23. Güneşim Doğsun Artık ~2~

107 24 2
                                    




Ali ellerinde güçten kesilmiş Nazlı'nın elleri olduğu yerde günlerin yorgunluğu ile uyuya kalmıştı. Öyle ki odaya girip çıkan kimsenin farkında değildi. Ferda kardeşinin en küçük ses ile uyandığını ve şu an odada onca sese rağmen uyanmamasını günlerdir geçirdiği uykusuz gecelerin getirisi olduğunu da biliyordu elbet.

"kızlar biz çıkalım artık Ali uyandığında bizi görmez ise daha az tepki verecektir" dedi sesini oldukça kısık tutarak.

"Hocam bir kaç tane daha fotoğraf alayım bir saniye lütfen " diyerek her zaman olduğu gibi itirazlarını sıralayan Açelya olmuştu.

"Açelya tamam artık bak Nazlı da iyi zaten hadi çıkalım biz Ali uyandığında ikisi olsun oda da ki konuşabilsinler" dedi Ferda aynı sükunet ile oysa Açelya'nın aşırıya kaçmaya başlayan davranışları ve her an kardeşinin uyanıp işleri olumsuz yönde etkileme olmasılığı sinirlenmesine neden oluyordu... Ali uzun süreli uykusuzluk, yorgunluk ve kalp kırıklıkları ile korkunun harmanlandığı bir dönemdeydi ve uyandığında yanlarında bir başkasını görmenin vereceği korku ve endişe sonucunda ellerinde olan konuşma fırsatını da kaçırmanın mümkün hatta kesin olduğunu çok iyi biliyordu. Bunun verdiği bilinçle dişlerinin arasından " Açelya dışarı çık! Hemen şimdi!" diye sessizce kükrediğinde oda da bulunan diğerleri de korkmuş ve hızlı ve sessiz adımlarla odayı terk etmişlerdi.

" Nazlı bak bu belki de ilk ve son fırsatın olacak. Ali'nin ne derece korktuğu, endişelendiği elini bırakmadan saatlerdir sandalye tepesinde yanı başında uyuyor olmasından belli ama..."

" ama..." diye tekrar etti Nazlı bu konuşmanın sonunda kalbinin daha çok ağrıyacağını hissediyordu. Tüm Korkuları birleşmiş istemsizce gözleri tekrar dolmuş asırlarca süren sessizliğin ne ile bölüneceğini bekliyordu.

" Ama Ali hemen affetmeyecek yine de kardeşimi tanıyorum Nazlı. Senin onu inandırman lazım Ali'yi herşeye rağmen, her koşulda yanında olduğuna sevdiğine inandırman lazım"

" Hocam ben onsuz yapamam ki tüm benliğimle inandırmak için herşeyi yaparım. Yeter ki uzak kalmayalım artık ben, ben herşeyi telafi edeceğim, onu ne kadar sevdiğimi, herşeyiyle bir bütün olarak istediğimi, onsuz yapamayacağını o da anlayacak bir ışık tanesi lazımdı o da şu an ellerimde hocam ve ben bu eli asla bırakmam, bırakamam... "

" Sakince konuşun olur mu? " tam kapıdan çıkarken " Nazlı! " diye seslendi.

" Efendim. "

" Uyandığında çok kızacak sana haberin olsun " dedi ve çıktı.

Nazlı başını yastığına koyup saatlerdir kıpırdamadan serum takılı olan elini ellerinin arasına alıp başını yaslamış uyuyan adamı izlemeye kaldığı yerden devam etti içinden tek bir duası vardı günlerdir sönen güneşi yeniden ışıldasın, yeniden Doğsun dünyasına...

Aradan ne kadar zaman geçti bilinmez Nazlı serumun etkisiyle sevdiğini izlerken uyuya kalmış bir süre sonra günlerin huzursuzluğu, ameliyat yorgunluğu, Nazlı'sının korkusu üzerine çığ gibi düşmüş olan Ali uykusundan huzursuzca uyanmıştı. Bulunduğu yer ve pozisyon karşısında içinin acıdığını hissetti sırt ağrısını dahi unutturacak kadar sert ve keskin bir acıydı bu daha önce yaşamadığı ve yaşamak istemediği türden.. Yavaşça doğruldu oturduğu sandalyenin üzerinde ellerini usulca çekerken ellerinden Nazlı huzursuzca araladı göz kapaklarını.

Saniyeleri dakikalara, dakikaları saatlere çevirmişti sanki zaman... İkisi de suskun, İkisi de acılı ama biri pişmanlık batağına saplanmış... Bu sessizliğe daha fazla dayanamayan Nazlı yatağında hızla doğruldu ve oturur pozisyona geldi..

Sen tek umudumsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin