part 23.

966 70 13
                                    

Daryl, iki oda ve geniş bir amerikan mutfaklı salona sahip evinin -teknik olarak bu ev siz iki arkadaşa verilmişti- verandasında oturmuş; bir eli sigarısını ağzına getirmekle meşgulken bir diğer eli dizinin üstünde gelişi güzel sallanıyordu.

Gözleri boş bakışlarla Alexandria sokaklarında dolaşan insanları izliyordu. Zihninden ne geçiyordu?

O, bütün bu gündelik hareketlerini sürdürürken Daryl'in yanına doğru yürüyüp hemen bitişiğine oturdun.

Daryl, yanındaki kıpırdanmayla trans halinden çıktı. Başını boş bakışlarıyla sana doğru döndürdü.

Hafif bir tebessümle ona baktın. "Çok içiyorsun, adamım." Gözlerinle elindeki sigarasını işaret ederek konuştun.

Senin gözlerinle yaptığın işaretle birlikte o da istemsizce gözlerini elindeki sigarasına çevirdi. Ardından tekrar bakışları seninkilerle buluştu.

"Ne olmuş yani?"

"Sağlıklı değil. Sadece söylüyorum." Omuzlarını silkerek dudaklarını büzdün, hemen koordine bir şekilde kaşlarını alayla kaldırdın.

Daryl alayla omuzlarını silkerken hafif bir kahkaha bıraktı. "Kimin umrunda? Ne kadar ömrümden eksiltirse o kadar iyi."

"Aahh," Sağ elini yavaşça onun omzuna vurarak hafif bir kahkaha attın. "Ev arkadaşından bu kadar çabuk mu bıktın?"

Gülümsedi ve kısa bir süre yanıt vermedi. "Hayır, hiç de bile. Sadece söylüyorum." Son cümlesinde seninle alay ettiğini belli ederek söylemişti.

Seninle uğraştığını fark ederek gülümsedin. Ve ardından elini onun eline uzatarak, dudaklarına götürmeye hazırlandığı sigarasını onun elinden aldın.

Anlamsız ve şaşkın gözlerle hışımla sana döndü. "Napıyorsun?"

"Sadece içmemen gerektiğini gösteriyorum." Şakalaşmayı ilerletmenin sakıncası yoktu.

Kıkırdadı. "Hadi ama! Sigaramla ne derdin var?" Çikolatası elinden alınmış bir çocuk gibi mızmızlandı.

"Evimi paylaştığım birinin sigara içmesini istemiyorum. Sen içince bende içmiş gibi oluyorum; pasif içicilik." Konuşmanın sonunda bir anda duraksadın. Cümlenin devamı olduğu ama kesildiğini belliydi.

"Ve ek olarak, sigara içen birini öpmezdim." Başını hafifçe ona doğru eğdin. Kaşlarını alayla kaldırırken gülümsedin.

Daryl, hazırlıksız yakalanmıştı. İçmese onu öperdin yani? İçerken niye öpmüyorsun ki hem?

Yanaklarına hafif bir pembelik yerleşmişti. Koca bebek Daryl utandı mı?

"Varsayalım ki içmiyorum, beni şu an öper misin?" Utangaçlığını umursamadan bilmişçe seni yanıtladı.

Bu sefer onun utangaçlığını belli etmeden irdeleyişi seni utandırmıştı. Ah, yanlış anlama Daryl. Yanaklarım sadece güneşten kızardı.

"Mmm, neden olmasın?" İrdelemeye devam ediyordun. Bu kadar uyumlu olmanızın ilk sebebi bu değil miydi zaten? Birbirinizin aynısıydınız.

Daryl söylediklerinden cesaret alarak başını sana yaklaştırdı. "Öp o zaman."

Bu yakınlık, onun dudaklarına olan yakınlık.. Bir anlığına uğraşmayı bırakıp duraksamana neden oldu.

"Sadece söylüyorum." Daryl, arsızca gülümseyerek sana doğru fısıldadı.

Bu adam bu gücü nereden alıyordu? Bir sürü insan önünüzden geçerken hiç utanmadan seninle böyle konuşabiliyordu. Kötü oğlan.

"Uh," Ağzından ilk çıkabilen söz (?) bu olmuştu. Saçmalamanı toplamaya çalışarak ekledin. "Herkesin önünde?" Gözlerinle sokaktaki insanları işaret ettin.

Kimisi Daryl tarafından fark edildiğinde olacaklara karşı korkmadan ikinizi izliyordu. Kimisi ise bir göz atıp sonrasında geçip gidiyordu.

Ama en büyük izleyiciniz Carl idi. Çocuklarının mutluluğunu izleyen bir ebeveyn gibiydi adeta. Bunu görseydin ona kızardın, o da bunu biliyordu. Ama yine de bu canlı şovu izlemekten vazgeçmeyecekti.

Daryl, seninle birlikte etrafa bakındı. Köşede dikilmiş dikkatlice ikinize bakan Spencer ile hemen göz göze geldi. İkisinin bakışları buluşur buluşmaz Spencer özür dilercesine kendisini düzeltti.

Daryl ise öldürücü bakışlarını ona fırlatarak başını sana geri çevirdi. Bakışları sana geri geldiğinde hemencecik az önceki o öldürücü bakışları yumuşamıştı. Aşk böyle bir şey miydi?

"Evet." Tok ve net bir sesle konuştu. "Özellikle o pisliğin önünde." Spencer'dan bahsettiğini tahmin etmek zor değildi.

Onun sana olan ilgisi herkesin malumuydu. Her daim senden ufak bir umut ışığı görmeye çalışıyordu. Her daim peşindeydi.

Daryl'in her durumda Spencer'dan rahatsızlığını bahşetmesinr alışmıştın. Ama şu an bunun sebebinin kıskançlık olduğunu tüm çıplaklığıyla ele vermesi yüzünde tebessüm oluşturmuştu.

"Kıskanıyor musun?" Gülümsedin ve tek kaşını kaldırarak alay ettin. "O en azından sigara içmiyor, belki de onu öpmeliyim-"

Daryl'i biraz daha kızdırmanın bizim açımızdan bir sakıncası yoktu tabii. Ama Daryl açısından büyük bir sakınca var gibiydi. Öyle olmalı çünkü daha fazla konuşmana izin vermeden dudaklarını hışımla seninkilerle birleştirdi.

Öpücüğü uzun, şehvetli ve aşk doluydu. Dışarıdan sadece duygusuz sıradan bir erkek gibi duran bu adamın bir öpücüğü bile nasıl bu kadar duygu barındırabilir?

Geri çekildiğinde bir şey söylemene izin vermeden konuştu. "Çok geç."

Kıkırdadın, yalandan üzülüyormuş gibi yaparak devam ettin. "Hmm, evet, öyle. Yazık oldu."

"Ah, öyle mi?" Daryl, hem gülüyor hem de sitem ediyormuş gibi davranmak için ciddiyetini korumaya çalışıyordu. "Benimle alay etmenin sonuçları olur küçük hanım."

Arsız gülümseme şimdi senin yüzünde yer edinmişti. "Ben adaletten yana bir insanım. Dolayısıyla suçum neyse, cezasına boyun eğerim."

Daryl haince gülümsedi. Bir eliyle senin elini nazikçe tutarak ikinizi koordine bir şekilde ayağa kaldırdı. "Tutuklusunuz hanımefendi. Şimdi benimle gelin, cezanızla ilgileneceğim."

Seni evin içerisine götürürken ikinizde kıkırdıyordunuz. Bu sahnenin izleyicilerinden Carl, mutlu sonla birlikte neşe saçarak Judith'in yanına dönmeye koyuldu.

Bu sondan pek memnun olmayan Spencer ise homurdanarak etrafındakilerin enerjisini sömüreceğine yemin etmiş gibi çevredekilere meymenetsiz başıklarını fırlattı.

ah spencer kuzum ne cektin daryl x reader yazarlarindan

daryl dixon imagine ☆ one shotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin