"Günün nasıldı?"
"Her zaman ki gibi işte."
Annemin benimle ilgilenme çalışmalarını tek çırpıda çöpe atmış ve önümde ki tabaktan daha fazla yiyemeyeceğimi kararlaştırmııştım. Daha fazla vakit öldürmeden sandalyemden kalkmış ve odama adımlamıştım. Odaya girdiğim gibi kendimi mavi çarşaflarla süslenmiş yatağa atmıştım kendimi.
Bildirimlerime göz atmak için telefonumu aldığım sırada elimde, kendi kalemimle yazılmış olan sayılar dikkatimi çekmişti.
Onun numarası.
Hem içimde ki isteği söndürmek hemde ona notları gönderebilmek için klavyemde numarasını tuşlayıp kaydettim. Hwang Hyunjin, görüntüsü asla aklımdan çıkmıyordu. Sanki en sevdiğim filmin en güzel sahnesiymiş gibi tekrar tekrar oynuyordu aklımda.
Düşüncelerimden kurtulduktan sonra telefonumdan mesaj uygulamasına girdim. Yeni mesaj kutum için artı işaretine bastıktan sonda adına tıkladım. Artık önümdeydi, sohbete nasıl girebilecğimi dişindim ilk önce. Öylece basit bir mesaj istemiyordum, kendisi benim üzerimde asla basit olmayan, tarif edilemez, farklı bir etki bırakmıştı. Aynısını onun için yapmak istiyordum. Belki biraz da olsa hissettiğim gibi hissetmesini isterdim. Gözlerinden bile üzerimde bunca etki bırakmıştı, anlamasını istiyordum
Ancak ayrıca biliyordum ki, ne yaparsam yapayım. Ben asla onun gibi olamazdım, her şeyden önce basittim, cesur değildim, her hareketimi, sözlerimi bile dikkatlice tartmadan, düşünmeden yapamazdım. Eğer o kadar cesur olsaydım da kendimi ne kadar rezil edeceğimi biliyordum.
Ne yazabileceğim hakkında düşünürken aklımdan birçok fikir geçti, hepsi gayet normal şeylerdi 'Ben Jeongin, notlar için yazmıştım, selam, Hyunjin?'. Ancak hiç biri onun üzerimde yarattığı etkiyi karşılayabilecek şeyler değildi.
Önümde ki ekrana gereğinden uzun bakmış ve dalmış olacağım ki onun aktif olduğunu fark edemedim. Biraz sonra ekranda ki aktif yazısını gördüğümde bu fırsatı kaçırmamak için hızla aklıma gelen ilk şeyi yazdım.
08000000000
Selam.Bu değildi, asla aradığım bu değildi. Düşünmeden hareket etmiştim ve yine batırmıştım. Bu kadar basit bir şeyi bile yapmak beni neden yoruyordu ki? Kendimden saniyeler içinde nefret edip telefonumu kenara bırakmıştım. İstemiyordum yazacağı şeyi görmek, korkuyordum. Kalbim delicesine atıyordu ve buna engel olamıyordum. Kalp atışlarımı düzenlemek için sakin kalıp düzenli bir şekilde nefes almaya çalışsamda fayda etmemiş ve başarısızlıkla sonuçlanmıştı tüm çabalarım.
Hwang Hyunjin
Hey, selam
Jeonginsin öyle değil mi?Telefonuma ardı ardına düşen bildirimlerden rahatsız olmuş ve telefonumu oracıkta parçalamak istemiştim. Bir daha kimseden mesaj filan almak istemiyordum artık. O titreşim sesi şu an beni o kadar rahatsız etmişti ki, nefes almayı unutabilecek durumdaydım.
Bakmam lazımdı, o lanet telefonu açıp mesajına sakince cevap vermem gerekiyordu. Evet bunu yapabilirdim, onun üzerimde bıraktığı etkiyi bende onun üzerinde aynen bırakabilirdim.
Telefonu elim az da olsa titrerken elime almış ve kilidi açarak telefonuma girmiştim. Mesaj kutuma tıklayıp mesajını okumuştum. Bu sandındığımdan çok daha iyiydi, korkularım boşa çıkmıştı ve bunun için çok mutluydum. Ekrana bakıp ağlamak istiyordum, beni bu kadar gerdiği için ağlamak istiyordum. Hatta yapabilseydim bunu onun yüzüne bakarak yapmak çok isterdim.
Ben ekrana öylece bakarken tekrardan telefonumun titremesiyle düşüncelerimden ayrılmış vr ekrana düşen mesajı okumuştum.
Hwang Hyunjin
Yazmayı düşünmüyorsun sanırım Jeongin
numaramı bu yüzden vermiştim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
be quiet and drive (far away), hyunin
FanficBen kendimi bu dipsiz kuyudan çıkaramam Hyunjin, çıkarmam. Ama şimdi sen, kendime asla yakıştırmayacağım o sözleri söylüyorsun bana. TW! sh,ed, mental issues, drugs @liveforyang