Draco
Tatilin üstünden iki gün geçmişti. Draco'nun canı çok sıkılıyordu. Acaba mesaj atsa mıydı? Aah daha ne kadar düşünecekti ki. Hemen yazmaya başladı.
D- Hey, selam! Hatırlıyor musun bilmem ama numaramı sıranın üzerine yazmıştın. Merak edip -birazda sıkıntıdan- yazmak istedim.
Draco mesajı attığı için şimdiden pişman olmuştu. Acaba geri çekmeli miydi? Bir dakika mavi tik mi? Bu kadar çabuk mu?
Harry
Harry'nin geldiğinden beri yaptığı tek şey telefonuyla oynamaktı. Artık canı sıkılmaya başladı. Okulu özleyeceği aklının ucundan bile geçmezdi. Telefonunun sesiyle yatağından kalktı. Masadan telefonunu aldı ve tekrar yatağa yattı.
Tanımadığınız bir numaradan mesaj*
Akşam akşam kim olabilir?
044...- Hey, selam! Hatırlıyor musun bilmem ama numaramı sıranın üzerine yazmıştın. Merak edip -birazda sıkıntıdan- yazmak istedim.
Ne yapacağını bilemedi. O bunu çoktan unutmuştu.
En azından rezil olmadım, diye düşündü.
H- Eee selam. Aslında yazdığın iyi oldu. Benim de canım çok sıkılmıştı.
D- Bir şey sorabilir miyim?
H- Tabii.
D- Hangi binadasın?
H- Gryffindor. Sıra bende.
D- Ne?
H- Telefonu nereden buldun? Yani demek istediğim Slytherinliler telefon kullanmazlar. Daha doğrusu hiç bir muggle eşyasını kullanmazlar.
D- Aslında merakıma yenik düştüm.
H- Yani beni merak ettin?
Draco sırıttı.
D- Evet dedim ya.
Harry kızardı.
H- hsuırqendbejb.
D- Ya, niye gülüyorsun?
H- Tamam, gülmedim.
***
D- Sana ne diye hitap etmemi istersin?
H- Bilmem. Canın ne isterse onu diyebilirsin, Yeşil elma.
Draco gelen mesaja sırıttı. Ona en sevdiği şeyle hitap etmek istemişti. Draco biraz düşündükten sonra cevap verdi.
D- Sen nasıl istersen öyle olsun, Turta.
***
Harry ve Draco birbirlerinden habersizce tatil boyunca her gün konuştular. Birbirlerini o kadar iyi tanıdılar ki. Harry, Hermione ve Ron dan çok Dracoyla; Draco da Pansy ve Blaise den çok Harry ile konuştu. En sevdiği renkten, yemekten, sayıdan doğum günlerine kadar daha bir çok şey konuştular.
***
Tatil Dönüşü
Harry sabah evden çıkmadan önce annesi seslendi.
''Tek başına gitmek istediğine emin misin, oğlum?''
''Evet anne. Zaten Hermione ve Ronla beraber gideceğim. Görüşürüz.''
''Görüşürüz, tatlım.''
Harry annesi ve babasıyla vedalaştıktan sonra arkadaşlarıyla buluştu. Birlikte trene bindiler. Trenin kapısı açıldı. Gördükleri kişi Draco Malfoydu. Hiç bir şey demeden yanlarına oturdu.
Harry, ''Başka oturacak yer mi kalmadı, Malfoy?'' diye sordu.
Draco, ''Merak etme ısırmam. Ve evet. Oturacak yer kalmadı, Potter,'' diye cevapladı.
Hogwarts'a gidene kadar hiç konuşmadılar. Geldiklerinde Draco hızlıca trenden çıktı. Diğerleri de peşinden gitti. Hogwart'a girdiler. Herkes ortak salona girdi ve yerlerine oturdular.
Mcgonagall, ''Çocuklar, biliyorsunuz ki tatiliniz bitti. Tatile girmeden önce size bir sürprizim var demiştim. '' diye söze başladı.
''Bu dönem kendi yatakhaneleriniz de kalmayacaksınız. Hufflepufflarla Ravenclawlar, Slytherinlilerle Gryffindorlular aynı yatakhane de kalacaklar. İkişerli gruplar halinde farklı binadakiler aynı odada kalacaklar.''
''Profesör?''
''Evet?''
''Buna kim karar verdi?''
''Aileleriniz.''
Herkes şaşırmıştı. Aileleri niye böyle bir şey yapsınlar ki. Herkes birbirleriyle konuşmaya başlamıştı.
''Sessizlik!'' dedi Dumledore.
''Odalarınız hazırlandı. Şimdi soracaksınız, 'kiminle kalacağız?' diye. Aileleriniz sizin adına karar verdi. Şimdi seçmen şapka onları açıklayacak.''
[418] 💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DRARRY | exam
Randomİyi okumalar... (1 sene sonraki güncelleme: BU YAZDIĞIM İLK HİKAYEYDİ CRİNGE OLDUĞUNUN FARKINDAYIM!!! 😊)