Babamlar aradığı için hazırlamıştım, ayakkabılarımı giydiğimde başımda bekliyordu.
Kalktığımda anlımı öperek "görüşürüz" onu duvara iterek dudaklarını öptüm, sırıtarak karşılık verdi ve belime sarılarak beni kendine çekti, yanaklarını tutarak dilimi ağzına gönderdiğimde yalamaya başladı.
Nefessiz kaldığımızda ayrıldık, gülümseyerek gözlerine baktım, burnumu öperek "görüşürüz" kafamı salladım "görüşürüz" diyerek kapıyı açtım.
Arabaya bindiğimde yerimde duramıyordum kumamon'a sarılarak derin nefesler aldım, çığlık atmamak için zor duruyordum.
Eve geldiğimde çantam ve kumamon'u alarak indim, kapı açıldığında içeri girdim, jin babam "hoşgeldin hoseok" yanına giderek sarıldım, saçlarımı öperek "yoongi'nin yanına gidince bizi unutuyorsun" güldüm "unutmuyorum baba sadece iyi anlaşıyoruz o kadar" dediğimde kafasını salladı.
Namjoon babam "biliyoruz hoseok ama bizede vakit ayıra bilirsin" "tamam baba, yoongi hyung'u kıskanıyorsunuz sanki" namjoon babam "evet kıskanıyoruz, onunla daha çok vakit geçiriyorsun" kafamı salladım "haklısın" dediğimde güldüler.
Yemek yedikten sonra hazırlanarak deniz kenarına gittik, biraz dolaştıktan sonra kafeye girerek içecek aldık.
En köşeye oturmuştuk, gülerek sohbet ediyorduk, namjoon babam "hoseok küçükken ne yapmıştın biliyormusun" dediğinde merak ile ona baktım.
Namjoon babam "altını bağlamamıştık, jin seni kucağına aldı ve sen" gülmeye başladığında jin babam yüzünü buruşturdu "hala kokusu burnuma geliyo" dediğinde kaşlarımı çattım "yaaa bbaba namjoon babam gülerek "ishaldin ve biz hangi mantık ile altına bez bağlamadık hala anlamış değilim" dediğinde göz devirdim.
Ben bunu bilmeden de mutluydum yani, ne gerek vardı ki şimdi.
Etrafa bakarken yoongi hyung içeri girmişti, heyecan ile tam çağırıcak iken yanında bir kadın daha girmişti, kaşlarımı çatarak ikiliye baktım.
Bizi görmemişti, masaya oturduklarında kadın hemen yanına oturmuştu, birşeyler konuşuyorlardı, kadın elini tuttuğunda kalbim sıkışmıştı, hala gülerek konuşuyorlardı.
Babamlarda onu fark ettiğinde jin babam "vay yoongi sonunda hayatına birini almış " namjoon babam "haklısın, yakışıyorlar" dediğinde telefonu mu çıkarttım.
Kadın onu yanağında öptüğünde kalkarak "lavaboya gidiyorum" dediğimde kafalarını salladılar.
Lavaboya giderek kabine girdim, kendimi ağlamamak için zorladım ama olmadı, elimi ağzıma kapatarak ağlamaya başladım.
Kapı açıldığında kendimi durdurarak gözlerimi sildim, sifona basarak çıktım, elimi yıkayarak çıktım.
Babamların yanına giderek "uykum geldi" kafalarını salladılar, kalktıklarında namjoon babam o'na selam verdiğinde direkt dışarı çıktım ve beklemeye başladım.
Daha 4 saat önce öpüşmüştük, 4 saat, kalbim ağrıyordu ve gözlerim dolmuştu.
Babamlar geldiğinde esneyerek gözlerimi kaşıdım, jin babam sarılarak "uyy bebeğimin çok uykusu var" sarılarak kafamı salladım, arabaya binerek eve geldik.
Odama giderek üstümü değiştirdim, yatağıma uzanarak ağlamaya başladım, telefonum çaldığında arayana baktım, o arıyordu, kapatarak engelledim.
Benimle resmen oyun oynamıştı, beni kullanmıştı.
/
/
Ah yunki ah, ne yaptın bebeğime bak, gör 😭🤧
