Grubunuza temin edilmiş evin verandasında oturmuş, ellerin cebinde, gözlerin hem güneş ışığından hem de miyopluğundan dolayı kısılmış, dişin dudağını kemirirken etrafta sanki dünya hiçbir zaman bozulmamış gibi hayatlarını sürdüren insanları izliyordun.
Sabahın erken saatlerinde verandada oturmuş hâlen yaptığın eylemi yapmaya başlamıştın. Deanna, sana hâlâ bir görev vermediği için bulunduğun pozisyonu terk etmek için herhangi bir bahanen yoktu.
Herhangi biri ya da bir olay seni bulunduğun konumdan koparana dek bulunduğun konumda kalmaya kararlıydın.
Sen verandada oturup insanları dikizlemeye devam ederken evin kapısı açıldı, ve adım sesleri kulağına doldu. Ardından ayak seslerinin sahibi sana doğru seslendi.
“Hey.” Sesin sahibi Carol'du. Bu yeni ve daha tam olarak güvenmediğiniz grup için takındığı masum kadın sesiyle sana seslenmişti.
Kafanı ona doğru çevirerek gülümsedin. “Selam, tatlı hanımefendi.” Ona taktığın hitap şeklindeki imayı anlayacağını umarak yanıtladın.
İmayı anlamış olacak ki yanına yaklaşıp ayakta dikildiği esnada yüzünde bir tebessüm vardı. “Sabahtan beri burada oturmanızın sebebi nedir, hanımefendi?” Yaptığın imaya imayla karşılık verdi.
Sen de onun imasını anlamış olacaksın ki tebessümünü güçlendirdin. “Sadece, yapacak bir işim yok.” Onu yanıtlarken ona doğru havaya bakan alnının üstüne seni güneşten bir nebze koruması için sağ elini yerleştirdin.
“Harika! Aradığın iş ayağına geldi. Benim için Daryl'i bulur musun?”
İsteğinin ardından evet anlamında başını sallarken ayağa kalktın, vücuduna yapışık yakasının açıklığından göğsünün çatalını bariz bir şekilde ortaya koyan tişörtünün belini aşağı çektin. “Tabii.”
Şimdi rahatlıkla yüz yüze geldiğin Carol, elini senin koluna koyarak kolunu sıvazladı. “Teşekkür ederim, canım. Onu bulduğunda beni bulmasını söyle.” Yüzünde teşekkürünün yansıması olan gülümsemesiyle Alexandria sokaklarına karıştı.
Carol gittikten sonra kendi kendine mırıldandın. “Pekala.. Görev 1: Okçuyu bul ve sevgili Carol'a gönder.”
Kelimeler sadece sen tarafından duyulduktan sonra sessizce etrafta dağıldı.
Hızlıca aklından Daryl'in bulunabileceği yerleri geçirdin. Aklına motorsikletiyle ilgileniyor olabileceği geldi, bu yüzden onu bulmak amacıyla gideceğin ilk yer tamirhane oldu.
Doğru tahmin. Okçu, kolları yırtık gömleği ve alnındaki terlerle birlikte motoruyla ilgileniyordu. Tamirhane diye nitelendirilen yer bir evin garajıydı.
Garajın açık kapısının kenarına yaslandın. “Hey.”
Gözlerini sana doğrulttu, şaşırdığını anlamamak mümkün değildi.
İkiniz olayların başından beri bir arada olmanıza rağmen çok samimi bir ilişki içinde değildiniz. Bunun en büyük sebebi ikinizinde insanlarla iletişim kurmak için adım atmıyor olmanızdı.
Fakat yine de ondan etkilenmediğini söyleyemezdin. Muhtemelen sana adım atsa dünden razı bir biçimde karşılık verirdin. Böyle birine karşı kim tepkisiz kalabilirdi ki?
Aslında nadiren girdiğiniz etkileşimlerden ve onun kaçamak bakışlarının üzerinde gezinmesinden dolayı senin için çok da kötü düşüncelere sahip olduğunu düşünmüyordun.
En azından öyle olmasını umuyordun.
“Carol seni bulmamı istedi, ve seni bulduğumda da senin onu bulmanı.”