Yeonjun
"Senin ben amına koyayım." dedi Kai telefonu koltuğa atarken.
"Sus Kai başım ağrıyor, azarlamanı çekemem."
"Ne demek çekemem çocuğa bok gibi davranmışsın o bunu çekiyor ama."
"Alt tarafı bana yazmamasını söyledim, ben den hoşlandığı belliydi ama ben ondan hoşlanmıyorum imkansız bir aşk için kendini üzmesin istedim."
"Ya çok iyisin." dedi gözünü devirerek.
"Düzgünce izah etseydin, çocuğa bir küfür etmediğin kalmış kim bilir ne haldedir."
"Kai sen kimin tarafındasın acaba?" dedim tek kaşımı kaldırarak.
"Ananın tarafındayım kanka, salak mısın ne tarafından bahsediyorsun ortada bir haklı bir haksız var zaten ve haksız sensin."
Tamam biraz haklı olabilirdi.
Tam ağzını açıp beni azarlamaya devam edecekti ki odaya menajerim girdi.
"Yeonjun, Beomgyu ile olan çekimleriniz yayınlandı ve çok büyük ilgi gördü başkan da bu yüzden sizin için daha çok çekim yapmak istiyor."
Tam ağzımı açıp itiraz edecektim ki Kai konuşmaya dahil oldu.
"Seve seve yapar canım arkadaşım." gözlerini büyütmüş bana bakıyordu, eğer kabul etmezsem evde ağzıma sıçardı.
"Tamam Jihyo Noona."
"Süper o zaman ben çıkıyorum." dedi ve gülümseyerek odayı terk etti. Bu kadın hayatımda tanıdığım en iyi kalpli insan olabilirdi.
"Yeonjun işte sana fırsat kendini affettirmek için."
"Kai hayır ben ve özür dilemek yok daha ne-" sözüm Kai'nin suratının kızarmaya başlaması ile kesildi.
"Tabii böyle fırsat bir daha gelir mi? Hemen özür konuşmamı hazırlamalıyım." dedim Kai'den uzaklaşarak.
Yüzü anında eski haline döndü. Bu çocuk beni korkutuyordu. Ciddi anlamda.
"Ya gel öpeyim." diyerek bana hızla yaklaştı.
"Kai dur sakın. Hayır. Dur diyorum."
Ve hayır, durmadı.
Beomgyu
Gözyaşlarım yastığı ıslatıyordu. Hıçkırarak ağlıyordum.
Nedeni ne miydi?
Yeonjun.
Hayır Yeonjun falan değildi. O kimdi ki beni bu kadar ağlatacaktı.
Göt lalesi.
Beni ağlatan şey izlediğim film yüzündendi.
Rastgele duygusal bir film açmıştım ve içim çıkana kadar ağlıyordum.
Ah boşversene, ağlama nedenimi gizlemek için böyle bir şey yapmıştım. Soobin'le en son konuştuğumuzda bu aptal için bir daha ağlamamı söylemişti ama bu o kadar kolay değildi.
Kapının kilit sesini duyduğumda bilgisayarı kapatıp yataktan kalktım. Merdivenlerden aşağı indim. Soobin ellerinde poşetlerle mutfağa gidiyordu. Peşinden gittim.
"Hoşgeldin Binnie."
"Hoşbuldum bebeğ-" derken bana dönmesiyle sözü kesildi. Gözlerini kıstı ve korkutucu bir bakışla bakmaya başladı. Yine başlıyoruz.
"Sakın bana Yeonjun için ağladığını söyleme." dedi gözlerini iyice kısarak.
"Tamam söylemem."
"Choi Beomgyu düzgün cevap ver bana!"
"Tamam Binnie sakin ol sadece film izledim." dedim.
"Ya kıyamam, gel buraya." dedi ve bana sarıldı.
Soobin cidden psikopatın tekiydi ama bu onu çok fazla sevdiğim gerçeğini değiştirmiyordu.
"Yeni çekimler için konsept hazırlanmış."
"Hm, nasıl bir şey?"
"Grinin elli tonu."
"Ne!" diye bağırarak kollarının arasından çıktım.
Suratına baktığımda ise gülmemek için kendini tutuyordu.
"Komik değildi." diyerek mutfaktan çıktım.
O da arkamdan geldi ve kolunu omzuma attı.
"Komikti, hiç boşuna uğraşma." diyerek kahkaha attı.
Harika, bir hafta dalga geçecekti.
"Sus gülme, hadi anlat çekimi."
"Yine yeşillikli bir ortam olacak ama gün batımı ve gece çekimi."
"Güzelmiş." dedim ama Yeonjun ile tekrar bir araya gelme düşüncesi beni mahvediyordu.
"Umarım sorunsuz geçer." dedim.
"Umarım bebeğim, hadi mutfağa geri dönelim çok açım." dedi ve karnını tutarken koşarak mutfağa geçti.
Bu hali beni güldürdü ve ben de arkasından mutfağa geçtim.
Bölüm nasıldı?🥹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fifty shades of green
Ficção Adolescentebeomgyu ve yeonjun dergi çekimi için bir araya gelir.