DRARRY | exam

Bölüm 10

Hafta sonuna daha 2 gün vardı. Harry, Draco'nun yanına -kütüphaneye- gitti. Draco üzgün gözüküyordu.

''Bir şey mi oldu, Yeşil elmam?''

''Ha- ne. Yok bir şey. Dalmışım sadece.''

''Benim sana bir şey söylemem gerekiyor,'' dedi ikisi birden.

''Önce sen söyle,'' dedi, Draco.

Harry heyecanlanmıştı. 'Sen söyle' muhabbeti yapmak istemiyordu. Bir an önce söyleyip kurtulmak istiyordu.

''Peki, öyleyse. Söylüyorum. Biliyorsun ki sevgili olduğumuzu sadece arkadaşlarımız biliyor.''

''Evet.''

''Diyorum ki, ailelerimize de söylesek?''

''Olur.''

''Eğer istemezsen anla- Bi dakika 'olur' mu dedin?''

''Ben de sana bunu söyleyecektim zaten. Sen gelmeden önce de bunu düşünüyordum.''

Harry çok sevinmişti. Artık ailelerinden saklamalarına gerek yoktu.

''Draco. Eğer bizi istemezlerse ne olacak?''

''Bence orasını sonra düşünürüz, Turtam.''

***

Draco ve Harry, arkadaşlarına, kutlamayı pazar günü yapmak istediklerini cumartesi günü işleri olduğunu söylemişlerdi. Cumartesi günü geldiğinde ikisi de hazırlandılar. Harry ve Draco ailelerinin ortak bir yerde buluşmalarını istemişlerdi. Onlar da kabul ettiler ve ortak bir yerde buluştular.

Draco, ''Hiç uzatmadan söylemek istiyorum,'' dedi.

Herkes şaşırmıştı. Bu kadar acil ne olabilirdi ki?

''Sevgili anne ve babam, Mr. Potter ve Ms. Potter,'' diye devam etti.

''Biz Harry ile sevgiliyiz.''

Harry gözlerini kapatmıştı. Verecekleri tepkilerden çok korkuyordu.

''Harry, tebrik ederim oğlum,'' diye sarıldı annesi.

Aynı şekilde babası da sarılıyordu. Harry çok şaşırmıştı.

''Çocuklar sizi tebrik ederim. Hep mutlu olun'' diye konuştu, Lucius.

''Ben de tebrik ederim çocuklar. Umarım hiç ayrılmazsınız,'' dedi, James.

Aileler kendi arasında sohbete dalmışlardı. Harry ve Draco da onlarla vedalaşıp gezmeye gittiler.

***

Pazar günü sözleştikleri gibi buluştular. Herkes kendi sevgilisiyle gelmişti. Yemek yemek için bir yer buldular ve oturdular. Hepsi cübbelerden kurtuldukları için mutlulardı. Yemekleri geldi. Sohbet edip yemeklerini yediler. Gün sonunda herkes kendi eşini alıp bir yere gitmek istedi. Draco ve Harry lunaparka gelmişti. Mugglelar Draco ve Harry'yi tanımadıkları için ikisi de istedikleri gibi eğleniyorlardı.

''Draco, beni sallasana,'' dedi, Harry yalvarırcasına.

''Harry, saçmalama çocuk musun?''

***

''İyi eğleniyor musun, turtam?''

Draco sonunda Harry'nin bakışlarına dayanamamış onu sallanamaya başlamıştı.

''Hem de nasıl,'' dedi, Harry coşkuyla.

Harry salıncaktan indiğinde atlı karıncaya bindiler. Oradan da roller coaster, gondol...

Tüm gün beraberlerdi. Çok eğleniyorlardı.

Gün sonunda Draco, ''Hadi gel, sana bir sürprizim var,'' dedi.

Harry heyecanlanmıştı.

''Ne sürprizi?''

''Sürpriz söylenmez ki.''

''Ya Draco!''

Harry ve Draco cisimlenerek bir dağın üstüne geldiler.

Harry gülerek, ''Beni dağa mı kaldırdın, Draaayy?'' dedi.

Draco yapılan espri karşısında yenik düştü ve ikisi de kahkaha atmaya başladı. Sonra beraber bir ağacın altına oturdular.

''Sürprizim yaklaşık 5 dakika sonra başlayacak, Turtam.''

''Nasıl yani?''

Harry bunları sorarken gökyüzünden yıldız kaymaya başladı. Daha önce hiç böyle bir şey görmemişti.

''Hadi Harry, dilek tut.''

Harry biraz düşündükten sonra Draco'nun gözlerinin içine baktı.

''Tuttum.''

''Ne tuttun?''

''Seninle sonsuza kadar beraber olmayı diledim. Sen?''

Harry bunu sorduktan sonra Draco Harry'ye doğruldu. Dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı. Geri çekilirken Harry onu yakasından tuttu. Kulağına doğru eğildi.

''Hediye için teşekkür ederim.''

''Seni seviyorum, Yeşil elmam,'' diye devam etti.

Burnunu Draco'nun boynuna doğru sürttü ve Draco'ya sıkıca sarıldı.

''Ben de seni seviyorum, Turtam,'' deyip, Harry'nin boynunu nazik bir şekilde öptü.

Sarılmalarına kaldıkları yerden devam ettiler. Ardından kendilerine bir söz verdiler.

''Sonsuza kadar benim olacak mısın?''

''Sonsuza kadar senin olacağım.''

[448] 💖

SON