(12) I don't wanna fit (fit, babe) wherever (wherever)

324 38 35
                                    

Beomgyu

Arkamda Kai ve Soobin'i bıraktıktan sonra hızla merdivenleri çıkıp odama girdim. 

Az önceki akşam yemeğinden sonra bok gibi hissediyordum. Bu yüzden hızlıca üzerimi değiştirdim ve yatağa girdim. Günün yorgunluğuyla çok geçmeden huzursuz bir uykuya dalmıştım.

 ...

Yatağımdan sıçrayarak kalktığımda saate baktım. Saat üç buçuktu. Berbat bir kabus görmüştüm. Üstümdeki örtüyü kaldırdım ve yataktan çıktım. Üstümü Soobin örtmüş olmalıydı. 

Odanın kapısını açtım ve sessizce aşağı indim. Mutfağa girip kendime su aldım ve yukarı tekrar çıktım. Camımın önüne geçtim ve yerdeki pufa oturdum. Cam yerden tavana kadar uzanıyordu.  Burada oturmayı çok seviyordum. Geceleri yıldızları izlemek çok hoş oluyordu ve bugünde yıldızlı bir geceydi. Havada hiç bulut yoktu. Ay kocaman bir şekilde parlayarak duruyordu. Yanıma aldığım suyu yavaş yavaş yudumlamaya başladım ve gökyüzünü izledim. 

Tam o sırada telefonum titredi. Telefonu almak için komodine doğru uzanırken kimin bu saatte bana mesaj atacağını düşünüyordum. Telefonu elime aldığımda gözlerim kocaman açılmıştı. 

Mesaj atan Yeonjun'du.

Yeonjun

Yeonjun: uywuyermuşn

ben uyumwrum

gşiba briaz fqzlq içömşmim

haahha

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tanrı aşkına

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tanrı aşkına. Yeonjun bu saatte neden uyanıktı ve bana fotoğraf atıyordu. Yazdığı mesajları gram anlamamıştım.

 Ayrıca bu fotoğraflarda neden bu kadar yakışıklıydı.

Şu an takılman gereken yer bu mu salak.

Evet.

Tamam belki de değildi.

fifty shades of greenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin