Sabahın köründe kalkıp, Luka ile çalışmamız için hazırlanmaya başlamıştım. Beyaz bir eşofman takımı giymiştim, üstüne de beyaz bol bir sahte kürklü mont. Altıma siyah spor ayakkabı giymiştim. Gözüme sadece bir rimel, dudağımda koyu pembe bir ruj vardı. Saçım dağınık topuzdu. Beni bugün neler bekliyor diye düşünüyordum. Dün olan kaostan sonra bugüne daha iyi başlamanın bir yolunu bulmaya çalışıyordum.
İyi düşünelim iyi olsun.
Kendime şöyle bir baktığımda, sade ve şık görünümüm olsa da aslında tamamen tembelliğimden kaynaklı olan bir şeydi. Luka ile provalarım günden güne aksamış, bugün akşama kadar çalışmak zorunda oluşumuz da dahil her şey yorucuydu. Resmen Cumartesi-Pazar'ım bile yoktu.
Öte yandan sevgilim Chat'i düşünmeye başladım. Bu kadar yoğun günlerimin sonunda içimi ısıtmaya, neredeyse her gün beni görmeye geliyordu. Ona gerçekten minnettardım. O kadar ilgili ve sadıktı ki, onu hak edecek ne yapmıştım kendim de bilmiyordum!
Düşüncelerimi kenara atıp aşağıya indim. Annem ve babam bana çok kızgın bir şekilde bakıyorlardı. Ben ise anlam verememiş bir şekilde onlara baktım.
"Hey, siz iyi misiniz?" dediğimde annem iyice kaşlarını çattı.
"Kızımız dün az kalsın ölüyormuş, ayrıca Chat Noir ile sevgili olmuş ve bunların hiçbirinden haberimiz yok. Sence nasıl olabiliriz?" dedi tepkiyle. Gözlerim faltaşı gibi açıldı. Nasıl oldu da öğrenmişlerdi?
"Eh, siz nereden biliyorsunuz?" dediğimde babam kaşları çatık bir şekilde televizyonu işaret etti. O an beynimden vurulmuşa döndüm. Kocaman manşetlerle insanlar ilişkimizi konuşuyordu. Muhabirin konuşmasını dinlemeye başladık.
"Paris'in kahramanı Chat Noir ile, Marinette Dupain-Cheng'in arasında yaşanan büyük aşk, Chloe Bourgeois yani başkanın kızı tarafından doğrulandı. Kendisi onların samimi bir şekilde evlerine geldiğini belirtti
Zaten Chat Noir, kendisinden “kız arkadaşım” olarak bahsettiği Marinette Dupain-Cheng'i kucaklayarak olay yerinden uzaklaştı. Kim bilir, ilerleyen zamanda neler olacağını görebiliriz belki?""Evren yardımcım olsun!" dedim elimi başıma koyarak.
Chloe Bourgeois kadar dedikoducu, iğrenç, manipülatif bir yılan daha görmemiştim. Ne hakla adıma karar veriyordu! Bu kıza haddini bildirme vakti gelmişti. Hak ettiğini bulacaktı bu sefer.
"Açıklama zahmetine girer misiniz küçük hanım?" dedi babam. Oturdum.
"Baba, dün akumalı bir vaka okula saldırdı ve tüm okulu yaktı. İçeride kalan tek kişi bendim ve kapılar mühürlü olduğu için hiçbir şekilde çıkamadım. Ladybug beni kurtardı." dediğimde annem koşarak bana sarıldı.
"Kızım, iyisin değil mi şu an?" dedi endişeli bir biçimde. Yanaklarımda olan elini öptüm.
"Iyiyim anne, gerçekten endişelenme. Hep aynı şeyler." dediğimde babam kollarını göğüslerinde birleştirdi.
"Bu Chat Noir ile aranızda ne var peki?"
"Daha yeniydi her şey. Gerçekten, yalan falan söylemiyorum ya da sizden saklamaya çalışmıyorum. Onu seviyorum, baba. O da beni seviyor. İnanın siz yokken o benimle çok ilgilendi. Yaralarıma pansuman yaptı. O gerçekten çok iyi biri." dediğimde annemle babam birbirine baktı. Annem kafasını salladı babama ve babam da göz devirdi.
"Onun ne kadar iyi biri olduğunu biz de biliyoruz. Her gün Paris'i kurtarıyor. Ama onunla tanışmak zorundayız, yakın zamanda onu eve getirmeni istiyoruz." dediklerinde gözlerim parladı. Ne yani, bu kadar kolay mıydı? Ben ceza verirler diye düşünürken olan şey beni mutlu etmişti!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Biri (Marichat)
FanfictionHer şey Marinette ve Chat Noir'in bir akuma vakası yüzünden öpüşmesiyle çok daha aksiyonlu bir hale gelir. Peki onlar, bu durumu biraz fazla duygusallaştırırsa ne olur? [FANFIC] [Devam ediyor]