メSoobin'den.
Bu mükemmel anın son bulmasını istemiyordum, ama sonsuza kadar Kai'yi öpemezdim, kafamı geri çektim. Kai'nin dudakları ve ağzının kenarı kızarmıştı.
Gözlerini açtı, hala aramızda santimler vardı, hala ellerim onun omuzlarındaydı.
Bir saniyelik göz göze geldik ve Kai anında boynuma sarıldı ve sona eren öpüşme sahnesini tekrar başlattı.
İşte bunu beklemiyordum, zafer kazanmış gibi hissettim. Onu kendime çektim, artık aramızda santimler bile yoktu.
Dudaklarımız ayrılınca ona sımsıkı sarıldım. O da sarıldı. Bir kaç şey söyledi ama çoğunu anlamadım.
"........ seni seviyorum ....... karnımda kelebekler uçuşuyor ....... ne hissetmeliyim?"
Geri çekildim, neredeyse tüm yüzü kızarmıştı. Eminim bende aynı durumdayımdır.
"Eeee hoşuna gitti mi?"
Göz yaşlarını sildi, evet ağlıyordu ve bu çok tatlıydı.
Başını aşağı yukarı salladı. Gülümsüyordu.
"Kai, istersen elini yüzünü yıka. Titriyorsun." Kai ayağı kalktı ve hızlı adımlarla kapıya yürüdü.
Peşinden gittim, durdu ve arkasını döndü. Gülümsedi.
"Kendime gelebilmem için bir süre senden uzak durmalıyım" dedi.
Gülümsedim ve geri koltuğa oturdum. Dizlerim titriyordu, heyecandan ölecektim.
Kai geri geldi ve yanıma... Yanıma kelimesi doğru olmaz, dibime oturdu.
Köpekbalığını tekrar kucağına koydum.
"Bu konuyu sonra konuşur muyuz yoksa burada bitirelim mi?"
"Sonra konuşuruz."
Onu yanağından öptüm ve dizinin son bölümüne odaklandım.
°
Dizinin sonuna kadar tek kelime etmemiştik, dizi bitmişti.
"Ben gideyim artık." Dedim.
Ayağa kalktım.
"Saat geç oldu."
Kai başını salladı ve ayağa kalktı, kapıda gelince durdum ve ona sarıldım.
"Teşekkür ederim"
...ᘛ⁐̤ᕐᐷ
