1. Kimim Ben

1.7K 74 11
                                    


Kimin Ben...

Bende bilmiyorum aslında gerçekte kim olduğumu ya da neden varolduğumu..

25 yaşında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesini en iyi dereceyle bitiren etrafında kimse olmayan yalnız çok yalnız biriyim. " Okul birincisi " olduğumu anlamışsınızdır sanırım. Gelmiş geçmiş en iyi dereceyle sahip tek kişiyim yani.

Ben Ali. Ali VEFA

Bir sahil kasabasında dünyaya gelmiş varlıklı bir ailenin sağlam olmayan oğulları...! Otizm spektrum bozukluğu olan aynı zamanda da savant sendromuna sahip biriyim.

Çok varlıklı bir ailenin hiç bir şeyi olmayan çocuğuyum ben. Bir abim vardı ve bir tavşanım... Neyse ailemle ilgili gerçekleri sizlerle zaman zaman paylaşıp omuzlarındaki yüklerimden yavaş yavaş kurtulmak istiyorum.

Kendisini sokağa atan ailesine nefret dahi besleyemeyen zavallıyım...

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesini kuruluşundan beri ilk kez tüm derslerinden tam not alarak bitirmiş ve ders haricinde kimse ile iletişim kurmayan sadece hocalar ve hasta-hasta yakınları ile iletişim kuran "evet sadece onlarla iletişim içinde olan" biriyim. Unutmadan lise yıllarından bu güne kadar yeni ailem ve arkadaşım Gizem'i unutmayayım. Her neyse.. Mezun olduğum güne kadar kimsenin bilmediği sadece okul yönetimi tarafından bilinen otizm ve savant durumum devlet sırrıymışcasına saklanmış ve diğer herkes gibi eğitim hayatına devam etmem sağlamıştı.

Mezun olalı iki yıl olmuş çocukluğundan beri adil babam ve selvi annem sayesinde otizm engeli sadece zaman zaman karşıma çıkmıştı "o da kendimi korumak adına kuşandığım zırhım olmuştu " kimseye söylemeyin ama dokunma diye bir probleme sahip değilim hiç de olmadım sadece bazı kokular ve aşırı ses, ürkütücü davranışlardan rahatsızlık duyuyorum göz temasını da sevdiğim söylenemez ve şu deyim ve kinaye olayını hala çözememiş olabilirim.

İletişim ve işimde olan mükemmel başarım fakültemiz dekanı dahil olmak üzere çok sayıda referans dışında daha 4. Sınıfta yapmış olduğum araştırma sonrası bulduğum tedavi yolu ile alakalı yazdığım makale Tıp tarihine geçmiş adım ilk kez ders dikaplarında Ali VEFA ERİNÇ olarak yer almıştı "evet kendi soy adımın yanında adil babamın da soy adını gururla taşıyorum." dünyanın bir çok ülkesinde müfredatlarında uygulanmıştı. Bu başarıya rağmen Türkiye de pekte ilgi görmemiş olmak çok acıydı ve bende uzmanlığımı mezun olduğum üniversiteden aldıktan sonra kendi ülkem dışında bir çok ülkeden teklif almama rağmen Antalya'nın Kaş ilçesinde bir sağlık ocağında çalışmayı tercih etmiştim. Tabi bu arada araştırma yapmaya daha fazla vakit ayırabiliyor ara sıra hocalarımın yardımına yetişe biliyordum. Yine de tam teşekküllü bir hastaneden teklif almamak hatta başvurularımın sırf otizm yüzünden değerlendirilmemesi, mesleğimi yapamamam ağır geliyordu.

Bunca emek ve başarı hiç yokmuş, varolmamış gibi....

En sonunda Adil babamın hastanesinden gelen istek ve ısrarları değerlendirmeye karar vermiştim. Bu arada yurt dışındaki teklifleri de değerlendirmeye karar vermem hiç zor olmamıştı çünkü oraya torpille gittiğim düşünülsün istememiştim.

Ben bu düşünceler içerisindeyken Nereden bilebilirdim ki Berhayat Hastanesinin bana yeni duygular, acılar  ve hiç bilmediğim aşkı öğreteceğini...

Tabi şimdi siz adil hocamı merak ediyorsunuzdur hemen anlatayım ;

Adil hocam. Adil ERİNÇ. Doğduğum kasabadaki küçük hastanede şark görevini yapan bir doktordu. Bana babalığın nasıl olduğunu öğreten bu adamla nasıl mı tanıştım;
Annem ve Babam yine bir hafta sonu iş ortaklarıyla devasa büyüklükteki havuzumuzun başında mangal partisi veriyorlardı. Dışarıda kahkaha ve müzik sesi birbirine karışmış bir karmaşa hakimdi içimden avaz avaz sesi istemem, ses sevmem, susun diye bağırmak gelse de yapamadım çünkü davet başlamadan hemen önce babamdan yediğim dayak ve arkasından ortalarda görünürsem abime daha beterini yapacağı konusundaki tehdidiyle susuyordum. Tavşanıma sarılıp odamda oturuyordum ki babamın iş arkadaşlarından birinin oğlu odama daldı yanlış anlamadınız bildiğiniz daldı ve tavşanımı almaya çalıştı tabi ben de vermek istemeyince çocuk koşarak bahçeye çıkıp ortalığı karıştırdı ve babamın odama gelip elimden tavşanımı almaya çalışması benim vermemek için verdiğim mücadele sonrasında tavşanımın babam tarafından duvara fırlatılması annemin gelip onu çıkarması ile abimin beni ve tavşanımı o gece gizlice kasabadaki hastanenin acil servisine götürmesine neden olmuş adil hocam ile o gün tanışmıştım. Tanıştığım adamın öz babamdan daha baba olacağını bilemeden tavşanıma yardım etmesi için yalvaran gözlerle ilk kez abim dışında biriyle göz teması kurmuştum.

Sen tek umudumsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin