Lanet Olası Bir Gün

22 5 7
                                    

Bir telefon aramasıyla uyandım.Bu Han'dı açtım ve bana, "Uyuyor muydun?Uyandırdım mı?Oh evet benim müthiş sesimle uyandığın için mutlu olmalısın." Dedi.Aslında yüzümde minik tebessüm olmuştu.Han'a cevap verdim."Eww evet beyefendi.Müthiş sesinizle uyanmak beni mutlu etti.Size teşekkürlerimi sunuyorum" "Ne demek.Vazifemiz
Sen istersen her sabah seni böyle uyandırım.Ha bu arada unutmadın değil mi? Bugün benimle 1 gün geçireceksin""Huh?Evet unutmadım.Neyse hadi kapatta üstümü giyip evden çıkabileyim" "Lilith Ahh.Saate bakmadın mı.Saat 06.00.Daha fazla konuşabiliriz!" "Han...Pff her neyse o zaman üstümü giyerken de seninle konuşmamı mı istiyorsun?" "Evett!Seninle konuşmak istiyorum.Bu arada bilgin olsun evinin önünde seni bekliyorum.Ev adresini Clara'dan aldım" "N-Ne?Hadi ama neden bekliyorsun?" "Fazla konuşma da hemen hazırlan in aşağıya" "Off peki kapatıyorum" "D-Du" daha lafını bitirmeden kapattım.Hemen üstümü giydim ve evden çıktım.Bana kızgın bakıyordu.Ama çok tatlı bir kızgınlık gibiydi bu kızgınlık.Bana neden aniden kapattığımı sordu.Ben de ona canım istedi dedim.Ahaha bu eğlenceliydi.Sonra beni kovalamaya başladı.Bende kaçtım.Baya bir koştuk.Yorulmuştum.Aniden durunca Han üstüme düştü.(burayı bk gibi düşünmüşüm)Bir süre öyle kaldık.

-Hann.Üstümden kalkmayı düşünüyor musun?

-Oh,evet.Haklısın.

Dedi ve üstümden kalktı.İkimizde yerden kalkınca gülme krizine girdik.Her neyse okula doğru yürüdük.İnanır mısınız sınıta sadece 3 kişiydik.Ben,Han ve Clara vardı.Herhalde bugün sadece 3 ders olduğu için kimse gelmemişti.Hyun bile...Onu boşvermeliydim.İlk ders saati geldi.Bu arada Han benim yanıma oturmuştu.İlk ders İngilizce'ydi.Ama hoca kimse olmadığından bizi serbest bıraktı.Benim fazla uykum olduğu için koluma yattım ve uyukladım.Sadece zil çalana kadar uyuyabilirdim.Her neyse ben ders sonuna kadar uyumuşum.Uyandığımda üstümde örtülü bir ceket ve de beni izleyen simsiyah gözler vardı.Evet.Ceket Han'ın dı ve beni izliyordu.Ama ben Hyun ile çıkıyordum.Bunu biliyor muydu.Eminim biliyordu.Her neyse.Sırayla derslerimiz

-matematik
-almanca

İdi.Hepsi de boş bıraktı bizi.Her neyse derslerimiz bitti.Han benim koluma girdi ve şöyle söyledi;

-Ne yapmak istersin?Bir restorant gidebiliriz.Sana soju ve tavuk ayağı ısmarlarım.Ya da klüpe gidebiliriz.

-Huh?Sen bilirsin.Sonuçta bu senin dileğin.

-Pekii.O zaman beni takip et bakalımm

Dedi ve koştu.Benide peşinden koşturdu.Kısa bir mesafeden sonra çok tatlı görünen Hello Kitty temalı bir kafeye geldik.Ben Hello Kitty'i çok severim. Han bunu biliyor olamazdı.Tesadüf diye düşündüm.Zaten tesadüftü.Ben bir kahve aldım.O da kahve aldı.Sonra bir klüpe gitmeye karar verdik.Fakat oraya okul kıyafetimizle gidemezdik.Han Joon benimle evime kadar yürüdü sonra da kendi evine gitti.Ben üstümü giydim.Han'da giymişti.Ben bir havanın soğuk olduğunu bildiğim halde açık bir elbise giydim.(evet çok aptalım)Her neyse Han beni evimden almaya geldi.Bu arada Han çok şık görünen bir takım elbise giymişti.Han koluma girmişti.Klüb evime pek uzak değildi.Yürüyerek gitmek istedik.Her neyse klüp alanına vardık.AMAN TANRIM!Buradı çok büyüktü.Yaşkınlığım yüzüme yansımıştı.Han bunu görünce bana şöyle söyledi;

-Neden bu kadar şaşırdın?İlk defa geliyorum deme bana

-İlk defa geliyorum Han.

-Ch.Her neyse buraya ilk defa benimle geliyorsun.Değerimi bil.

-Pekâlâ

Dedim ve içeriye girdik.Parti biz içeriye girdikten 10 dakika sonra başladı.Bir garson yanımıza gelip bize şarap verdi.Ben pek fazla içmem ama sadece bugün için biraz içmek istedim.Han'da benimle içti.Pff ben içkiye hiç dayanıklı değilim.Bu nedenle hemen sarhoş oldum.Sarhoş olunca Han ile baya bir dans etmiştim.Bir süre sonra kocaman olan alanda bir köşeye gitmeye karar verdik.Biz köşeye giderken O'nu gördüm...(bak bak bomba burada patlıyorr) Park Dae Hyun!Hemde bir kızla içiyordu.Kız Hyun'un omuzlarına elleyip ne kadar geniş olduğunu söylüyordu.Hemen yanına gittim ve o kıza kızgın bir ses tonuyla;

-Hemen o pis,kokmuş ve b#ktan ellerini sevgilimin üzerinden çek!Yoksa olacaklardan sorumlu değilim.

Dedim.Sonra Hyun'a aynı ses tonuyla,

-Sen burada bu aptal ve pislik kız ile ne yapıyorsun? Anladım demek bu aptal kızla buluşmak için okula gelmedin ve bana mesaj atmadın!

Aynen böyle söyledim ve Hyun ile yanındaki kıza sert bir tokat attım.Tanrım gerçekten çok utanıyorum.Hyun bana bir kelime dahi söyleyemeden ben ona sarhoş halimle şunu söyledim

-Ayrılalım...

Ama sarhoştum saygı duyun lütfen.Sonra klüb alanının üst katına koşarak çıktım.Han peşimden geliyordu.Ben Han'a yolumu kaybettirip bir köşede oturup ağladım.Bir süre sonra Han beni buldu.Ben sarhoşluğun etkisinden çıktımıştım.Han da öyleydi.Han yanıma geldi ve bana sarıldı.Bana şunu söyledi;

-Sakin ol.Ağlamanı görmek benim için bir kabus.Lütfen ağlama.

  Ben bir süre ağladıktan sonra Han'ın bana sarılmasına karşılık verdim.İyi gelmişti.Daha sonra ayağa kalktık ve ben eve gitmek üzere yola çıktım.Hyun'a olan sinirimden dolayı gözüm hiçbir şey görmüyordu.Yola çıktığımda bir araba beni kazayla
ezecekken Han beni kolumdan tuttu ve kaldırıma doğru çekti.Ve Han ile beraber düştük.Ben düşerken Han kolumu başımın altına koydu.Başımın acımaması içindi.Ama kendisi kafasını sert vurmuştu.LANET OLSUN BU GÜN BQKTAN GEÇİYORDU.Her neyse ben yerden kaltım ve Han'ın başına baktım.Ahh.Başı kanıyordu.Hemde çok fena.Gözlerine baktım ve ona daha iyi olacağını söyledim.Hemen ambulansı aradım.Ambulans geldi ve Han'ı hastaneye götürdü.Ben de ambulansdaydım.Hastaneye vardık.Han'ı bir yere götürdüler.Aradan yaklaşık 20 dakika sonra doktor geldi.Han'ın nasıl olduğunu sordum.Doktor ise sadece başının biraz yaralandığını ve başındaki sargı bezinin çıkmaması gerektiğini ve de ani baş ağrısı yüzünden bayılma ihtimali olduğu için birinin onun yanında kalması gerektiğini söyledi.Han yalnız yaşıyordu.Tüm ailesi ve akrabaları Kore'deydi.Ben doktora Han'ı görebilir miyim diye sordum.Evet dedi ve gitti.Ben Han'ın olduğu odaya gittim.Han uyanıktı ve bir kitap okuyordu.Han'ın yanına gittim ve yatağının yanındaki koltuğa oturdum.Başını okşadım.Sonra ise ona,

-Hann...Ben gerçekten üzgünüm.Benim yüzümden oldu.Beni affedecek misin?

Dedim.O ise bana

-Hayır.Üzgün olma.Senin bir suçun yok.Ama birinin benim yanımda kalması gerekecek.

Dedi.Ben ise ona bu sorumluluğu alacağımı söyledim.Nasıl olsa Han benim yüzümden başını yaralamıştı.Aileme haber verdim.Onlar da kabul etti.Her neyse ben Han'ı hastenede bıraktım ve yanıma birkaç kıyafet aldım.Sonra da Han'ı hastaneden aldım.Yürümesini istemedim bu yüzden taksi çağırdım ve Han'ın evine gittik.Han bir villada oturuyordu.3 Katlı bir villa.AMAN TANRIM!Burası çok büyüktü.Her neyse biz eve girdik.Ben Han'a üstünü değiştirmesi gerektiğini söyledim.Sonra da kendi üstümü değiştireceğimi söyledim.O bana bir oda verdi.Bu oda çok büyüktü ve bu odada kalacaktım.Ben odama geçip üstümü değiştirdim.Han'ın odası hemen karşı odaydı.O'da üstünü değiştirdi.Benim üzerimde Hello Kitty'li bir pijama vardı.Her neyse.Ben Han'a aç olup olmadığını sordum.O aç olduğunu söyledi.Ben ise yemek yapmak üzere mutfağa gittim.Han bana seslendi,"Hey,Lilith!Yemek yapmana gerek yok.Ben bebeğin değilim.Dışarıdan sipariş edelim" ben ise ona, "Hayır! Dışarıdan alınan yemekler pek sağlıklı değil.Ben kendi ellerimle yaparım" dedim. O ise, "Off,Lilith!Yorma kendini." Dedi.Ben aldırmadan yemek yapmaya başladım.Sonra birden bire elektrikler gitti.LANET OLSUN!Ben karanlıktan çok korkarım.Aniden elektrikler gidince korktum ve çığlık attım.Yere düşmüştüm.Han elinde bir fenerle yanıma geldi.Bir şey olup olmadığını sordu.Sadece düşünce dizim sıyrılmıştı.Ona evde yara bandının olduğunu sordum.O ise olduğunu söyledi ve beni yerden kaldırıp salona koltuğa oturttu.Sonra da bana iki yara bandı getirdi.Ben dizime yapıştırırken kırış kırış oldu.Han ise bana yanlış yapıştıracağını tahmin ettiği için iki tane getirdiğini söyledi.Ve elindeki yara bandını dizime yapıştırdı.Aradan 15 dakika sonra elektrikler geldi.Han ise yemeği dışarıdan söyleyeceğini söyledi.Pizza söylemişti.Sonra yemeği yiyip ikimizde odalarımıza gidip uyuduk.

...

(Yazdığım en uzun bölüm buydu.Tam olarak 1068 kelime.Biliyorum bu bölüm kötü oldu)

Lilith ve Maceraları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin