İniş anonsu ile menajerin bizi uyandırması bir oldu. Ama garip bir şey hissettim aynı zamanda menajerin yüzü asık ve hafif bir sinir vardı. Kafaya fazla takmayıp doğruldum ve telefonumu aldım. Ekranı açınca gördüklerim ile şok oldum. Şirketten, üyelerden ve menajerimden gelen sayısız arama vardı. Sadece bunlarda değil sosyal medya hesaplarımdan sayısız mesaj ve yorum. Çoğunluğun nefret olduğunu gördüğümde Riki'ye göstermek için ona döndüğümde o da kendi telefonuna şok içinde bakıyordu. Gözleri kocaman açılmıştı.
R-Ri-Riki? -Y/NE-Evet? -Riki
Yorumlar ve mesajlar... -Y/N
Maalesef... -Riki
Kafamı geri telefona çevirdiğim anda bir arama ile karşılaştım. Hera unniedendi, telefonu açtım.
Unnie..? -Y/N
Neden dedin..? -Hera
Unnie- -Y/N
Y/N... Şirketten uyarılar geliyor ve şimdi Japonya'dasın inişten sonra olacaklara katlayabilir misin bilemem -Hera
Unnie, sadece onun etrafı çok doluydu, korktum. -Y/N
Seni anlıyorum. Biraz menajer arayacak ve sana bazı şeyler söyleyecek. Biz de şuan şirketteyiz. -Hera
Peki. -Y/N
Telefon kapandı ve kucağıma koydum. Panik olmuştum menajer diyecekti bilmiyorum çünkü. Riki ve menajeri birbirlerine bakıyorlardı. Sonra önüne döndü Riki. Benden daha sakindi. Riki'ye bakarken telefon çaldı.
Alo? -Y/N
Y/N sen ne yaptığının farkında mısın? -Menajer
Mena- -Y/N
Bahanen ne olursa olsun yapmamalıydın. "Sevgilim" dedin sen farkında mısın? -Menajer
Özür dilerim. -Y/N
Özrün bu yorumları değiştirmez, zamanı geri sarmaz, insanlar akıllarından silmez. -Menajer
Ben cidden çok özür dilerim. -Y/N
Şirket... Ayrılmanızı tavsiye ediyor ama yine de size bıraktı kararı. -Menajer
Teşekkürler, şimdi kapatabilir miyim? -Y/N
Evet. -Menajer
Telefon kapattım ve Riki'ye döndüm. Ona menajerimin dediklerini anlattım. Bir tepki vermedi sadece "Anlıyorum" dedi.
________10 DAKİKA SONRA_______
Hava alanında yürüyorduk ama etraftaki sesler, insanlar üstüme üstüme geliyordu. Hızla ilerdik. Kapıdan çıktığımda nefes almam düzelmişti. Riki bana hafiften bakıp önüne döndü. Oooff eğer "Sevgilim." demeseydim her şey iyiydi. Bir arabaya doğru ilerledik. Heeseung ve Jungwon vardı. Heeseung en önde şoför koltuğunun yan tarafına oturmuştu. Jungwon ise şoför koltuğunun arasındaydı. Selam vererek bindik ve Jungwon Lider olarak bir konuşma yaptı. Ben ise sadece bu gün olanları düşünüyordum. Ev yaklaştığımız da dik bir şekilde oturdum. Riki bana odamı gösterdi. Eşyalarımı koydum ve yatağa uzandım. Düşünüp durdum olanları. Ayrılma mıyız yoksa devam mi etmeliyiz. Gözlerim dolmaya başladı ama hayır güçlü olmalıyım. Telefonu elime almamalıyım. Ama merakım büyük. İlk önce weverseden gelenlere baktım. Sonra Twitter. Sonra instagram. Tek tek gezindim. Onlar... Neden bizi istemiyor? Biz sadece aşık olduk. Peki bundan sonra ne olacaktı? Ooof neyse şuan en sevdiğim ülkelerden birindeyim. Günüm mahvolamaz.
_______Saat 18.30______ (Riki'den)
Kapıyı çaldım ama ses gelmedi. Derin bir nefes alıp verdim. Kapıyı açtığında uyuduğunu gördüm. Yanına gittim ve yatağın üstüne oturdum. Evrendeki en güzel yıldız Tanrısına dua etsin ki benim sevgilimi görmedi yoksa kıskançlıktan sönerdi. Ellerim kontrolümden çıkıp onun saçlarına gitti. Saçları uzun, yumuşak ve ince. Su değmese de hep serindi. Ama aklımda ki tek şey şuandan itibaren ne olacağı. Ayrılmak... Oooof hayır. Kafandaki düşüncelerimden çıktım ve ona baktım. Gözlerin altı parlaktı. Galiba ağlamış... Telefona bir bildirim geldi. Elime alıp baktım, şifreyi bildiğim için de bir sorun çıkmadan açtım. Ama ingstram ana sayfası dışında bir şey göremeden. Hareket etti ve telefonu geri bıraktım. Uyanmadı ama adımı söyledi. Ona hafiften sarıldım ve dışarıya çıktım. Yorgundu uyuması daha iyiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-Nishimura Riki- Kalplerin Dansı | Enhypen NI-KI ~ 2
Fanfiction- Beni seviyor musun? + Sana ne? ~~~~~~~~~~~~~~~~ - Dayanamıyorum. + Anlayamıyorum. 18 yaşına girmesi ile değişen hayatına ayak uyduramayan Y/N bu hayatta en çok güvendiği kişi olan erkek arkadaşı Riki ile arasında geçenler. Not: Uygunsuz, +18 şeyle...