Merhabaaa arkadaşlar
Yeni bir kurguyla karşınızdayıımm
Daha önceden de kurguladığım bir kaç kitap vardı ama bu yazıya döktügüm ilk kitap bu yüzden birazcık heyecanlıyım ve umarım beğenirsiniizz
Neyse çok uzatmaya gerek yok satır arası yorumlarınızı bekliyor olacağımm
Başlamadan önce buraya tarih bırakırsak sevinirim canlarıımm <33
Eminim ki hepiniz kaç yaşın öleceğinizi merek etmişsiniz ve tahmin yürütmüşsünüzdür.Ben biliyorum tam 12 yaşında öldüm ben. Öldüysen nasıl yazabiliyorsun dediğinizi duyar gibiyim ama bazen ölmüş insanlarda konuşabilir ,yemek yiyebilir,nefes alabilir çünkü bazen ölmek sadece kalbinin durması demek değildir bazen ölmek üzülmeyi bile istemektir çünkü öyle anlar olur ki insanın hiç birşey hissedemediği anlar... Ve o anlarda insan üzülmek ağlamak hatta paramparça olmak bile istiyor çünkü üzülebiliyorsanız umudunuz var demektir ,günü geldiğinde güleceğinizi biliyorsunuz demektir ama duygusuzluk ölüm gibidir ölü insanlar üzülemediği gibi mutlu da olamazlar ve ben 12 yaşından beri ölüyüm ama bunu kimse bilmiyor ve bende bunu herkese duyurmak için burdayım.
Birkaç adım attım ve başımı aşağı eğdim,içinde kimsenin yaşamadığı belli olan bir kaç ev dışında pek bir şey yoktu etrafta.
Nerde miyim inşaatı yarım bırakılmış bir binanın en tepesindeyim ve aşağı atlamayı planlıyorum.Evet yanlış duymadınız birazdan hatta tam şu anda aşağı atlıyacağım.
Anlık bir cesaretle bir adım daha attım,dizlerim titriyor,hayır korkmuyorum sadece aklıma onlar geldi.Ben ölünce arkamda üzülecek bir kaç kişi Elif,Ekrem abim,Arda bu kadar... Benim ailem sadece bu kadar.
İsimleri aklıma gelince tebessüm ettim.Çok üzüleceklerdi kabullenemiyeceklerdi ama alışacaklardı. Ne kadar üzülseler de alışıcaklardı biliyorum çünkü hayatın kanunu böyle.İnsan yapamam dediği ne varsa yapar,alışamam dediği ne varsa alışırdı.
Bir adım daha attım ve gözlerimi kapattım , bu sefer tüm vücudum titriyordu .Korkuyor muyum hayır korkmuyorum,korkmuyorum çünkü kaybedicek bir şeyim yok.
Son adımımı da atıyordum ki arkamdan biri 'dur' diye bağırdı .O bağırınca bende refleksle çığlık attım ve düşüyordum ki kolumdan ve belimden tutulup çekildiğimi hissettim.
Başımı kaldırınca bir çift yeşil gözle karşılaştım."Ne yapıyorsun sen be"diye çıkıştım "Asıl sen ne yapıyorsun?"demesiyle bocaladım.
"Burdan mı atlıcaktın sen?"eliyle aşağıyı göstererek sormasıyla birlikte "Evet" diye cevap verdim.
Allah Allah sanane ki ?
Sanırım ilk defa sana katılıyorum iç ses"Burdan atlarsa ölürsün" demesiyle düşüncelerimden ayrıldım ve suratına mal mal bakmaya başladım ,ağzımdan 'hah' nidası döküldü.
"Yaa"dedim yalancı bir samimiyetle"Çok teşekkür ederim bilgilendirme için,ben bunu asla düşünememiştim" o da yalandan bir gülümsemeyle karşılık verdi "Bişey değil"
Sinirlerimle oynuyordu bu çocuk benim ve çok yakınımdaydı ,bu yakınlığını fark etmemle birlikte bir iki adım geriledim.
Erkeklerle pek fazla temas sevmem korktuğumdan değil midemi bulandırdıkları için. Erkeklere karşı fazla ön yargılıyım sanırım ama kendimce haklı sebeplerim var
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFSUNKÂR
Teen FictionEfsunkâr "Artık güneş doğmasa da olur nede olsa ben ayımı buldum" "Kendimden kaçmak için okuduğum kitapta kendimi bulmuşum gibi" "Sadece senin umutsuzluğundan korkuyorum sende benim yüzümden umutsuz bakarsın diye korkuyorum" "İlkay,ilk başlangıç" te...