Draco, akşamdan beri düşündüğü numarayı araştırmak için kütüphaneye girdi. Sınava girmek için daha 2 saati vardı. Bu saat içinde aradığı şeyi bulacağına emindi. Hemen mugglelar ile ilgili olan bir bölüme girdi. Bir kitap seçti ve herkesten uzak bir yere geçip okumaya başladı.
''Mugglelarla ilgileneceğini hiç düşünmezdim doğrusu.''
''Potter, git başımdan.''
''Hımm, hayır,'' diyerek Draco'nun karşısına oturdu.
Harry, Draco'nun elindeki kitabı almaya çalıştı. Draco kitabı kaptığı gibi uzaklaşmaya başladı.
Harry, ''Draco, çocuk gibisin. Ne halin varsa gör,'' dedi arkasından.
Draco sonunda aradığı sayfayı bulmuştu.
Mugglelar bir başkasıyla konuşmak istedikleri zaman telefon kullanırlar. Her telefonu olan kişinin bir de telefon numarası vardır... diye devam ediyordu.
Draco kitabı yerine bırakıp annesine bir mektup yazdı.
Anne,
Çok acil bir telefona ihtiyacım var. Gönderebilir misin acaba? Lütfen.
Sizi çok seviyorum.
Oğlun Draco.
Artık tek yapması gereken oturup beklemekti.
***
Harry, canı çok sıkıldığı için kütüphaneye girdi. Son bir kez sınav için çalışması gerekiyordu. Hermione ve Ron onunla birlikte gelmeyi teklif etseler de kabul etmemişti. Tek başına çalışmanın daha iyi olabileceğini söylemişti. Kimsenin olmadığı sessiz bir yer arıyordu. Aklına muggle bölümü geldi.
Oraya hiç kimse uğramamıştır. En iyisi oraya gideyim, diye düşündü.
Draco? Draco tam karşısında bir muggle kitabı karıştırıyordu. Birkaç atışmanın ardından Draco gitmişti. Harry de ders çalışmaya başlamıştı.
***
Draco annesine mektup yollayalı 3 gün olmuştu. Hala cevap yoktu. Acaba ona kızmışmıydı.
Draco önüne atılan mektup ve bir hediye paketiyle irkildi. Keşke başka bir şey dileseydi.
''Kimden gelmiş Dray?'' diye sordu Pansy.
''Annemden dersler için,'' diye cevapladı Draco.
Yalan söylemişti çünkü Pansy'nin sorular sormaya devam edeceğini biliyordu.
Akşam yemeğini yiyip hemen odasına çıktı. Mektubu açtı ve okumaya başladı.
Oğlum,
Neden bir muggle eşyası istediğini anlamadım. Vardır bir bildiğin diye gönderdim. Baban da ben de seni çok seviyoruz.
Annen.
Hemen hediye paketini açtı ve telefonu eline aldı. Muggle kitabından araştırdığı kadarıyla nasıl kullanması gerektiğini biliyordu. Hemen rehbere girdi ve tanımadığı yabancının numarasını ekledi.
Ertesi gün
Dönemin son sınavına gireceklerdi. Harry iki sıradan da artık bir mesaj almamıştı. Açıkçası kendi sırasındaki kişiyle konuşmak isterdi ama numarasını verdiği çocukla konuşmak istemezdi. Çünkü rezil olduğunu düşünüyordu. Eğer rezil olmasaydı çoktan bir şeyler yazardı sonuçta. Değil mi?
***
Artık tüm sınavlar bitmişti. Onları tam iki haftalık bir tatil bekliyordu. Harry odasına çıktı. Bavulunu topladı ve arkadaşlarıyla vedalaştı. Eve gitmek için sabırsızlanıyordu. Annesini ve babasını çok özlemişti.
***
''Sevgili öğrenciler bir dönemin daha sonuna geldik. Sizleri iki haftalık bir tatil bekliyor. Umarım tatiliniz iyi geçer. Tatilden sonra yani ikinci dönem sizi büyük bir sürpriz bekliyor. Şimdi açıklamayacağım. Hepinize iyi tatiller!'' diye açıkladı Profesör Mcgonagall.
***
''Sence Mcgonagall'ın sürpriz diye bahsettiği şey ne olabilir Harry,'' diye sordu Hermione.
Harry tam ağzını açmıştı ki.
Ron, ''Bence dönemin ilk günü palyaço kostümü giyip 'Hello bitches' diye konuşma yapacak,'' dedi gülerek.
''Ron!!'' dedi Hermione.
''Biraz daha ciddi olamaz mısın?!'' diye ekledi.
Ron, ''Ne?! Komikti ama. Harry, sence de komik de- Harry?'' dedi.
Harry onlar tartışırken çoktan duvardan geçmiş ve trene binmişti.
Koltuğa oturdu ve ,Aah acaba ne zaman birbirlerinden hoşlandıklarının farkına varacaklar, diye geçirdi içinden.
[460] 💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DRARRY | exam
Randomİyi okumalar... (1 sene sonraki güncelleme: BU YAZDIĞIM İLK HİKAYEYDİ CRİNGE OLDUĞUNUN FARKINDAYIM!!! 😊)