22-Sil Baştan

11.5K 666 75
                                        

Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın olur mu ?


Sil baştan gerek bazen!

Her şeyi sıfırlamak gerek!

Ömer'i sadece sabah kahvaltıda görmüş, bana sadece gülümsemiş onun dışında görmemiştim. Her şeyi değiştirelim baştan alalım dedikten bir gün sonra böyle bir şey beklemiyordum!

Konağa geldikten sonra ilk defa mutlu ve heyecanlı bir şekilde uyumuştum. Odada dönüp duruyordum.

Telefonla arasamıydım acaba ?

Şirkette önemli bir iş çıkmış olabilir miydi ?

Öyle olsa bile şimdiye kadar duyardım.

"Of."

İçimde kabul etmek istemediğim bir şey vardı! Gerçek olmasını istiyordum.

Yatakta bir sola bir sağa dönüp durarak ve arada telefonla ilgilenerek öğle olmuştu.

Ve hala ömerden bir ses yoktu.

Pencereden dışarı baktığımda fazilet yengemin oturmakta telefonla konuştuğunu gördüm, ona sorabilirdim Ömer'i.

En azından şirkette önemli bir şeyin olup olmadığını sorabilirdim.

İki dakika sonra fazilet yengemin yanına gelmiştim, benim gelmemle birlikte telefonunu kapatmıştı.

"Akel, hayırdır önemli bir şey mi var ?"

Başımı sağla sola salladım. "Merakımı maruz gör, şirkette bugün önemli bir şey mi var ?"

Sağ kaşını havaya kaldırdı! "Önemli bir şey yok, neden hayırdır ömer bir şey mi söyledi."

"Yok, hayır hayır."

Başını salladı, telefonu çalmaya başladığında yanından ayrıldım.

Büyük salona gelip, tek kanepeye oturdum.

'En azından bir mesaj bırakabilirdi.' Kendi kendimle konuşmuştum, duvardaki sabitli büyük saate baktım !

Niye geçmiyordu.

Kaç dakika büyük salonda durduğumu bilmiyordum, annemin gelip beni dürtmesiyle gözlerimi açmıştım.

Uyuya kalmıştım kanepede.

Gözlerimi açar açmaz saatte baktım, saat 15.40'dı yaklaşık 2 saat sonra Ömer eve gelecekti.

'Yarın seninle beraber ilk akşam yemeğimize çıkalım.'

Belki !

Belki yemeğe bile çıkardık.

"Oğlum sana diyorum !" Annemin dibimde olduğunu unutmuştum ona baktım. "Efendim Anne !."

"Uyuyacaksın odana çık daha rahat edersin." Başımla onaylayıp kanepeden kalkıp odama ilerledim.

Odaya geldiğimde komidinin üzerindeki telefonumun ekranın açılıp kapandığını gördüm, hızlı bir şekilde ilerleyip telefonu elime aldım.

'Saat 17.00'da hazırlanıp konağın dışına çıkabilirmisin ?' Ömer göndermişti mesajı, cevap yazmalımıydım bilmiyordum ama gülümseyerek bakıyordum telefona.

Telefonu bırakıp dolabıma yönelmiştim.

*

Ayna karşısında kendime bir kere daha baktım, beyaz bir gömlek siyah bir pantolon giymiştim. Resmi giyinmek istemiyordum.

O yüzden böyle bir şeyler giymiştim.

16.58'di saat, telefonumu alıp odadan hızlıca çıktım. Konaktan çıktığımda kapının önünde siyah bir araba duruyordu fakat Ömer değildi arabadaki.

Şoförün beni görmesiyle arabadan indi. "Akel bey, beni Ömer bey gönderdi sizi almam için lütfen buyurun." Arabaya bindim.

Yaklaşık 25 dakika sonra bir restoranın önünde durduk, araçtan indiğimde ilk gördüğüm Ömer'di.

Yanıma yaklaştı.

"Hoş geldin."

"Hoş geldin." Ömer gülmeye başladığında anlamıştım neye güldüğüne. Rezil olmuştum.

"Hoş buldum."

Eliyle gösterip önüne geçip ilerlemeye başladım, içeri girdiğimde hiç kimse yoktu.

Çok lüks ve çok büyük bir yerdi.

Özenle hazırlanmış bir masaya beraber oturmuştuk, rahat olmaya çalışıyordum fakat ne kadar becerebildiğim aşikardı!

"Her şeyi baştan alalım, bana kendinden bahset." Ömer söylemişti bunu, yenmeye çalıştığım heyecanım konuşmasıyla tekrar artmıştı.

"Ben Akel."

Ömer durdu bana baktı. "Akel bey yarışmamıza nereden katılıyorsunuz." Söylediğine ben bile güldüm ve Ömeri şuan çok farklı bir kişi olarak görüyordum.

Resmi tavrı ortada yoktu.

"Edebiyatı çok seviyorum ve devam etmek istiyorum edebiyata." Başını salladı. "Diğerim hayatım seninde bildiğin gibi konakta geçti."

"Şimdi sıra sende !" Garson masaya yemekleri getirmeye başlamıştı. "Ben Ömer." Söylediğine beraber gülüp birkaç saniye sonra o ciddi tavrını tekrar takındı. "Şirkette çalışmaya çok genç yaşta başladım, üniversite konusunda ise ekonomi alanında okudum."

"Berdelin bile ne demek olduğunu bilmiyordum ! Annemin gözyaşlarıydı beni mecbur bırakan."

Ömer ciddi bir tavırla beni dinliyordu, o konuştukça konaktaki hali aklıma geldi.

Maske takıyordu.

Göstermiyordu bu halini.

Yemekle beraber birbirimiz hakkında çok fazla konuşmuştuk.

Yemeklerden birisi benim en sevdiğim yemekti İncik.

"Yemek yerken dikkatimi çekmişti, İncik yerken dünyadan soyutlanıyordun."

Sormadan cevap vermişti, Ömer.

Gülümsedim sadece.

Yemekten sonra, restoran'tan çıkıp beraber yürüdük.

Sadece yürüdük.

Arada birbirimize bakıp güldük.



----------------------------------

Yeni bölümde görüşürüz...

ve şebnem ferah dinleyin.

Etki [gay]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin