Yoongi hyung'a mesaj atmıştım o'nda kalmak için, onaylamıştı.
Aşşağı indim, jin babamın yanına gittim "baba ben yoongi hyung'un yanına gitmek istiyorum" namjoon babam'a baktı.
Namjoon babam'a bakınca kaşlarımı çattım, normalde izin verirdi, namjoon babam "hoseok yoongi ile çok vakit geçiriyorsun, adama alan açmaya ne dersin" dediğinde kaşlarımı çattım "ne anlamda" omuz silkti "adamın özel hayatına çok müdehale ediyorsun, sürekli senin ile uğraşamaz" dediğinde ayağa kalktım "tamam" diyerek odama gittim.
Yatağıma oturduğumda kapı çaldı, içeri namjoon babam girdi "hoseok" dediğinde "konuşmak istemiyorum" "bak hoseok herkesin özel hayatına zaman ayırması gerek sen biraz fazla yoongi ile vakit geçiriyorsun" dediğinde telefon'um çaldı.
Yoongi hyung arıyordu, açarak
"Hyung"
Hoseok seni bekliyorum nerede kaldın?
"Gelmiycem"
Ne, neden?
"Özel hayatına fazla müdehale oluyormuşum"
Ne saçmalıyorsun hoseok, kim dedi bunu
"Babam"
Hazırlan ve gel, ben konuşurum onlarla
"Tamam, görüşürüz hyung"
Görüşürüz prenses
Babama döndüm "beni bekliyor" dediğimde "tamam" diyerek odadan çıktı, gülerek bende çıktım.
Yoongi hyung'un evine geldim, kapıyı çaldım, gülerek açtı, sarılarak "hyung" saçlarımı öptü "hoşgeldin" diyerek ayrıldı.
İçeri geçtiğimizde "açmısın?" dediğinde kafamı salladım "evet, biraz açım" belimden tutarak mutfağa götürdü, masayı hazırlamıştı.
Oturduk, suyunu içerek "hoseok" dediğinde merak ile ona baktım, kedi gözleri çok güzeldi "özel hayatım kimseyi ilgilendirmez, zaten ben istediğim için zamanımı sana veriyorum, babanların söyledikleri umrunda olmasın" kafamı salladım "bilmiyorum sürekli seni rahatsız etmemem için tembihliyorlar, belki de haklılar" diyerek kafamı eğdim.
Yanıma gelerek "saçmalamayı bırak, hayatımda seni istemeseydim olmazdın değilmi? Ama ben senin yanımda olmanı seviyorum o yüzden bir daha böyle birşey duymayacağım" sıkıca sarıldım "tamam bir daha söylemem" dediğimde saçlarımı öptü.
Masayı toplayarak salona geçtik, yukarı çıkarak şort ve sweatshirt giydim, saçlarımı düzelttim, bilekte biten beyaz çoraplarımıda giyindim , aynadan kendime baktım, çok tatlıydım, belki zorlar isem yeniden öpüşebilirdik.
Film hazırlamış beni bekliyordu, yanına oturdum, film'i başlattı.
Sıkılarak kafamı omzuna koymuştum, oda uzanarak beni üstüne çıkarttı ve sarıldı, bende gözlerimi kapatarak kafamı boynuna koydum.
Filmden garip sesler gelmeye başladığında yutkunarak boynunu öptüm, belimdeki kolları kasıldı yeniden öptüğümde "hoseok ne yapıyorsun" omuz silktim "birşey yapmıyorum" diyerek yeniden boynunu öptüm.
Çenemi tutarak kafamı kaldırdı, yutkunarak baktım "ne yapmaya çalışıyorsun" korkarak gözlerine baktım "birşey yapmaya çalışmıyorum" gözlerini kıstı.
Yaklaşarak dudaklarını öptüğümde geri çekildi "hoseok" gözlerim doldu, anlımı öperek "hoseok bu yanlış" göz yaşlarım aktı "neden" yutkunarak "sen arkadaşlarımın çocuğusun hoseok, bu yanlış bir şey" dediğinde üstünden kalktım.
Odama giderek yatağıma uzanıp kafama kadar üstümü örttüm , kapı açıldığında gözlerimi kapattım, yanıma oturdu "hoseok" dediğinde ses çıkartmadım.
Konuşmaya devam etti "bak hoseok yaş farkını geç arkadaşlarımın çocuğusun, daha küçüksün, sadece heves yapma, o gün sadece özel bir gündü ve seni kırmamak için di, lütfen böyle yapma" dediğinde ses çıkartmadım , heves falan değildi, heves olsaydı çoktan bırakırdım.
Örtüyü çektinde izin vermedim "hadi ama hoseok böyle yapma" ağlamamak için zor durdum, kalkarak "aşşağıda bekliyorum, yemek yapıcam" diyerek çıktı.
Kendimi sıkmayı bırakarak ağlamaya başladım, taehyung'u aradım
"T-taehyung"
"Hoseok, ne oldu, neden ağlıyorsun"
"K-kalbim, kalbim acıyo"
"Hoseok ne olduğunu anlat hadi"
"Ben onu öptüm ama bana yanlış olduğunu söyledi, eğer yanlışsa neden o beni öptü"
"Ah hoseok ağlama lütfen , başından beri biliyorduk, lütfen böyle yapma"
"Ama ben onu seviyorum"
"Bak güzelim lütfen böyle yapma, belkide sendeki hevestir ha olamazmı"
"Taehyung 3 yıldır onun peşinde koşuyorum sence bu hevesmi"
"Of hoseok bilmiyorum tamam mı tek bildiğim onun bu fikre sıcak bakmadığı"
"Tamam, beni çağırıyo , gitmek istemiyorum"
"Yapma hoseok, onun tarafından da biraz düşün lütfen"
"Gitmelimiyim?"
"Git ve doğru düzgün konuşun"
"Öyle diyorsan, tamam görüşürüz"
"Görüşürüz"
Kalkarak elimi - yüzümü yıkadım, aşşağı inerek masaya oturdum, yemeği koyarak saçlarımı öptü, daha çok ağlamak istiyordum, onu seviyorum.
"Hoseok lütfen böyle yapma" yemeğimle oynarken "birşey yapmıyorum" diyerek bir parça et kesip yedim.
Bu sevgim heves değildi, tek bildiğim buydu.
/
/
