🔖Amber Gelini:Serpil

1.7K 157 4
                                    

🔖Serpil

📖Amber Gelini

🕯️30.Bölüm

Ben bir nilüfer ve lotus çiçeğiyim. Bataklıkta çıkan ama hala parlamak için çabalıyordum. O bataklıktan çıkmak için çırpınıyordum. Oysa benim ihtiyacım olan tek şey suydu. O su yok olmuştu.

Abimle görüşüm bitmişti. Sabri Müdür içeriye gelip beni aldığımda abime sıkıca sarıldım. Tüm yılların hasretini tek bir ana sığdırmamaya yemin ettim. Abimi o lanet yerden çıkaracağım. Ona söz vermiştim bir daha geldiğim de beraber çıkacaktık!

Abimden ayrıldığımda gardiyanlar onu götürmüştü. Sessizliğin baş sürdüğü yerde salondan çıkıp kapıya geldiğim de müdürle konuşan Mehmethan'ı gördüm. Allah'ım haklıyık hem de bana yıllardır söylemedikleri için aşırı haklıyım ama ona resmen öl dedim... Bunu demeye asla hakkım yokken kalkıp ona...Ahh ben gerçekten ne yapacağımı kestiremiyorum.

Kapıda durduğum da bana dönen amberler duvar gibiydi. Beni izliyordu. Hal ve hareketlerim beş yaşındaki çocuklar gibi duruyordu ve daha fazla beklemeyip onlara doğru ilerledim. Şu an konuşmanın tam zamanıydı.

Ayaklarımı vura vura yürüdüğüm yerde müdür bana bakıp "Bakın o adamların bağlantısı çok kuvvetli yani...burada yangın çıkarıp tahliyeye sebep olurlar. O sebeple elinizi çabuk tutun o telefonu hemen bulun"dedi. Telefon mu? Ne telefonu? Baktığım yerde Mehmethan başını salladı. Ah tabi benden daha bilir kişi ya kesin haberi vardır! Neden çünkü ben saksıyım.

Gözlerim onlar arasında kalırken Müdür bizle vedalaşıp gitmişti. Ona neden güveniyoruz hala anlamış değilim ama yine de bekliyorduk. Mehmethan bana bakmayıp "Sizin eski eve uğramamız gerek"dedi. Ailemle bulunduğum eve mi? Sadece bakarken Mehmethan yürümeye başlamıştı. Ona söylediğim şey için pişmanım ama beni anlaması gerek...abim bir silah patlamasında yapmadığı şey yüzünden kurban gitti.

Arkasından öylece bakarken arabaya doğru ilerliyordu. Derince nefes alıp onun arkasından yürüdüm. Ayrılmış sokaklar arasında duran arabaya yaklaştığında kendimi kemirmeyi bırakıp "Mehmet özür dilerim ben öyle demek istemedim"dedim. Sesim korkuyka karışık titreyerek çıkıyordu. O an beni umursamayan tavırları ile arabanın kapısını açıp bana baktı ve "Problem değil"dedi. Ne problem değil? Farkında mısın sana neler dedim?

Şaşkın ifademle onu izlerken sanki hiç bir şey olmamış gibi umursamaz tavrını takınmıştı. Bana bir şey dememesi daha kötüydü. Hışımla yürüdüm. Onun arabasının kapısında durdum ve sinirle kapıyı kapatıp "Sana öl dedim problem değil mi? Sana keşke abim gelmeseydi dedim bu bir şey ifade etmiyor mu?"dedim. İnsanlar senin derdin ne diyordur ama tek sorun şu ki benim derdim şu an bu adamın tepki vermemesi. Ben onun için....ben onun hayatında....sahi ben neyim? Her şeyi abim için yaptığını vicdanını rahatlatmak için uğraştığını söyledi...o halde düşüncelerimin bu saatten sonra pek önemi yok. Her şey abim içindi.

İşte o boşluk. Bir anda düştüğüm boşlukta amberler vardı. Bir duvar misali bakışlarını çevirdiğin de "Ne ifade etmesini istersin?"dedi. Tüm sinir aurası karşımda duruyordu ve o burnunun dikine hali söylede kurtul edası yaratıyordu. Söylediği her kelimede yüzüne yumruk atmamak için cebelleşiyordum. Dişlerimi sıkıp tek kelime dahi etmedim ve derince nefes aldım. Kendi vicdanı için her şey benim değil....

Tıpkı onun umursamaz tavrı gibi ben de umursamaz oldum ve ondan bir adım uzaklaşıp "Hiç bir şey -"dedim ve amberleri izleyerek "Sonuçta her şey abim için sözlerimin bir anlamı yok...bu saatten sonra senin vicdanın ve benim abim için uğraşalım"dediğim de o buz kesilmiş gözleri ile "Zaten her şey onun için"dedi. Anladık her şey abim ve senin vicdanın için o sebeple bin şu arabaya ve işe koyulalım!

Amber GeliniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin