19. Yüksek Libido

516 95 15
                                        

Bu itiraftan sonra bir süre birbirlerinin kokusunda tutuklu kalmıştı iki saf aşık.. Tükenen nefeslerini birbirlerinin ciğerlerinde yeniliyorlardı sanki...

Oysa ikisine de yabancı, ikisine de korkutucu gelen bu eylem zevkin en saf haliyle sarmıştı tüm hücrelerini Ali ilk deneyimi olacak kadar temizdi bu yolda yine de iç güdüleri acemiliğini heyecanına örtü olmuş tüm hücrelerinde yaşıyordu bu anı... Nazlı Ali kadar temiz değildi yine de bir kaç flörtü bertaraf edebilmişti bu isteklerine karşı ama az kalsın hayatını karartacak o yaratık uzun zaman oynanan aşk oyununa kaptırmanın dışında "-ki her yakınlaşmalarında kabul etmese dahi midesi bulanıyor bir şekilde engel oluyordu her hamlesine"... kimseye bu denli teslim olmamış, kimseyle soluksuz bir olmamıştı....

İki aptal aşık ilk kez duyguyularına yenilmiş, ilk kez ciddi bir ilişkide olması gereken sıralamayı en sondan başlamışlardı.

Ali her ne kadar engelleri olan biri olsada neticede erkekti ve kasıklarında hissettiği hareketlilik ve içindeki yangına engel olamamış dudaklarını esir aldığı kadının durumunu unutmuştu tabi Nazlı da farksız değildi öpüşmenin derinlemesi ile elleri Ali'nin saçlarına giderken sevdiği adamın ellerini vücudunda hissedip kendini ilk kez bu kadar bırakmıştı şu an tek düşüncesi sevdiği adamla bir olmaktı ötesi kimin umurundaydı.. Ali bir yandan öpüşmenin bir yandan da sevdiği kadının kıyafetleri üzerinden keşfettiği bedenine daha yakın olmak için yavaşça koltuğa yatırmış arada saniyelik nefeslenmelerinde gözlerine kitlendiği kadının bir kez daha dudaklarını dudaklarında hissetmesi Nazlı'nın tamamen Ali'nin altında yatar pozisyona gelmesi saniyeler sürmüştü şimdi o utangaç aşıklar gitmiş kor gibi yanan aşıklar gelmişti ta kiii Ali ellerini sevdiği kadının göğüslerinde keşfe çıkarana kadar....

Sol göğsündeki baskı ile birden kasılması ve acı dolu bir inleme ile kendine gelen Nazlı aynı anlarda kendine gelmekle kalmayıp bir krizin eşiğinde olduğunu anladığı adamı da sakinleştirmek zorundaydı zira çıldırmış gibi "ben ne yaptım, benim yüzümden canın yandı, özür dilerim,...." gibi cümleleri ve bunun gibi nice kelimeler... Ali pişmanlık içinde sayıklamaya başlamış doğrulduğu koltukta öne arkaya sallanmanın dışında ellerini de kenetlemiş çok uzun zamandır yaşamadığı krizlerinden birini yaşarken Nazlı hüzün ile ne yapacağını bilemeden müdahale etmeye çalışıyordu...

Uzun sayılacak bir yakarış sonrası karşılık bulamayılışı ile aklına Ali'nin otizm spektrum bozukluğunu öğrendiği andan beri okuduğu, araştırdığı makalelerden birinde dokunma problemi az olan ve gerçek bir sevgiyle bağlanan kişilerin kriz anlarında temas ile sakilleştiği pasaj aklına gelince hızla Ali'yi kendine çevirip dudaklarına bir buse kondurmuş sonrada sıkıca sarılıp afallayan sevdiğinin kulağına tüm içtenliğiyle "sakin ol canım, senin suçun değil hiç birşey o kadar uzun zamandır bekliyoruz ki birbirimizi duramadık. Lütfen sakinleş..." telkinleri ile durulmuştu herşey.

O geceyi huzurla sonlandıran saf aşıklar tüm olanları en başından beri en saf haliyle anlatmış konuşmuşlardı.

" Yaa demek beni Beliz'in sevgilisi sandığın için ters davrandın? "

" Ya bu konuyu kapatabilir miyiz? "

" Tamam canım kızma gel buraya bakayım."

" Ali..."

"hımm"

" Açi ve Ferda hoca yüzünden az kalsın vaz geçiyordum biliyor musun?"

" Ne demek vazgeçiyordum! Yine mi gidecektin Nazlı?"

" Yapamazdım ki. Seni bu kadar çok seviyorken beni umursamıyor oluşun çok yakıyordu canımı ve ben istifa edip gidecektim her gün canımın yanmasındansa tek seferde kopmam lazımdı yoksa yapamazdım"

Sen tek umudumsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin