Masaj yaptırmaktan nefret ediyorum! - YiZhan

Zhan-ge panikle odayı terk eder

Yibo'nun programında bazı aksaklıklar olmuştu, bu yüzden ilk seansa Pazar günü gelebildi. Asansörün zili çaldığında son dönemlerden farklı olarak enerjik bir Yibo asansörden indi. Kıyafetleri biraz daha renklenmiş, şapka ve maske takmamıştı. Hatta sadece kıyafetleri renklenmemiş, yanakları da hafif kızarmıştı ancak Xiao Zhan bunu fark etmek için fazla heyecanlıydı. Uzun zaman sonra fizyoterapi yapmanın heyecanı olduğuna inanarak koca gülümsemesiyle Wang Yibo'yu karşıladı.

- Mr. Wang, hoş geldiniz. Nasılsınız, boynunuz nasıl oldu?

- Xiao-laoshi, daha iyiyim teşekkürler, sen nasılsın?

- Çok teşekkür ederim. Hazırlıkları tamamladım. İsterseniz direk soyuna odasına alabilirim sizi.

Aklından geçenlerle kızarıklığı biraz daha artan Yibo hızlıca arkasına dönüp soyunma odasının yolunu tuttu.

Masaj odasına yürürken her zaman kendisine kızlar eşlik ettiği için koridorların ne kadar uzun olduğu hakkında daha önce düşünmemişti. İkisi de heyecanlı olduğu için ufak sohbet konuları açmaya çalışıyor ancak çok da sürdüremiyorlardı. Daha önce girmediği bir koridordaki kapılardan birinde durduklarında tabelada "fizyoterapi odası" yazdığını gördü. Diğer odalardan farklı olarak egzersiz aletleri ve geniş bir küvetin arasına yerleşmiş, neredeyse çift kişilik bir masaj yatağı vardı. Egzersiz aletlerinin bir kısmında kol ve bacakları bağlamak için olduğunu tahmin ettiği bantları görünce bazı uygunsuz düşünceler aklında uçuşmaya başladı. O anda neden uzun zamandır gelmekten kaçtığını, derin doku masajı yaptırmasının nedenini hatırlayıp içinden kendine lanet okumaya başladı.

Yibo yaklaşık 10 dakika sonra sakinleşmiş, zihni düşüncelerden arınmış şekilde sırt masajının keyfini çıkarıyordu. Xiao Zhan da son haftalarda uykularını kaçıran içsel kavgalarını bir yana bırakmış tüm ciddiyetiyle işini yapmaya odaklanmıştı. İkisi de günü olaysız atlattığı için büyük bir rahatlama ile birbirini selamladı ve Xiao zhan odadan çıkıp Yibo'yu dinlenmesi için yalnız bıraktı. Yüzünde gevşek bir gülümsemeyle tavanı izleyen Yibo kendi kendini tebrik etti ve diğer seansların da böyle rahat geçeceğine inanmaya başladı. Keyfinin ne kadar yerinde olduğunu giderken kendisine gülümsediği Cheng bile fark etmişti: "Yine sihirli güçlerini kullanmışsın Xiao-Laoshi. Baksana boyunluğunu bile çıkarmış, yüzünde güller açmış." Diye yaramazca güldü. Ancak Xiao Zhan'dan beklediği tepkiyi alamamıştı. Duydukları karşısında yüzü kızarmış ve işinin olduğunu söyleyip hızlıca odasına yönelmişti. Bugün Spa fazla sıcak sanırım diye düşünüp Perşembe gününün programını hazırlamaya koyuldu.

Yaklaşık iki hafta boyunca her şey yolunda gitti. Wang Yibo haftanın iki günü tedavi için geliyor, her gelişinde kahve ya da tatlı gibi ufak hediyeler getirmeyi ihmal etmiyordu. Seans boyunca Yibo o hafta yaşadığı ilginç olayları anlatıyor, bazen gülmekten masaja ara vermek zorunda kalıyorlardı. Xiao Zhan da bu sevimli çocuğa oldukça alışmıştı. Anlattıklarıyla dalga geçebiliyor, hatta bazen farkında olmadan ismiyle bile hitap ediyordu. Yine bir Perşembe günü, yedinci seans için geldiğinde her zamanki neşesiyle koridora adımını attı. Her zamanki neşesi derken çalışanların da son 3 ayda tanık olduğu bir neşeydi bu. Yibo'nun seslenişiyle ikili aniden bilgisayardan kafalarını kaldırdı.

- "Zhan-geee, Didi'n geldi" diyerek yaklaşık 5 metre uzaktan el sallayarak yaklaştı.

Xiao Zhan istemsizce elini kaldırırken Cheng'in yanında olduğu fark edip utanarak konuşmasını düzeltti: "Mr.Wang hoşgeldiniz. Bugünkü terapi için hazır mısınız?"

- "Her zamanki gibi" diyip gülümsedi.

- "Harika. Geçen hafta da bahsetmiştim. Bugün karın ve üst bacak çalışacağız." Diye ışıldayarak gülümserken elindeki klasörü gösterdi.