Love • 7

201 14 12
                                    

Yüzüme çarpan ışıkla olduğum yerde irkildim.
Gözlerimi açmakta zorluk çekiyordum.
Yavaşça araladığımda bazı parçaları birleştirebilmiştim.
Hassiktir.
Arkama baktım ve Taehyung bana sarılıyordu.
Yerimden yavaşça doğruldum.
O kadar yavaş hareket ediyordum ki sanki uyansa öleceğim.
Derin bir iç geçirdim.

"Tanrım, uyuyakalmışız!"
Diye geçirdim içimden.
Ona baktım, çok derin uyuyordu.

Ellerimle yüzümü ovuşturdum.

Yavaşça belimdeki elini onun başına koydum.
Uyandırmamaya özen göstererek.

Ne ara uyuklamışım.
Yerimden yavaşça kalkarak başımı akşamki yemek masasına çevirdim.
Öylece duruyordu.
Uyanmadan toparlamalıydım.

Telefonumu ağır adımlarla ilerleyerek masadan alıp cebime attım.
Ellerimle saçımı yaparken lavaboya gidiyordum.
Uykumu alabilmiştim fakat hâlâ esniyordum.

Tuvalete girdiğimde kapıyı yavaşça kapattım ve lavabonun kenarlarına ellerimi koyarak aynaya baktım.
Yüzüm, gözlerim şişmişti.
Musluğu açarak soğuk tarafına çevirdim, buz gibi suyu yüzüme çarpmam titrememe sebep olmuştu.
Ellerimi kurulayarak ses yapmadan kapıyı açmaya özen gösterdim.
Işığı kapatarak lavabodan çıktım.
Kimse yoktu.

Salona geldiğimde uyanmadığını farkettim ve şükrettim.
Derin bir nefes aldım.
Masaya doğru yöneldim ve tabaklarımızı toplamaya başladım.

Mutfağa doğru girdiğimde cebimdeki telefonum titremişti.
Kimden geldiğini düşünürken duraksamıştım.
Elimdekileri tezgâha bırakarak telefonumu elime aldım.
Mesaj gelmişti.

PRETTY GIRLS

Rosé: Jennie neredesin?

Lisa: Senden haber alamadık, iyisin değil mi?

Jennie: Çok özür dilerim.
Gece Taehyung'un evinde kaldım.

Rosé: Ne?

Lisa: Hızlısın.

Jennie: Ya salak salak konuşma uçarım sana,uyuyakaldım sadece. Daha doğrusu uyuyakalmışız.

Rosé: O yüzden Jisoo'nun aramalarına bakamadın değil mi?

Jennie: Ne? Jisoo mu aradı beni?
Bittim ben.
Kesin trip atıyordur şimdi.
Haber ettiğin için sağol arayacağım.

"Sevgilim"

Telefonumu kafamdan kaldırdım ve öyle sadece ileriye baktım.
Hiç ses çıkaramadım.
Sonra yavaşça arkama bakarak gülümsemeye çalıştım.

"Uyanmışsın?"

Tanrım dağınık saçlarıyla bile iyi duruyordu.
Hep mi böyleydi?

"Neden uyandırmadın beni?"
Kolunu kapının girişine yaslayıp bakıyordu.

"Uyandırmak istemedim, özür dilerim."
Yanıma yavaşça yaklaşarak elleriyle yüzümü kavradı.
Hayır Jennie sakin ol.

"Beraber toplayalım o zaman."

Salona giderek kalan birkaç şeyi getirmeye koyuldu.

O giderken arkasından gülümseyebildim.

Elime bulaşık süngeri alarak yıkamaya başladım.

Anything • Taennie Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin