Önemli!
Evet canlar. Şimdi size kısa bir duyuru yapacağım. İnstagram'da hikayenin sayfası açıldı. Daha yeni. Desteklerinizi bekliyorum. Sayfanın açılmasındaki amaç, hikaye ile ilgili paylaşmak istediğiniz bir şeyler varsa DM'den atabilmeniz, sormak istediğiniz şeyler varsa oradan sorabilmeniz, hikayeye destek olabilmeniz ve kesitler paylaşabilmenizdir. Desteklerinizi bekliyorum. Sitesi duvarımda da var. :)
https://instagram.com/nefret_wattpad/
Keyifli okumalar. :)
Gözlerimi odayı dolduran, sabah olduğunu haber veren güneş ışığıyla açtım. Alarm çalmadan önce, kendiliğimden uyandığım nadir günlerden birindeydim. Yatağımı, odamı, bu evi özlemiştim, yaklaşık bir hafta olmuş olsa da. Şimdi düşününce ne kadar gereksiz bir şey yaptığımı fark ettim. Üzülmem, kızmam, öfkelenmem doğaldı ama ailemi dinlemeden evden çekip gitmem hiç doğru ve mantıklı değildi, aksine oldukça saçmaydı.
Ayaklarımı yataktan sarkıttım, bugün zor bir gün olacaktı, o genç adamla buluşacak, abimle ilgili konuları ayrıntılı konuşacaktım. Ne kadar güvenmem gerektiğini de bilmiyordum.
Polise olanları anlatsam, belki de abimin yüzünü görme fırsatını tamamen kaçıracaktım. Bu hiç iyi bir fikir değildi.
Anneme anlatsam bir şey olmazdı. Onun da duymaya hakkı vardı, şuan olmasa da sonra söyleyecektim.
Odamdaki banyoya gittim. Okula daha vardı, alarm bile çalmamıştı ki alarmı iki buçuk saat öncesine hazırlıyordum.
Ilık bir duş beni çok rahatlatmıştı. Vücuduma havluyu sarıp çıktım. Kurulandıktan sonra formalarımı üzerime geçirdim. Saçlarımı da tarayıp kuruttuktan sonra kendimi bulmuş gibi hissediyordum. Saçlarım o her zamanki beğenilen kokusuna kavuşmuştu. Bugün biraz farklı olmak istedim, nedeni bilmiyordum ama içimden böyle bir istek gelmişti ve daha zamanım vardı. Saçlarımı düzleştirmeye karar vererek düzleştirici aleti fişe taktım. Aynamın karşısına oturup düzleştiriciyi elime alırken telefonum titredi. Gelen mesaj Berke'dendi.
Gönderen: Mavişim
Sana ne oluyor?Bu da ne demek oluyordu? Mesaj yazmak içim cevap yerine tıkladım.
Gönderilen: Mavişim
Nasıl yani?Telefonu yanıma koyup ısınmış düzleştiriciyi elime aldım. Saçlarımı düzleştirmeye başladığımda henüz bir buçuk saat vardı.
Düzleştirmenin ardından gözlerime göz kalemi çektim. Fena sayılmazdım. Düzleştiriciyi fişten çıkarıp masanın üstüne koyduktan sonra telefonumu ve çantamı alarak aşağı indim. Annemle babam kahvaltı sofrasında oturmuş beni bekliyorlardı, biraz başlamışlardı. "Günaydın annem," diyerek annemi öptüm ve masaya oturdum. "Günaydın kızım," dedi. "Bu ne güzellik."
Gülümseyerek ona dönerken o da ekmek sepetini masaya koyup oturdu. "Biraz değişiklik olsun istedim," diyerek kahvaltıya döndüm. Annem yine sofrayı marifetli elleriyle yaptığı harikalarla donatmıştı. Babam tam karşımda oturuyordu ve gözlerinin üzerimde olduğunu hissediyordum. Onu çok özlemiştim ama tokat olayını unutmamıştım. Yerken arada bir bana baktığını hissediyordum ve gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
Kahvaltı masasından kalkıp anneme dönerek "Ellerine sağlık ben okula gidiyorum," dedim ve onu öptüm. Banyoya koşup dişlerimi fırçaladığımda sadece yirmi dakika vardı. Neyse ki okulum uzak değildi.
Aşağı indiğimde Utku abi arabanın yanında beni bekliyordu. "Günaydın fıstık," dedi gülümseyerek. "Günaydın. Kendim gideceğim."
"Ama fıstık baban..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFRET
Novela Juvenil"Yıllarca var olduğunu bilmediği bir abisi var." "Yalnız." "Güçlü ama zayıf." "İnatçı." "Güzel." "O Cansu." "Ve masum bir kızın acılarının hikayesi." "Ve masum bir kızın acılarına direndiğinin hikayesi." " O NEFRET "