcek ağlarına dolanıcaklardı.
Etrafıma baktım, burası var oluşlarıyla destan yazan nice kahramana kucak açmıştı. Oysaki onlar bu topraklar için savaşıp, damarlarındaki son kan damlası toprağa nüfuz edene kadar vazgeçmemişlerdi. Tabi birde hiç ismi anılmayacak, hep hayalini kurduğu bayrakla son durağına uğurlanamayacak olanlar vardı.
Adımlarım yıllardır ezbere bildiği yoldan ilerlerken, ben ayaklarıma komut vermemiş, irademi terk etmiş gibi mezar taşından farksız olan yüzümü bir ruh gibi kenarlarımda, yol boyu dizilmiş mezarların ayak uçlarından seyr ediyordum sanki. Burası benim mahşerimdi. Adımlarım ansızın durduğunda, sanki otobüsün son durağında inicek olan o yorgun ve uykulu yolcu gibi ayılmıştım. İşte, yine buradaydım.
Koynuma bastırdığım beyaz piyonları mezara bıraktım ve yavaşça mezarın ayak ucuna doğru çöktüm. Atahan Akıncı, soyadını bana bahş eden o insan. Bana hem dede, hem baba olan, kızını torağa koyunca tek torununa annelik etmeye çalışan o yaşlı kurt. "Yıllar ne çabuk geçiyor, değilmi? Bir kaç ay sonra üniversiteyi bitiriyorum. İki yıl önce bitirmeliydim tabi ama, işte biliyorsun o gece olanları. Zaten o gece çalmadımı seni benden. Önce teyzem, ardından sen. Ben daha kendimi teyzeme hazırlamışken, sende kollarımdan kayıp gitdin be komutan." Derince nefes aldım, yada alamadım. Ciğerlerime ulaşamayan hava qırtlağıma düğün vurmuştu.
Mezarlıkta sevdiklerini ziyarete gelen akraba imajını çizmeye çalışırken, aslında beni takip eden o gerizekalılara kipriklerimin altından baktım. Bu bir ayda onları fark etmediğimi düşünecek kadar gerizekalı değillerse eğer, onların peşimde olduklarını bildiğimden haberdardılar. İstesem onları anında atladardım, ama açıkcası pekte umrumda değillerdi. O geceden sonra zaten gündem bir süre "Kanlı yağmur" olan geceyi konuşarak çalkalanmıştı. Ama üç kişiden başka herkes o gece yanlışlıka işe düşen yangın alarmına ve techizatda olan arıza yüzünden suyun renk değiştirdiğiyle ilgili absürt yalana inanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VARTEJ (+18)
Gizem / GerilimAdem oğullarının kana olan sevdası Habil ve Kabilden sonra Yer yüzünde ebedi olarak mesken edindi. Güçe olan istek, hırs ve doyumsuzluk bu diyardan hiç gitmedi. Çabaladım, güçlü olmak için hırs yaptım ve hırslarım beni doyumsuz biri yaptı, sonra v...