23.Bölüm

2.5K 137 67
                                    

Keyifli okumalar...


" Çok şükür kızım ya! Yarım saattir bekliyoruz seni."

Bugün festivaller için sabahın köründe kalkıp yola çıkıcaktık.
Dışarıda kapının önünde isyan eden abimi gram takmayıp tıka basa doldurduğum mor valizimi merdivenlerden fırlatarak getirdiğim için biraz zarar görmüş olma ihtimalini düşünerek kontrol ederken bana yaklaşan bir çift spor siyah ayakkabıları gördüğümde hızlıca çömeldiğim yerden kalktım.

Mert baştan aşağı siyah spor giyimi ile karşımda durdu.
Benim kombin ise onunkinin kız versiyonu gibiydi.
Abim ise daha çok ağır tarz giyinmişti.
Kaşlarım ile Mert' in üstünü göstererek çarpık bir gülüş attım.

" Yakışmış."

" Eyvallah. Beğenmene sevindim. Demek ki uğraşlarım boşuna değilmiş."

Cevabıyla kastettiği şeyi anladığımda yüzüm kızarmaya başladı. Ne kadar da anlamamış bakışlar atsam da yüz ifadem herşeyi ortaya çıkarıyordu. Daha fazla kendimi rezil etmeden hızlıca valizimi arkamdan çekerek Mert'in yanından hızlıca kaçtım.
Allah'ım ben böyle değildim ne oluyordu bana?

Sabahın erken saatinde üç genç ellerinde valizler ile yürürken mahallenin sonunda bizi beklediğinden habersiz olduğum siyah doblo arabanın içinden takım elbiseli adam çıkıp kapıyı bize açtığında abime baktım.
Yüzüme bakmadan direkt ön koltuğa atladı. Öküz!
" Buyrun"

Genç şoför dikkatimi çekse de belli etmedim. Sadece gülümseyip arabaya bindim.
Fakat bir sorun vardı.
Valizimi bir basamak kadar yüksekliğe kaldıramıyor ve inatla uğraşıyordum ki arabaya girmek için beni bekleyen Mert bir çırpıda valizi alıp götürdü.
Ve bagaja koyduğunda içimden kendime bildiğim bütün küfürleri saydırdım.
Öyle marka araba,genç şoför felan görünce heyecanlanmıştım.

Abim önde otururken Mert ve ben ise arka tarafta oturuyorduk.
Çok tehlikeli !
Başımı çevirmeden göz ucuyla Mert'e baktığımda bana baktığını görmem ile panikle gözlerimi kaçırdım.
Ay benim bu çocukla başım beladaydı.
Beş dakika olmamıştı ki beyaz spor ayakkabıma bir şey çarptı.
Başımı hafifçe eğdiğimde Mert'in ayağıyla benim ayakkabıma vurarak bir çeşit iletişim kurmaya çalıştığını farkettim.
Ya sabır ya.
Ne yapıyoruz biz? Yeşilçam filmi felan mı çekiyoruz?

Abim var diye mi böyle yapıyordu acaba? Allah Allah o cesaretli oğlana ne olmuştu öyle?

Hemen dikiz aynasından abimi yokladım. Cama yasladığı başından uyuduğunu gördüm.
Hafifçe başımı Mert'in tarafına doğru eğerek fısıldayarak konuştum.

" Ne var? Ne oldu?"

"Kedi oğlan doğurdu."

" Banane bundan."

Dalga geçtiğini anladığımda bıkmış bir nefes verdim.

" Dalga mı geçiyorsun?"

Yüzünü yüzüme yaklaştırdı.
Şimdi gözlerimiz göz göze dudaklarımız dip dibe olmuştu.
" Hayır sadece az önce bana yürüyen kıza karşılık veriyorum."

Yüzümü alevler sardı yine. Ama yenilmeyecektim. Onun oyununu devam ettirecektim.
" Nasıl veriyorsun karşılık? Göstersene. Merak ettim. Bakalım etkilenecek miyim?" dedim kollarımı göğsümde bağlayıp onu izlemeye başladım.

İlk başta inci gibi güzel dizayn dişlerini göstererek gülümsedi.Beni etkilemek için yapmamıştı ama ben çoktan yenik düşmüştüm ama çaktırmadım.
Bana doğru yaklaşınca geriye doğru çekilmek istesem de yapamadım.
Ne yapacağını gerçekten merak ediyordum. Yüzünü yüzüme bir santim kalacak kadar yaklaştırıp ilk önce gözlerime, yanaklarım da hafifçe gözüken gamzelerime, en son ise dudağım da durdu yeşil gözleri.

MÜNECCİM KIZ !! / TEXTİNG ( TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin