Lilith ve Maceraları

Yeni Çocuk

  Sabah olmuştu.Ben uyandığımda Hyun yanımda değildi. Bu arada bu gün cumartesiydi. Hyun'un ne yaptığını merak ettim ve ona seslendim."Hyun,ne yapıyorsun?" "Mutfaktayım.Kahvaltı hazırlıyorum." "Eww.Yardıma gelmeliyim." "Hayır Hayır Bitti Bile".Ben Elimi Yüzümü yıkayıp mutfağa girdim.Hyun mutfak masasının üstünü bir sürü yemekle donatmıştı.Ben çok şaşırmıştım.Bunca yemeği kendisi hazırlamıştı.Beni yemeğe çağırdı.Mutfak masasına oturdum ve önümdeki tabağa az bir miktar yemek koydum.Hyun bana "Hey!O kadar uğraştım hepsinden bol bol yemelisin" dedi. Bende başımı tamam anlamında salladım.Yinede az yedim.Yemekten sonra üstümü değiştirdim.Eve gitmek için Hyun'un evinden çıktım.Eve doğru yürüdüm ve yaklaşık 10-15 dakikada eve vardım.
 
   Evde üstümü değiştirdim ve duş aldım.Sonra 2 saat tüm derslerin konu tekrarını yaptım ve sınavlarda çıkacak konulara çalıştım.Sonra Clara beni aradı.Şunu söyledi

-Lilith,tüm kızlarla bir kafede buluşacağız.Sende bizle gel. .......... Kafesinde saat 15.00'da buluşacağız.Mutlaka gel.Yoksa çok üzülürüm.

Ben ise

-Peki gelirim.Ama bana konum atar mısın?

-Tabii atarım.

Dedi ve telefonu kapattık.Aniden bir mesaj aldım.Mesaj Sevgilimdendi-Park Dae Hyun-. Mesajda şöyle yazıyordu;

"Nasılsın Bebeğim?Seni Çok Özledim.Eve sağ salim vardın mı?Seni çok merak ettim ama şarjım bitmişti.Çok üzgünüm hayatım.Beni affet"

Ben ise ona şöyle cevap yazdım;

"Hey! Sorun yok.Ben İyiyim.Af dilemene gerek yok"

Sonra ise bana kısa bir cevap yazdı;

" Seni çok seviyorum sevgilim. Pazartesi görüşürüz♥︎ "

"Hoşçakal bebeğim♡"

Artık hafta sonu bitti. Pazar günüydü. Ben kızlarla çoktan buluşmuştum bile.Bugün akşam duş alıp yattım.Neyse artık günlerden pazartesiydi.Ben üstümü giydim, yüzümü yıkadım ve çantamı hazırlayıp evden çıktım.O yine kapının önündeydi.Hyun.Neden geldiğini tahmin ediyordum.Ben Yine Saat 06.30'da evden çıktımıştım.Sonra Hyun benim elimden tuttu ve en sevdiğimiz küçük ve sevimli olan "library of love " kütüphanesine götürdü.Oraya genelde hep çiftler gidiyordu.Hyun ile kütüphaneye girdik. Sabah erken olduğu için kimse yoktu.Hyun ile ben kısa bir kitap seçtik çünkü kitabı sadece kütüphanede okuyacaktık. Ben 80 sayfalık, Hyun ise 70 sayfalık kitap seçti.
Kitaplarımızı kütüphanede bulunan koltuğa oturup okuduk.10 dakikada bitmişti.Sonra saate baktığımızda saat 06.50'ydi.Ben o anı asla unutmayacağım.Derse başlanmasına 5 dakika vardı.Hyun benim elimden tuttu ve hızla okula doğru koştuk.Neyseki yetiştik.Geç Kalma korkusuyla çok hızlı koşmuştuk.E tabi yorulduk.Hyun, "Çok yoruldun değil mi?"
Ben, "Evet, daha önce hiç bu kadar hızlı koşmadım" dedim. Clara bizi gizli gizli dinlemişti.Ve şöyle söyledi, "Heyy! Neredeydiniz de geç kaldınız? Yoksaa-" lafını kestim çünkü ne diyeceğini tahmin etmişsinizdir.Ben lafını kesince şöyle söyledim "Kütüphanedeydik.Yanlış birşey yapmadık." dedim.

Ders İngilizce'ydi. En iyi olduğum dersti İngilizce. Ama Hyun bu derste pek iyi değildi. İnanır mısınız birde bugün İngilizce sözlüsü vardı.Habersiz oldu.Hyun çok endişeli görünüyordu. Normalde tüm dersleri çok güzeldir. Hyun sözlüye son 5 dakika kala bana şöyle söyledi, "Lilith lütfen bana sorular sorur musun? Ne olursunn" ben onu o halde görünce kabul ettim.Konuyla ilgili sorular sordum. Sadece 2-3 yanlışı vardı.Neyse bizim sözlümüz yapıldı.Ben 100 aldım ve Hyun ise 90 aldı. Bizim İngilizce dersiniz bitti ve tenefüs zili çaldı. Ben lavaboya gidecektim ki... Bizim sınıfa doğru giden çok yakışıklı bir çocuk vardı. -Hyun duymasın-Ben fazla önemsemeden lavaboya girdim işim bitince ise çıktım. Zaten ders zili çalmıştı. Ders yine İngilizce'ydi. Bu sefer sınıfımızda benim sıramın arkasında oturan gördüğüm yakışıklı çocuk oturuyordu. Neyse hocamız geldi ve yeni çocuktan kendini sınıfa tanıtmasını istedi. Çocuk tahtaya çıktı ve şöyle söyledi,

-Selam! Ben Min Han Joon. (Evet oda Kore'den gelmişti) Yani kendimi başka nelerle tanıtayım ki?

Dedi ve arka sırama oturdu. Nedense Hyun bu çocuğu sevmemiş gibiydi. Dersimiz bitti ve tenefüs zili çaldı.

.....