ep 6

17 4 2
                                    

Kimsenin okumadığı hikayeme hoşgeldinizz. Herkesin bu bölümü çok merakla beklediğinin farkındayım(!) NSKZNSKZJSKSN kimse beklemese de yazmak eğlenceli.

~~~~~~bugün~~~~~~

Müdür bize çok sinirli bir şekilde bakarken kendini çok zor tutuyormuş gibi konuştu.

-tuvaletleri temizlemek istemiyorsanız çıkın.

Anahtarları alıp hızlıca çıktık. Hepsinin kafasına bir tane patlatırken azarladım.

- Bir tutamadınız ağzınızı Allah’ın belaları.

Ba- nasıl bilelim sinirleneceğini.

-asıl nasıl bilmezsiniz. Of soyunma odasının kokusu burnuma geldi kusucam öğk.

Ba- öğk ya acımasız bir cezaydı.

E- katılıyorum fazlaydı bence

Bu- sus kız duyacak şimdi.

Derin bir nefes aldım. Eğer biraz daha burada zaman kaybedersek bir ceza daha alacaktık ve ben kaldıramazdım.

-Yürüyün derse gidelim.

~~~~~~~~Akşam~~~~~~~~

Herkes çıkmış biz okulun önünde durmuştuk.

Ba- evet kim başlayacak.

Herkes birbirine bakarken kimse bir şey söylemeyince sinirim bozuldu.

- Bir yerden başlamak zorundayız biliyorsunuz değil mi?

Ba- kim kızlar soyunma odasını almak ister.

Bizimkiler sırıtırken Elif parmağını yalayıp sayfaları çevirip sanki bir şeyi bulmuş gibi parmağını sözde kitabın (boşluk) üstüne koymuştu.

E- kardeşlik ilkeleri kural 17 der ki bir şeyi kimin yapacağını soran kişi o işi yapmaya mahkumdur.

Başak dişlerini sıkarken alnına geçirdi bir tane.

Ba-Of nasıl unutabilirim ya. İyi gidiyorum.

Başak yanımızdan ayrıldığında Elifle Burak bakıştı.

Bu-kütüphane!

E-kütüp- kahretsin! Basketbol sahası bende o zaman.

Kural 13 bir şeyi ilk kim derse o kişi dediğini yapar.

Onlar dediklerine gülerken en önemli şeyi unutmuştum.

-LAN! Hayır hayatta erkekler soyunma odasını almam. Bakın hayatta.

Burak ile Elif beni içeri ittiğinde ellerimin üstünde yere yapışmıştım ve kapı kapanmıştı.

Elif'ten
Burak'tan ayrılıp basketbol sahasına doğru ilerledim. Kütüphaneyi kapmıştı pislik.

Kapıyı açtığım an kafama bir şey uçmasıyla çığlık atıp yere çömdüm.
Ellerimle kafamı korurken koşma sesleri duydum. Kalbim resmen ağzımda atıyordu.

-iyi misin? özür dilerim. Birisinin içeri girmesini beklemiyordum. Çarptı mı bir yerine.

Beni kontrol ederken ellerimi kafamdan çekmiştim. Karşımda ki çocuk siyah saçlı mavi gözlü sopa gibi uzun ince bir şeydi. Saçları ıslanmış yüzünün önüne düşmüştü. Çok endişeli bakıyordu.

-Bir şeyim yok. İyiyim sağol.

Gülümsedi.

-İyi olmana sevindim. Topluyor musun çıkmam mı gerekiyor.

E- evet.

Biraz kaba mı oldu sanki.

- Sen şu ceza alanlardan mısın? Yerde yuvarlananlar.

Cidden söylüyorum okulumuz dedikoducu teyzelere meydan okuyabilecek kapasiteye sahip.

- Evet evet onlardanım. Şimdi gerçekten geçe kalmamam lazım.

-Ben Yiğit. Senin ismin ne mısır.

Mısır mı? O ne be!

-Hayır bari sarı de klişe olsa bile problem değildi ama mısır ne ya söylemiyorum ismimi yürü git. Manyak.

Güldü ve kalktı. Uzaklaşırken elini salladı.

Y- görüşürüz mısır.

Ya sabır. Çattık!

Dikkat Mantık AranmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin