Mecruh 11.Bölüm

11 2 2
                                    

Begüm otele yerleştiğinde ona çok sıkıcı , gri gelen bu şehre baktı.

Islak saçlarını kuruturken telefonuna gelen mesajla gülümsedi.

Yakın arkadaşı Eflinden haber vardı.

"Iki üç gündür o dava benim bu dava benim koşturuyorum. Yoruldum biraz. Kahveyle yeni yeni kendime gelebiliyorum. Bir ara beni arada konuşalım. "

Eflin'e abisini, Gülceyi Güneyi ve Emiri Ankarada olmasını yani başından geçenleri anlatsa , kız şoktan şoka girerdi. Ilk işi abisini tutuklamak olurdu. Derin nefes aldı Begüm. Uygun bir dille Eflin'e olup bitenleri anlatmalıydı.

Begüm ruj sürüp saçını maşayla dalgalandırdıktan sonra otelden ayrıldı.

İlk olarak Ahu halasının şu an nerede olduğunu öğrenmeliydi. Ankarada olduğunu düşünmesinin sebebi babasının bir kaç kere Ankara'ya gidip gelmesiydi. Annesi Ahu halasından çok hoşlanmazdı, belki de babası ve halası bu yüzden gizli gizli buluşmuşlardı. Begüm'ün annesi genelde Ahu'yu azarlar, onu küçümser dururdu.

Belli bir sebebi yoktu, ama Ahu halası ise kendi kişiliğine ters bir şekilde susar otururdu. Bir suç işlemiş gibi. Ya da onlara mecbur gibi.

Begüm halasının onu bu haliyle tanıyıp tanımıyacağını düşündü.

Sonra Ahu'nun ona bir gün "Bana çok benziyorsun Begüm. Çok güzelsin. Zekisin. Ve her şeyden önce cesursun, tıpkı benim gibi."dediği aklına geldi. Dış görünüş olarakta, karakter olarakta halasına benziyordu Begüm. Ve biliyordu, birbirilerini gördükleri ilk an tanıyacaklardı.

-

Güney evin içinde merakla oturup Begümden haber beklerken, Efe ondaki bu tedirginliği fark etti.

"Ne oluyor abi?"diye sordu Efe rahat bir şekilde koltuğa otururken.

"Hiç."dedi Güney.

"Var sende bi haller. Begüm'e tutuldun sen değil mi ? Hiç inkar etme. Gözlerinde gördüm. "Dedi Efe. "Seni en son böyle gördüğümde Hale vardı hayatında."

"Anma onun ismini tamam mı Efe? Ayrıca Begüm falan hep geride kaldı. Fransada kaldı."

Yavaş adımlarla Gülce içeri girdi " Niye öyle diyorsun abi? Geri de falan kalmadı. O kızın bende kredisi sonsuz. Sizdede öyle olmalı. En geç yaza gelecek, bir arkadaşı daha var onunla da tanıştıracak beni."dedi Gülce.

Yine hızlı bir şekilde salondan ayrıldı.

Güney Begüm'ü görmek istiyordu ama bir yandanda Begüme aşık olmaktan kaçıyordu.

Güney kimseyi kovalamazdı, Begüm de koşmazdı kimsenin peşinden. Ya birlikte birer adım atacaklardı ya da sonsuza dek unutacaklardı birbirilerini.

Güney her şeyden önce Begüm'ün Ankarada olup olmadığını, düzgün bir yerde kalıp kalmadığını merak ediyordu.

Aklına Sarpa sormak gelsede , bundan vazgeçti. Belki Sarp'ın haberi bile yoktu.

Gülce'ye bile geldiğini söylememişti Begüm sonuçta.

Hızla odasına gidip Begüm'ü aradı.

İkinci çalışta Begüm telefonu açtı.

"Alo Güney? Ne oldu?"diye sordu rahat bir şekilde.

"Hiç ya nolsun hal hatır sormaya aradım.. Ya Begüm.. Ankara'ya geldin mi diye merak ettim sadece."

"Geldim. Bende seni arayacaktım. Bir konuyla ilgili. Şey abime Ankara'ya geldiğimi söylemezsen sevinirim , tabi söylemediysen. "

"Yok söylemedim. Neler oluyor Begüm? Gülce de senin burada olduğundan haberdar değil."

Mecruh - "Arayış Hikayesi"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin