(10) class of 2013

350 35 66
                                    

Beomgyu 8 yaşında (Tanrısal bakış açısı)

"Anne bundan alabilir miyiz?" dedi küçük Beomgyu eliyle oyuncakları işaret ederek.

Annesi bıkkın bir şekilde kafasını çevirdi ve gösterdiği yere baktı.

"Hayır alamayız, eve gidiyoruz." dedi ve elini sertçe tutup çekiştirdi.

Beomgyu annesinin peşinden sürüklenerek yürümeye başladı. Oyuncak alamayacağı için üzgündü ve alt dudağı titremeye başlamıştı. Annesi ona eskiden böyle davranmazdı. Babası ölmeden önce mutlu bir ailelerdi, şimdi ise annesi onu sevmiyor gibi görünüyordu.

Beomgyu ve annesi arabalarının yanına geldiler. Annesi Beomgyu'nun elini bıraktı ve arabaya geçti. Beomgyu artık gerçekten ağlayacağını hissediyordu. Arabaya doğru yürüdü ve kapıyı açmaya çalıştı. Beomgyu çok güçlü bir çocuk değildi, narindi ve bu yüzden kapıyı açmak onun için zordu. Hızlı bir şekilde kapıyı çekti ve açılacağını düşünmediği için kapı ona çarptı. Koluna gelmişti ve moraracağı kesindi. Canı yandığı için yüzünü buruşturdu ama sonra hızlıca arabaya bindi. Eğer orada canı acıdığı için ağlasaydı annesi kızabilirdi.

Annesi arabayı çalıştırdı ve eve doğru sürmeye başladı. Yaklaşık on dakikaya eve varmışlardı. Beomgyu kapıyı açtı ve arabadan koşarak indi. Annesi arkasından geldi ve kapıyı açtı.

"Hemen odana geç ve okul için çantanı hazırla, daha sonra uyuyacaksın." dedi ceketini çıkartırken.

"Anne ama saat daha çok erken."

"Uyuyacaksın Beomgyu itiraz yok, derslerinde başarılı olmak zorundasın."

"Peki anne." dedi ve yukarı odasına çıkmak için arkasını döndü ama aklına gelen şeyle durdu.

"Anne yarın için banyo yapmalıyım." dedi.

"O zaman yap." dedi annesi ve koltuğa oturdu.

"Şey yardım eder misin?" dedi çekinerek. Normal bir çocuğun bunu çekinerek söylememesi gerekti ama Beomgyu annesinden çekiniyor ve korkuyordu.

"Kendin yapabilecek kadar büyüdün." dedi ve televizyonu açtı.

Beomgyu omuzlarını düşürdü. Arkasını döndü, merdivenlerden çıktı ve banyoya doğru gitti.

anne sırtımı yıkar mısın?

bu seferlik, sonra unutabiliriz

Beomgyu 17 yaşında

Annem beni kesinlike sevmiyordu. Küçükken bunu anlayamamıştım ama büyüdükçe her şey yerine oturuyordu. Ayrıca ağzından kaçırdığı laflarla bunu kanıtlıyordu. 

Aslında annem hiç bir zaman çocuk istememiş. Babamdan ise bunu gizlemiş ve düzenli olarak doğum kontrol hapı kullanmış ama bir sefer unutmuş ve hamile kalmış. Beni aldırmak istemiş ama babam çok sinirlenmiş ve eğer beni aldırırsa ondan boşanacağını söylemiş. Annem bu yüzden beni doğurmuş. Ben doğduktan bir kaç ay sonra büyük bür kavga etmişler ve babam evden sinirle çıkıp gitmiş ve araba kazası yapıp ölmüş.

Annem on üç yaşımdayken ettiğimiz bir kavgada bütün bunları bana anlattı. O günden beri her gece ağlayarak uyuyorum. Annemden nefret ediyorum. Babamın ölmesine sebep olduğu için ondan nefret ediyorum. Beni istemediği için ondan nefret ediyorum. Kendimden nefret ediyorum.

"Beomgyu Bayan Choi sizi yemeğe çağırıyor." dedi Hae noona.

"Geliyorum." dedim ve yataktan kalkıp merdivenlere doğru yürüdüm. 

fifty shades of greenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin