🔖Amber Gelini:Ev

1.5K 145 3
                                    

Ev

AMBER GELİNİ

34.BÖLÜM

"Ohoo gören de koy de tatile geldin sanır ne bu rahatlık?"

Duyduğum sesle gözlerimi araladım. Ahh Adem kapat şu pencereyi ya manyak mısın? Aşağıdaki o adamlar düşünmezken sen ne demeye karışıyorsun? Tekrar başımı yastığa koyduğum da bir karartı vardı. Gözlerimi açtığım da karşımda eli belinde duran Adem'e göz devirdim. Cidden şu an analık mı yapacaksın?

Yerimden kalktığım sırada içeriye giren siyahlıkla başımı çevirdim. Aram denen adam gelmişti. Duruşu bile adamı ürkütüyor acaba kim ve neden Hasan Ağa onunla oturuyordu.

"Ağam!"

Adem yan tarafta ellerini önünde birleştirip o adama bakarken henüz yatakta kalkıp kalkmama arasında kalan ben ikisi arasında kalıyordum. Fakat Adam bana o keskin buz bakışları atmayı kesip "Bir daha odaya destursuz girmeyeceksiniz şimdi arabayı hazırlayın. Çıkabilirsin"dedi.O adam beni çiğ çiğ yer sakın çıkma! Ayrıca arabayı hazırlamasını söylemek için mi geldin? Niye böyle bakıyorsun? Sanki heran beni buzdan bir heykele çevirecek gibisin.

"Araba mı? Ağam, Hasan Ağa-" diyen Adem'e sadece ters bir bakış atan Aram nefesini bile kesmişti. Ben bu adamı nereden tanıyorum ya? Yüzü fazla tanıdık geliyor! Gözlerim açılmış onu izlerken Adem sadece çıkmakla yetinmiş ve canını kurtarmış gibi nefes alırken odada kalan ben az sonra medya olmaya yelteniyordum.

Kurumuş boğazım için yutkunup "Sen kimsin?"dediğim de ayakta durmak değil heran düşecebilecek vaziyetteydim. Kalbimin sesi duyulmasın diye kendimi sakinleştirmek istesem de bacaklarımın titremesi bile buna müsade etmiyordu.

O an ellerimi cebine sokan adam gözünü benden kesinlikle çekmeyip "O kalp ameliyatında abinin öldürdüğü çocuğun abisiyim"....ne? Bu Baran Ağa'nın oğlu mu? Ama bu...doğru ya bu o adam! Ben onlardan bağımsız abimi beklerken önüme kahve bırakıp göz kırpmıştı.

"Sen! Sen o göz kırpan adamsın!"dediğim de o anlar aklıma geldi. O zamanlara istinaden acısı ile olgunlaşmış gibi mimiksiz duruyordu. Hatta şu an yüzümde kan bile yok gibi duruyor.

Onu izleyen gözlerim tanıdık yüzü ama yabancı ifadesine bakıyordu. Tıpkı donmuş kalıp gibiydi. Duruşunu bozmuş bana doğru adım atarak"Evet. Abinin sarhoş girdiği o ameliyatta kardeşimi bile isteye öldürmesi ve babamın hala sizleri sağ bırakması beni delirtiyor!"dedi. Bu şimdi niye üstüme üstüme geliyor?

Onunla birlikte geriye doğru giderken durmayıp "Bak bu iş bildiğin gibi değil! Şu an seni inandıramam ama ortada bir telefon var! O telefonu Hasan Ağa'dan alırsan gerçekleri öğrenirsin! Kardeşini abim değil Hasan Ağa öldür-" diyemeden birden çenemden sertçe tutup resmen duvara monte etmişti.

Ahh yanağım dişlerim arasına geçerken canım yanmaya hatta kanadığına emindim. Çenemi tuttuğu elleri daha sıkı bastırırken gözlerimi kapadım ama o "Kes sesini! O telefona baktım boş! Yolda bulup aldığın telefon!"diye bağırdığında ellerini indirmek istesem de asla müsede etmiyordu. Ahh yanağım ağrıyor ya nefesim kesilecek!

Kendimi sıkmayı kesip onun bacağına tekme attığım da gevşeyen eller ve sendeleyen adamla elimi yanağıma götürdüm. Kanıyor ya kanıyor!

"Gerizekalı mısın? Yansğım kanıyor ya! Aptalsınız aptal sana sokakta buldu demişler şimdi git. ......mezarlığı kaydına bakın ben nereden almışım! O telefon boş değil o sizin teknoloji kıtlığınız!" Diye bağırdığımda bacağını tutan adam sinirle solurken bir adım atacaktı ki elimi kaldırıp "Bir adım daha atarsan çığlık atarım tüm herkes toplanır! Hasan Ağa'ya hesap verirsin!" Diye bağırdım. Kendimce onu korkutma çabasına girerken gözü kara duruşu ile birden kolumu tuttu ve "İzle!"dedi.

Amber GeliniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin